Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

2019 : Fransa’nın Kabuğuna Çekilişinde Önemli Kilometre Taşı

*Köksal Çiftçi

Sene nasıl başlarsa öyle biter gibi yaygın bir inanış vardır halk arasında. Fransa örneği, pek bilimsel olmayan bu ön kabulü biraz onaylar cinstendir.

Bilindiği üzere Fransa 2019 yılına yoğun sokak eylemleri ile girmişti. Sarı Yelekliler, hükümetin planladığı akaryakıt zammını ve genel anlamda hayat pahalılığını protesto amacıyla, ülke genelinde yürüyüş ve manifestolar düzenliyordu. Dünya çapında yankı bulan bu haraket hakkında söylenmeyen yazılmayan kalmadı.

Kısaca özetlemek gerekirse,
2018 sonlarında başlayan “Sarı Yelekliler Hareketi”:

• 5 Ocak’ta eylemcilerin Hükümet Sözcüsü Benjamin Griveaux’nun bakanlığını basmasıyla yeni bir ivme kazanmıştı
• 16 Mart günü yaşanan taşkınlıklar ve şiddetler Paris valisini görevinden etmişti.
• Dinmeyen eylemler karşısında sarsılan Emmanuel Macron, 15 Ocakta “Ulusal Büyük Tartışma” başlatmış ve bu buluşmaların bir çoğuna bizzat katılmıştı
• 25 Nisan Cumhurbaşkanı Macron Beşi vergi indirimi olmak üzere 17 Milyar Avro tutarında alım gücünü destekleyen kararlar açıklamıştı.
• Mart ayında Birleşmiş Milletler (BM) eylemcilere karşı kullanılan aşırı şiddetten dolayı Fransa’dan “bütün aşırı şiddet kullanım vakalar ile ilgili derinlemesine bir araştırma” talep etmişti
• 16 Kasım günü büyük şiddet patlamaları gölgesinde eylemlerin yıldönümü kutlanmıştı
• 11 kişi bu süreçte hayatlarını kaybetmiş, 2500 eylemci ve 1800 polis yaralanmıştı.

Bu olayların ardından Fransızlara yıl sonu tatili ve bayramlarını haram eden toplu grevler başladı.

Emeklilik reformuna karşı başlatılan grevler sebebiyle, başta Paris olmak üzere ülkenin büyük bölümünde sağlık, kamu ve ulaşım hizmetlerinde vatandaşları mağdur eden aksamalar yaşandı (ve hala yaşanıyor). Çok sayıda sektör çalışanı, Macron yönetiminin hazırladığı emeklilik reformuna tepki göstermek amacıyla ülke genelinde süresiz greve girdi. 5 Aralık'ta başlayan iş bırakma eylemine protestolar eşlik etmişti ve grevin ilk günü sokağa dökülenlerin sayısı sekiz yüz bini buldu.

3 Ocak 2020 Cuma itibari ile Otuzuncu gününe girdiğimiz Ulusal Demir Yolları Şirketindeki (SNCF) iş bırakma eylemi 1,5 milyondan fazla biletin iptaline yol açarken milyonlarca insanın mağduriyetine sebep olmuştur. Bu aynı zamanda SNCF için 20 milyon Euro zarar anlamına geliyor. Sorunun henüz çözülmediğini ve bu konuda belirsizliğin devam ettiğini söyleyebiliriz.
Özetle grevler, sokak eylemleri ve toplumsal kargaşalar ile başlayan 2019 aynı şekilde bitti.

Elbette bu sosyal istikrarsızlığın (ekonomik olduğu kadar) önemli siyasi sonuçlar doğurması muhtemeldir. Anketlere göre 2022’de yapılması beklenen Cumhurbaşkanı seçimleri ikinci tur tahminleri aşırı sağcı Marine Le Pen’in oylarını %45 olarak gösteriyor.
Fransa gibi bir ülke için oldukça anormal sayılabilecek bu oran sosyal çalkantılar sürdükçe yükselecek gibi görünüyor.

2019’da yürüyüş ve grevlerinin dışında Fransa’da neler yaşandı diye merak edenler vardır belki.
İşte 2019’dan hafızalarda kalan bazı önemli tarihler ve çarpıcı olaylar.

