Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

P5+1 Birden Büyük Diyebilecekler mi?

Abuzer PINAR
20 Mayıs 2018 22:35
A-
A+

ABD’de Trump yönetiminin 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan çekilerek İran’a tekrar ambargo uygulamaya karar vermesinin ardından batı blokunda bir çatlak daha oluştu. Çünkü başta AB’ye olmak üzere ambargonun ciddi ekonomik maliyetleri olacak.

2015 yılında İran P5+1 (ABD, İngiltere, Fransa, Çin, Rusya ve Almanya) ile uzun dönemli bir nükleer programda anlaşmıştı. Uzunca bir süre İran’ın nükleer silahlar geliştirmek amacıyla çalışma yaptığı iddia edilirken, İran ısrarla tamamen barışçıl çalışmalar içerisinde olduğunu savundu. Sonunda BM, ABD ve AB ambargolarının kaldırılmasına karşılık İran nükleer çalışmalarını sınırlamayı ve uluslararası denetime açmayı kabul etti. Ancak kısa bir süre önce, ne zaman ne söyleyeceği çok da kestirilemeyen ABD Başkanı Donald Trump, İran ile yapılan anlaşmanın “korkunç” olduğunu söyleyerek bu anlaşmadan çekildiğini ilan etti. AB ülkelerinden çatlak sesler gelmekle beraber bu kararda ısrarlı oldu.

Anlaşmanın yapıldığı yılı takip eden 2016 yılında AB ülkelerinin İran ile ticari ilişkilerinin hacmi yaklaşık iki katına çıkmıştı. 2017 yılı itibariyle İran’ın ihracat yaptığı ilk beş ticari ortak, büyükten küçüğe doğru Çin, AB, Hindistan, Güney Kore ve Türkiye’dir. Bu beş ortaktan Çin 15 milyar avrodan fazla pay alırken, Avrupa 10 milyar, Hindistan 9 milyar, Güney Kore ve Türkiye 6 milyar avronun üzerinde pay aldı. Fransız enerji devi Total İran’a 5 milyar avroya varan bir doğal gaz yatırımı yaparken, Norveç firması Saga Energy 3 milyar avroluk bir güneş enerjisi yatırımı ve Avrupa Havacılık Savunma ve Uzay Şirketi’nin bir devamı niteliğinde olan çok uluslu Airbus firması İran havayollarına 100 jet satışı için anlaşma yaptı.

Anlaşmadan çekilmenin AB’ye ciddi maliyetleri olacağı açıktır. Bu yüzden Fransa, Almanya ve İngiltere ABD’nin kararına karşılık nükleer anlaşmaya bağlı kalacaklarını ve İran ile ticareti daha da genişleteceklerini açıkladılar. Çelik ve alüminyum başta olmak üzere bazı ürünlere yüksek gümrük vergisi kararı da ABD ve AB’nin ayrışmasına neden oldu.

Aslında ambargonun hafifletilmesinde sonra dahi ABD ve İran arasındaki ticaret çok da artmadı. Hatta düştü. Ancak bu süreç İran için dikkate değer olumlu sonuçlar yarattı. Son on yıllarda %3 civarındaki bir büyüme etrafında yalpalayan İran ekonomisi 2012 yılında %6’nın üzerinde küçülmüş, bu küçülme 2013 yılında devam etmiştir. 2014 yılındaki hafif bir çıkıştan sonra 2015 yılında yine küçülme yaşamıştır. Buna karşılık 2016 yılında %12’nin üzerinde bir büyüme yakalamıştır. Bu oran 2005 sonrasında gerçekleşen ortalama büyümenin yaklaşık 4 katıdır.

AB ülkeleri ambargodan bazı muaflıklar için çalışma yapmaktadırlar. Bu süreç AB’nin tedrici olarak ABD ile aynı noktaya gelmesini zorlayabilir mi? Ticaret savaşları da dikkate alındığında bunu zayıf bir ihtimal olduğu görünmektedir. İran ambargo nedeniyle dolar yerine avro kullanmaya daha fazla yönelirken, Avrupa ve Asya ekonomik ilişkilerinde de dolar dışındaki paralarla işlem yapılması yönündeki eğilimler daha fazla dillendirilmektedir. ABD’de faizlerin yükselmesiyle ekonomisi ılımlı seyreden AB, İngiltere ve Japonya bu konuda kararsız olsalar da dolardaki eğilimlerden daha fazla olumsuz etkilenmeleri ihtimal dâhilinde görünmektedir.

Ekonomisi büyük ölçüde AB ile aynı yönde gelişme gösteren Türkiye açısından da benzer bir durum söz konusudur. Rusya’dan sonra en büyük doğalgaz tedarikçimiz olan İran’a beyaz eşya ve tekstil başta olmak üzere geniş yelpazede ürün satıyoruz. Petrol fiyatlarının zirve yaptığı bu dönemde, en büyük tedarikçilerden birisi olan İran’a ambargo uygulanması en az AB kadar ülkemizi de olumsuz etkileyecektir.  

Elbette Ortadoğu havzasında çok karmaşık sorunlar var. Çok taraflı ve menfaatlerin çok yönlü çatıştığı bir ortamdan söz ediyoruz. Ancak ekonomik menfaatlerin bunun başında geldiğini unutmamak gerekir. Kudüs konusunda sesi fazlaca cılız çıkan AB’nin İran ambargosu konusunda ekonomik çıkarları açısından çıkış yolu aradığı gözlemlenmektedir. Bakalım “P5+1 birden büyüktür” diyebilecekler mi?

 

20.05.2018