ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Güney Afrika'nın ABD Büyükelçisi İbrahim Resul'un "istenmeyen kişi" ilan edildiğini duyurdu.
Bakan Rubio, Resul hakkındaki iddiaların yer aldığı haberlere ilişkin X sosyal medya hesabından bir mesaj paylaştı. Paylaşımında, Resul’ün ırkçılık yaptığını belirterek istenmeyen kişi ilan edildiğini duyurdu:
“Güney Afrika’nın Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçisi artık büyük ülkemizde hoş karşılanmamaktadır. İbrahim Resul, Amerika’dan nefret eden ve ırkçılık yapan bir siyasetçidir. Kendisiyle konuşacak bir şeyimiz yok ve artık persona non grata kabul ediliyor.”
Güney Afrika Büyükelçisi İbrahim Resul, Cuma günü Mapungubwe Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün (MISTRA) organize ettiği bir seminere uzaktan bağlanarak ABD Başkanı Donald Trump’ın Amerika’da ve dünya çapında “beyaz ırkçı” hareketlere öncülük ettiğini söylemişti.
Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanlığı Sözcüsü Chrispin Phiri, X'te yaptığı paylaşımda, hükümetin "diplomatik kanaldan iletişime geçeceğini" belirtti.
Resul'un sınır dışı edilmesi, Trump yönetiminin, Filistinlilerin haklarını destekleyen ve İsrail'in Gazze'de soykırım eylemleri gerçekleştirdiğini iddia ederek Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) dava açılmasına öncülük eden Güney Afrika'yı kınayan bir dizi adımın sonuncusu olarak yorumlanıyor.
İbrahim Resul’un ABD’yi rahatsız eden konuşması
Güney Afrika Büyükelçisi İbrahim Resul, Cuma günü Mapungubwe Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün (MISTRA) organize ettiği bir seminere uzaktan bağlanarak ABD Başkanı Donald Trump’ın Amerika’da ve dünya çapında “beyaz ırkçı” hareketlere öncülük ettiğini söyledi.
Güney Afrika Büyükelçisi İbrahim Resul, bu ifadeyi Trump’ın Güney Afrika’nın mülk kamulaştırma yasalarına ve İran ve Hamas gibi ülkelerle olan ittifaklarına karşı son dönemdeki dış politika tutumlarını hakkındaki konuşmasında kullanmıştı.
Resul, konuşmasında, Trump’ın Birleşmiş Milletler (BM) ya da G-20 gibi birçok kurumun mevcut düzenine saygısız tavrının arkasındaki motivasyonu ‘beyaz ırkçılığı’ düşüncesinin sağladığını söyledi.
Ayrıca, Make America Great Again hareketinin, ABD’deki artan demografik çeşitliliğe karşı ırkçı bir tepki olduğunu ve ABD içinde Afrikaner şikayetlerini dile getiren Güney Afrikalı çiftçilerin bu küresel çabanın bir parçası olduğunu belirtti.
Resul’un konuşmasından bir bölüm şöyle:
“Donald Trump’ın başlattığı şey, iktidardakilere, iktidarda olanlara, iktidardakilere karşı bir saldırıdır, iktidardakilere karşı bir ırkçılığı harekete geçirerek, yurtiçinde ve -sanırım bunu gösterdim- yurtdışında da. Dolayısıyla, iktidardakilere yönelik ırkçı saldırıyı, ABD’nin iç siyasetinde, MAGA hareketinde, Amerika’yı Yeniden Harika Yap hareketinde görüyoruz. Sadece üstünlükçü bir içgüdüye değil, ABD’de oy veren seçmenlerin %48’inin beyaz olmasının tahmin edildiği büyük demografik değişimleri gösteren çok net verilere bir yanıt olarak. Ve azınlıkların çoğunluğu olma olasılığı ufukta beliriyor. Ve bu yüzden bunun hesaba katılması gerekiyor, böylece içgüdüsel, yerli, ırkçı şeyler olduğunu düşündüğümüz bazı şeyleri anlayabiliriz, bence örneğin, bunu destekleyecek, bu duvarın inşa edilmesine, sınır dışı etme hareketine vb. gidecek veriler var. Bu yüzden bundan bahsetmeyi düşünüyorum.
Elon Musk’ın İngiltere siyasetine dahil olması ve Nigel Farage ile Reform hareketini yükseltmesi tesadüf değil, tıpkı Başkan Yardımcısı Vance’in Münih güvenlik zirvesine giderken, seçim kampanyalarında onları güçlendirmek için Alternative für Deutschland [AfD]’ye hitap etmesi gibi.”