Fransa’nın Ruhu Yandı
15 Nisan günü, çatıda başlayan bir yangın süratle yayılarak, meşhur Notre Dame kilisesine çok büyük hasar verdi.
Ülkede şok etkisi yapan bu facianın ardından büyük bağış kampanyaları yürütülürken, Cumhurbaşkanı Macron 5 yıl içinde tamir ve tadilat sözü verdi. Bu vesileyle Laik Toplumun bir kilise için ne kadar göz yaşı döktüğünü gördük ve yine Laik Devletin bir ibadethane için nasıl seferber olduğunu gördük.
Enternasyonal Laikçilere duyurulur.

Aşırı Sağ AB Parlemento Seçimlerinde Birinci Parti
26 Mayıs Ulusal Birlik partisi (Rassemblement National) AB Parlemento Seçimlerinde %23’lük oy oranıyla, Emmanuel Macron’un desteklediği listenin (%22) önüne geçerek, birinci parti olmayı başardı.
Aynı seçimlerde Yeşiller Partisi (EELV) %13 alarak büyük bir başarıya imza atarken merkez sağ partisi (Les Republicains) hezimete uğradı (%8) ve Genel Başkan Laurent Vauquiez istifa etmek zorunda kaldı (2 Haziran).
Bu seçimler aynı zamanda merkez sol partisinin (Parti Socialiste), oyların sadece %6 alarak, siyasi sahneden neredeyse silinmesine neden olmuştur.

Sıcak Yaz
Küresel Isınmanın yansıması olacak ki Fransa 28 Haziran günü ülkenin güneyindeki Verargues kentinde 46 dereceleri görerek, sıcaklıkta tarihin en yüksek verisini kaydetti. Temmuz ayında devam eden aşırı sıcaklıklar tahminen 1500 ölüme yola açtı.

Ve Chirac Öldü
26 Eylül günü, Onbir yıl Cumhurbaşkanlığı yapan, sevilen siyasetçi, Jacques Chirac 86 yaşında hayata veda etti.
Toplumun her kesiminden sevgi ve saygı mesajları yağarken tüm dünyadan gelen 2000 konuk Jacques Chirac Beyefendiyi son yolculuğuna Fransız halkıyla birlikte uğurladı.

Polis Müdahalesi ve Kayıp Genç
24 yaşında Steve isimli bir genç 21 Haziran gecesi, polisin Nantes şehirinde bir eğlence yerine yaptığı sert müdahale sonrası, kayıplara karıştı.
“Steve Nerede?” sloganıyla kendiliğinden oluşan bir kampanya kısa sürede hükümeti ve polisi zorlayan boyuta ulaştı.
Steve’in cesedi yaklaşık bir ay sonra, 29 Temmuz günü, nehirde bulundu.
Olayda kusurlu bulunan komiserin görev yeri değiştirildi. Konu kapanmıştır.

Paris Polis Emniyet Müdürlüğü'ne (Préfecture De Police) Saldırı
3 Ekim günü Paris Emniyet Müdürlüğünde gelişen olayda dört polis ölürken ikisi bıçaklı saldırı sonucu yaralanmıştı.
Saldırıyı gerçekleştiren ve vurularak etkisiz hale getirilen Mickael Harpon ‘un İstihbarat bölümünde idari memuru olarak çalıştığı daha sonra öğrenilmişti. Olayın terör boyutu ortaya çıkınca İçişleri Bakanı Christophe Castaner önce saldırganın “Radikalizm emareleri göstermediğini” söylese de daha sonraki açıklamalarda “Servisler arası ciddi başarısızlığın” söz konusu olduğunu kabul etmişti. Bu sarsıcı olay sonrası Emmanuel Macron Fransızları, “İslamcı Hidra” karşısında tek vücut olmaya çağırdı.

Avrupa Komisyonundan Macron’a Tokat
10 Ekim’de AB Parlementosu üyeleri, Emmanuel Macron’un Avrupa Komisyonu üyeliğine aday gösterdiği Sylvie Goulard’ı reddederek, Fransa Cumhurbaşkanı’na büyük prestij kaybı yaşattı. Zira Fransa’nın önerdiği bir aday ilk defa bu şekilde reddedilmiştir.

Camiye Saldırı
28 Ekimde aşırı sağcı birisi Bayonnes kentindeki bir camiye saldırı düzenlendi ve iki kişiyi yaraladı.
Müslüman kadınların okul gezilerine refakatçi olarak katılıp katılmayacağı tartışılırken meydana gelen bu olay siyasi söylemlerin sahadaki yansıması şeklinde yorumlandı.
10 Kasım’da İslamofobyanın ulaştığı tehlikeli boyutu protesto etmek için 13.500 insan Paris’te yürüdü.
Bu masum yürüyüş bile, hükümetin içi dahil, birçok siyasi parti tarafından eleştirildi. İslama karşı tahammülsüzlüğün boyutunu siz düşünün.

