ABD’nin Uzun Savaş Planı

Bu yazı 08/10/2022 tarihinde yayınlanmıştır.

* Mithat IŞIK/ Savunma ve Güvenlik Koordinatörü

Ukrayna ve Rusya aynı kültür ve dile sahip Slav ırkından iki farklı ülke. Rusya, Ukrayna’yı hala kendi toprağı olarak görüyor. Rusya devlet başkanı Putin, tek halktan söz ederek bunu gözler önüne seriyor. İki ülkenin iç içe geçmiş olan coğrafyası yerel, ulusal, bölgesel kriz ve gerginliği tetiklemiştir. Kırım’ın işgali ile gerginleşen bu kriz 24 Şubat 2022’de sıcak bir çatışma olarak karşımıza çıkmıştır.

Rusya yakın çevre doktrini ile eski Sovyet cumhuriyetlerini kendi arka bahçesi olarak görüyor. Rusya, Ukrayna’yı stratejik bir bariyer, Batı ile arasında tampon bir bölge, enerji naklettiği bir koridor olarak görüyor. Rusya, 11 Şubat 2022 tarihinde tanıdığını ilan ettiği Donbas bölgesindeki Rusları korumak ve Kiev’deki nazi-militer güçleri etkisiz hale getirmek için 24 Şubat 2022 günü ağır silahlarla desteklenen güçleri ile birçok cepheden Ukrayna’ya saldırdı. Ukrayna ordusunun yoğun direnci nedeniyle Kiev’e girmeyi başaramadı.

Kiev, NATO üyeliği peşinden koşarak bugün yaşanan savaşın fitilini ateşledi. ABD ve AB’nin Ukrayna üzerinden Rusya’ya yürüttüğü bu savaş kısa sürede sonuçlanmayacaktır. Savaşın devam etmesi kontrolden çıkma olasılığını artırmaktadır. ABD, ateşe attığı Ukrayna’yı ateşin içinde tutmayı sürdürüyor ve bunu da ana stratejisinin bir gereği olarak görüyor. Bu nedenle de savaşı uzatıyor. ABD’nin savaşı uzatma stratejisi Avrupa’ya ve Ukrayna’ya çok pahalıya mal olacaktır. Neler kaybedecekleri ise ortadadır. ABD, Rusya’yı kuşatmak için Ukrayna’yı NATO’ya almaya çalışıyor. Ukrayna’nın hızlandırılmış bir şekilde NATO’ya katılmasına da birçok NATO üyesi ülkenin sıcak bakmayacağı olasılığı da yüksek. ABD’nin ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan, Ukrayna’nın NATO üyelik başvurusu başka bir zaman ele alınmalıdır diye bir açıklama yaptı. Bu açıklama bile Ukrayna için çok ders alınacak bir durumdur. Ukrayna’nın NATO üyeliği masadan kaldırılmalıdır. Ukrayna’nın NATO üyeliği zararlı sonuçlar doğuracaktır. Ukrayna’nın NATO’ya kabul edilmesi, ABD ve NATO müttefiklerini Rusya ile savaşa sürükleyeceği gibi bunun nükleer savaşa sebep olma olasılığı da vardır. Çıkacak bir nükleer savaşın insanlığın varlığını tehdit edeceği gerçeğini de bilmeliyiz.

Ukrayna’nın NATO üyeliğindeki ısrarı Kırım’dan sonra Donetsk, Luhansk, Herson, Zaporijya bölgelerini de kaybetmesine neden olmuştur. Ayrıca milyonlarca vatandaşı ülkeyi terk ederek sığınmacı durumuna düşmüştür.

Rusya’nın ilhak ettiğini açıkladığı bölgeler Ukrayna’nın en stratejik bölgeleridir. Donbas bölgesi, kömür rezervi bakımından Ukrayna’nın stratejik bir bölgesidir. Herson bölgesi, Rusya’nın Kırım ile karayolu bağlantısını sağlamasının yanında zengin su kaynaklarına sahip olması nedeni ile de önemli bir bölgedir.

Zaporijya bölgesi ise 6 nükleer reaktör ve 4800 megavat saat elektrik üretim kapasitesine sahip nükleer santrali ile çok stratejik bir bölgedir.

Rusya şu anda Kırım ile Ukrayna topraklarının %20’sini ilhak etmiş durumda.

Neticede Rusya Ukrayna’nın birçok bölgesini tahrip etmiş, milyonlarca Ukrayna vatandaşı evlerini terk etmiş ve göçmen durumuna düşmüştür. Bütün bu olanlara karşı ABD, AB ve NATO sadece konuşmakla yetinmiştir. Bu savaşın sınırlarımıza yakın bir coğrafyada cereyan etmesi Türkiye için de bir tehdit oluşturmaktadır. Bu savaşta nükleer silah kullanılabilir mi? Elinde böyle bir silahı olan ülke kullanabilir. Kullanmayacaksa neden sahip olsun. Hayır kullanmaz diyemeyiz. Her nükleer saldırı insanlık için bir felakettir.