Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

Afganistan Mevcut Siyasi Dengeleri ve Muhtemel Gelişmeler -2

Bu yazı 14/04/2024 tarihinde yayınlanmıştır.

*Sayed Sulaiman NABİL/Yazar 

 

Değerli okuyucularımız, önceki yazımızda Afganistan’ın mevcut siyasi dengelerini, ülkede defacto olarak faaliyet gösteren partiler ve onların yetki sahaları üzerinden değerlendirdik. Bu yazımızda ise yakın gelecekte ülkenin siyasi arenasında gerçekleşmesi muhtemel olasılıklara değineceğiz. Ancak bu konuya değinmeden evvel ülkenin geleceğindeki muhtemel gelişmeleri anlamamıza ışık tutacak bir kaç husus üzerine durmak istiyorum.

1- 2021 yılında gerçekleşen yönetim değişikliğinden bu yana farklı kaynaklar defaatla Taliban'ın kendi içerisinde farklı fırkalara ayrıldığını ve kendi içinde önemli oranda bir ayrışma içerisinde olduğunu öne sürmüştür. Geçtiğimiz hafta bu ayrışmaları doğrulayan bir açıklama yönetim sözcüsü Zabihullah Mucahit tarafından yapıldı. Mucahit yönetimin üst kadroları arasında bir fikir ayrılığının olduğunu ancak bunun tefrikaya sebebiyet verecek düzeyde olmadığını ifade etti.

2- Geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen bir diğer önemli husus ise, Hikmetyar’ın eski yönetimle anlaştığı 2016 yılından bu yana kaldığı binadan çıkarılmasıydı. Başlangıçta bunun Hizbi İslami’ye bir darbe mahiyeti taşıdığı öne sürülse de Taliban yönetimi bu adımın sözü geçen binanın hukuken sorunlu bir arsa olmasından kaynaklı olduğunu öne sürdü.

3- Ülkenin geleceği açısından önem arzedebilecek bir diğer husus ise Cemiyet-i İslami yüksek konseyinin gerçtiğimiz hafta kurulmasıydı. Önceki yazıda zikrettiğimiz üzere Cemiyet-i İslami özellikle 2021 yılından itibaren bölünmeye başlamış ve 2022 itibarıyla üç fırkaya ayılmıştır. Bu dağınık tablunun birleşimi için çeşitli çalışmalar yapılsa da birleştirme hususunda bir başarı elde edilememiştir. Ancak geçtiğimiz günlerde kurulan bu konsey yeniden Cemiyet-i İslami’nin birleşmesi için önemli bir gelişmedir. Fakat bunun yeniden bir birlikteliğe sebebiyet verip vermeyeceği hususu tarafların tutumlarına bağlı olarak gelişecektir.

Söz ettiğimiz bu üç sıcak haber şu üç gerçeği ortaya koymaktadır:

1-Kadınların eğitim hakkı başta olmak üzere Taliban’ın farklı kolları arasında çok ciddi fikir ayrılıkları söz konusudur. Yapılan son açıklama da önceki yazımızda ifade ettiğimiz üzere Taliban içerisindeki çatlağın gün geçtikçe büyüdüğünün göstergesidir. Ancak burada unutulmaması gereken husus, hala tüm üyelerin son karar mercii olarak Hebatullah Ahundzade’yi görmeleri ve onun kararına karşın temkin göstermeleri hususudur.

2-Taliban siyasi çıkarların da ötesinde, toplumun belli bir sınıfını karşısına almak pahasına olsa bile hukuki konularda hiç bir kişi ve kuruma ayrıcalık tanımayacaktır. Bunun yanı sıra ülkede faaliyet gösteren siyasi partilerin bir dokunulmazlıklarının da söz konusu olmadığı ve tüm bunların ötesinde, önceki hükümet döneminde yapılan antlaşmaların mevcut yönetim nezdinde bir geçerliliğinin olmadığını ortaya koymuştur.

3-Cemiyeti İslami'nin birleşmesi yönündeki adımlar ülkenin en köklü partisinin yeniden ihyası anlamına gelmektedir. Nitekim şu anda tüm ayrılıklara rağmen farklı kanatlara ayrılsa bile en etkin faaliyet yürüten parti yine Cemiyet-i İslami partisidir. Böyle bir denklemde Cemiyeti İslami'nin birleşmesi halinde iki durumun gerçekleşmesi muhtemeldir; ya bu parti bir bütün olarak hükümet karşıtı faaliyet gösterecektir (ki bu durum uzak bir olasılıktır) ya da emniyet ve şeriat ilkeleri çerçevesinde müzakere edecek ve iki köklü hareketin mündemiç olduğu bir müzakere süreci başlayacaktır.