Macron’un Göçmen Politikası
• İhtiyaçlara göre ve kotaya dayalı göçmen kabul edilecek
• Nitelikli göçmenlere öncelik verilecek
• Sığınma talebinde bulunan göçmenler ülkeye girdikleri ilk üç ayda ücretsiz sağlık uygulamasından faydalanmayacak. 6 Kasım’da yapılan bu açıklamalar Macron’un hristiyan muhafazakar “Valeurs Actuelles” dergisine verdiği uzun bir röportajın ardından geldi.
Yorumculara göre aşırı sağcı “Ulusal Birlik” partisinin (RN) altını oymak için yürütülen bu sert göçmen politikası, tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bunu daha önce deneyen Sarkozy bedelini ağır ödedi.

Burası Fransa ve Bir Üniversite Öğrencisi Kendini Ateşe Veriyor
Geçim sıkıntısı yaşayan 22 yaşındaki Anas K. isimli üniversite öğrencisi 8 Kasım’da kendini ateşe vererek yüzde 90 yandı.
Lyon’da gerçekleşen ve kamu yönetenlerinin dikkatini çekmeyi amaçlayan bu girişim yüzlerce öğrenciyi 12 Kasım’da “Yoksulluk Öldürüyor” sloganları eşliğinde sokaklara döktü.

Aile İçi Şiddet
23 Kasım’da Onbinlerce kişi kadınlara karşı şiddeti protesto etmek için yürüdü.
Aynı ayın Yirmi beşinde konuyla ilgili Ulusal Tartışma sonuçlarını ve yeni önlemleri açıkladı:
• Psikolojik baskı ceza kanununda karşılık bulacak
• Şiddetli erkler için psikolojik takip
• Sağlık personeline “şiddete yatkın” profilleri güvenlik makamlarına bildirme yetkisi..
Son olarak 18 Aralık’ta, şiddete başvuran eş veya eski eşleri, elektronik bilezikle uzak tutmayı düzenleyen bir yasa çıktı.
Fransız Haber Ajansın (AFP) sayımına göre 2019 yılında 122 kadın, eş veya eski eş şiddeti sonucu hayatlarını kaybetti.

Yukarıda sıralanan somut veriler Fransa’daki sosyal, ekonomik ve siyasi sorunların 2019’da ciddi ölçüde derinleştiğini gösteriyor.

Peki Uluslararası ilişkililer açısından bakarsak ne görürüz?
• AB içinde gittikçe izole olan ve ağırlığını kaybeden bir Fransa ( Doğu Avrupa ülkeleri ile sorunlu; Almanya karşısında zayıflayan pozisyon..)
• “NATO’nun Beyin Ölümü” çıkışıyla müttefikleri nezdinde güven ve prestij kaybeden bir Fransa
• Suriye’de söz sahibi olacağım diyerek gönderdiği Özel Kuvvetlerini ABD koruması kalkınca geri çekmek zorunda kalan bir Fransa
• Eski sömürgelerindeki, özellikle Afrika ülkelerinde varlığı yüksek sesle tartışılan bir Fransa (Mali, Orta Afrika gibi ülkelerde askeri operasyonlarına karşı yerel halkta büyüyen tepki; Fransız Frangının yerine yeni para birimi; Fransız Bakanlarından paralarını çeken eski sömürgeler ülkeleri vs..

Sonuçta Fransa açısından kısa bir 2019 değerlendirme yapacak olursak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz:
Geçen yıl Fransa’da yaşanan gelişmelerin çoğu eski bir emperyalist gücün (yıllar önce başlayan) çöküş sürecinin hızlandığını göstermektedir.

Etki gücü ve alanı, başta Ortadoğu ve Afrika olmak üzere, küçülen bir Fransa görüyoruz.
Başka bir değişle kabuğuna çekilen bir Fransa.
Ve meseleye özgüvenle bakabilirsek başka bir şey görebiliriz :
Fransa’dan boşalan yerlerde etkisini ve gücünü artırmakta kararlı bir ülke: Kabuğuna sığmayan bir Türkiye.