Hindistan merkezli bir küresel düşünce kuruluşu olan Observer Research Foundation da Samir Bhattacharya imzasıyla yayınlanan “Ankara Deklarasyonu: Türkiye'nin Afrika'daki diplomatik zaferi” başlıklı analizde, Türkiye’nin Afrika ile ilişkilerine dair değerlendirmelere yer verildi.
“Türkiye'nin arabuluculuğunda hazırlanan Ankara Deklarasyonu, giderek istikrarsızlaşan Afrika Boynuzu'nun istikrara kavuşturulmasında ve Türkiye'nin bölgedeki nüfuzunun güçlendirilmesinde önemli bir rol oynayacak gibi görünüyor.” kanaati paylaşılan yazının odak konusunu 11 Aralık’ta Türkiye’nin arabuluculuğu ile Etiyopya ve Somali’nin imzalanan Ankara Deklarasyonu oluşturdu.
Yazıda, bölge ülkeleri taraf tutmaya başladıkça, tarafsız kalmayı ve bölgesel dinamikleri tek başına değiştirmeyi başaran ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çekildi ve Anlaşmanın başarısı Türkiye'nin bölgedeki etkisini de artıracaktır, değerlendirilmesi yapıldı.
Yazıda, sürecin öncesi ve bundan sonraki aşaması ile ilgili şu analizler yer aldı:
“Ankara anlaşmasının başarısı, giderek istikrarsızlaşan Afrika Boynuzu'nu istikrara kavuşturmada uzun bir yol kat edecektir. Erdoğan, her iki liderle de uzun süreli ilişkilere sahip ve 2011'den beri Somali'ye önemli yatırımlar yaptı. Türkiye, Somali'nin başkenti Mogadişu'da en büyük denizaşırı askeri üssünü kurdu, binlerce Somali askerine eğitim verdi ve Mogadişu'nun havaalanını ve limanını yönetirken aynı zamanda önemli insani ve askeri yardım sağladı. Bu arada, Erdoğan'ın 2021'de Abiy'e Türk silahlı insansız hava araçları satma kararı, Etiyopya'daki iç savaşın dengesini Abiy'in lehine çevirmede ve ivmeyi Tigray güçlerine karşı kaydırmada önemli bir rol oynadı.
Her ne kadar henüz erken olsa da Ankara anlaşması şimdiye kadar iki ülke arasındaki iki gizli anlaşmazlığı çözmeyi başardı. Anlaşma, Etiyopya birliklerinin Somali'de kalması için siyasi alan yarattı ve Somaliland Mutabakat Muhtırası dışındaki liman erişimi için müzakere platformu oluşturdu. Ankara Deklarasyonu uyarınca Somali, Etiyopya'nın yaklaşan Afrika Birliği Somali Destek ve İstikrar Misyonu'na (AUSSOM) katılımına itirazını kaldırmayı kabul etti. Bu barışı koruma misyonu, Afrika Birliği Somali Geçiş Misyonu'nun (ATMIS) yerini alacak. Bölgedeki askeri deneyimi göz önüne alındığında, Etiyopya'nın askeri katkısı kesinlikle Somali'deki cihatçı gruplara karşı güvenlik çabalarını güçlendirecektir. Bu Etiyopya için de önemlidir, çünkü misyona katılımı, güçlerini desteklemek için uluslararası desteği çekecek ve diğer stratejik güvenlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacaktır.
Biden yönetimi, Türkiye'nin arabuluculuğunda varılan anlaşmayı, karşılıklı çıkarlar, egemenlik ve toprak bütünlüğü temelinde iş birliğini güçlendireceğini ileri sürerek onaylıyor. Trump’ın nasıl yanıt vereceği belirsiz olsa da, bu anlaşma daha önce karşıt görüşlü iki liderin karşılıklı olarak faydalı bir çözümü tartışmaları için bir platform oluşturdu.
Türkiye'nin her iki ülkedeki stratejik çıkarları göz önüne alındığında, Erdoğan muhtemelen anlaşmanın başarısını sağlamak için diplomatik kaynaklarını kullanacaktır. Ona göre, bu sadece Türk yatırımlarından ibaret değil; Afrika Boynuzu üzerinde bir nüfuz mücadelesi. Bu noktada, tüm rakiplerini alt etmiş gibi görünüyor.”