Önceki yazımızda ifade ettiğimiz hususlar ve burada zikrettiğimiz bilgiler ışığında Taliban ile diğer partiler arasında üç senaryodan birinin gerçekleşmesinin muhtemel olduğu söylenebilir. Burada ise bu üç senaryo ve her senaryo ile birlikte ortaya çıkacak olan sonuçlar üzerine duracağız.

1-Taliban, muhalif kesimde kendisi ile ana ilkelerde aynı fikirde olan partiler ve parti artılarıyla bir müzakere sürecine girecek ve bu grupları hükümete dahil ederek mevcut yönetimde ulusal ve uluslararası meşruiyetini kazanmak adına önemli bir adım atmış olacaktır. Ayrıca yurt dışında yer edinen siyasi parti(cik)leri de ulusal ve uluslararası destekten yoksun bırakacaktır. Bu senaryoyu destekleyen gelişme ise Hüsn-ü Niyet Şurası başta olmak üzere çeşitli tarafların yakın zamanda bir körfez ya da Kafkas ülkesinde mevcut yönetim yetkilileri, köklü diğer siyasi partiler ve STK temsilcileri ve uluslararası temsilciler olarak üç tarafın katıldığı bir müzakere sürecinin başlamasının planlanması ve mevcut yönetimin de bu sürece sıcak bakmasıdır. Ancak bu senaryoda temel sorun, bu alternatifin yurt dışı merkezli siyasi partiler ve Afganistan diasporasının büyük bir çoğunluğu nezdinde kabul görmemesidir. Karşı olanların bu tutumlarının sebebi ise onların, bu adımının sadece Taliban’ı meşrulaştırdığı ve bunun ötesinde bir amaca hizmet etmeyeceği yönündeki düşünceleridir. Bu sürece sıcak bakan taraflar ise bu müzakerelerin yönetimi daha kapsayıcı kılabileceği ve yapıcı muhalefetin var olma imkanını sağlayacağını öne sürmektedirler. Kısaca bu senaryonun gerçekleşmesi, hem Taliban’ın uluslararası meşruiyetini arttıracak hem de Taliban’a karşı savaşın öncelenmesi gerektiğini düşünen siyasi hareketleri önemli oranda halk desteğinden yoksun bırakcaktır. Bunun yanında Taliban hükümetinde yapıcı bir muhalefetin oluşmasına meydan tanıyacaktır.

2-Taliban, muhalefeti siyasi bir aktör olarak muhatap almayacak ve özellikle iktidarın paylaşılması noktasında bir adım atmayacaktır.  Bu da mevcut uygulamalar ve politikaların devam ettirilmesi anlamına gelecektir. Böyle bir durumda Taliban’ın yerel meşruiyeti özellikle kuzey ve merkez illerde azalmaya ve neredeyse yok olmaya devam edecektir. Bunun yanında bu durum kerhen de olsa insanların yurt dışında bulunan partilere yönelmesini sağlayacaktır. Böyle bir denklemde Afganistan’ın istikrarsızlık ve iç kargaşasından beslenen küresel ve bölgesel aktörler bu siyasi partiler üzerinden yeni bir vekil savaşı yürütme fırsatı elde edeceklerdir. Bu durumda her ne kadar yeni bir vekalet savaşı tehlikesi olsa da tek yürek olan Taliban Hükümeti’nin böyle bir kargaşayı büyük oranda önleyebileceği tahmin edilmektedir.

3-Taliban ister muhalefet ile iş birliği noktasında ister yerel siyasette atacağı adımlar noktasında kendi içinde var olan fikir ayrılıklarını çözemeyecek. Bu da Taliban’da bir içten çürüme durumunu meydana getirecektir. Böyle bir durumda muhalefet ile iş birliği sağlanamayacak, içten ayrışan Taliban tekvucüt halinden uzaklaşacak, yeni bir vekalet savaşının fitili ateşlenecektir. Bu senaryo ne yazık ki Afganistan için olabilecek en karanlık senaryodur.

Yukarıda bahsi geçe bu üç senaryonun her biri ayrı ayrı gerçekleşebileceği gibi bu üç senaryonun da beraber ortaya çıktığı daha karmaşık bir durumun da söz konusu olması mümkündür.

Ele aldığımız/alacağımız bu yazı serimizin devamında siyasi konulardan ziyade, kültür, eğitim, ekonomi gibi konular üzerine duracak ve bu alanlarda var olan fırsatlar ve engellerden bahsedeceğiz. Umarız ki vereceğimiz bilgiler, Türk halkının Afganistan hakkında daha sağlıklı bilgi edinmesine ve bu çerçevede farklı alanlarda Afganistan’a yönelik alacağı tutumların daha sağlıklı olmasına vesile olacaktır.