Tunus'ta Darbenin Etkileri Sürüyor, Cumhurbaşkanı Devlet Televizyonu Genel Müdürünü Görevden Aldı
Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Said'in Devlet Televizyonu Genel Müdürü Dahiş'in görevden alınması için karar çıkardığı belirtildi.
Said'in Dahiş'in yerine Avatıf ed-Dali'nin geçici olarak kanalı yönetmekle görevlendirildiği bildirildi.
Ülkenin parası yağmalandı
Cumhurbaşkanı Said, devletin parasının yağmalandığı yönünde açıklama yaparak, söz konusu meblağın geri alınması ve ilgili kişilere para cezasının verilmesi gerektiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanlığını tarafından paylaşılan videoda, Cumhurbaşkanı Said'in Kartaca Sarayı'nda Sanayi ve Ticaret Federasyonu Başkanı Semir Macul ile görüştüğü bildirildi.
Ulusal Rüşvet ve Yolsuzluğu Tespit Komitesince bir rapor yayımlandığını kaydeden Said, ülkedeki 460 kişinin devletin parasını yağmaladığını ve yağmalanan miktarın 13,5 milyar Tunus dinar ( yaklaşık 4.8 milyar dolar) olduğunu ifade etti.
Said, uzlaşma çağrısında bulunarak, devletin parasını yağmalayanların isim listesini elinde bulundurduğunu sözlerine ekledi.
Tunus'ta ne olmuştu?
Tunus'ta 25 Temmuz'da hükümet ve muhalefet partilerine yönelik yüzlerce kişinin katılımıyla protestolar gerçekleştirilmiş, çıkan olaylarda başta Nahda Hareketi olmak üzere parti merkezlerine saldırılar düzenlenmişti.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said de Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını, mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi'yi görevden aldığını ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını duyurmuştu.
Said, kendisini Başsavcı ilan ederek yargının alanına da müdahale etmişti.
Hükümete yönelik bu darbe girişiminin ardından askerler Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ile beraberindeki milletvekillerini meclise almamıştı.
Cumhurbaşkanı Kays Said'in kararları üzerine halkı barışçıl mücadeleye çağıran Gannuşi, yasal bir dayanağı bulunmayan bu adımın bir "darbe" olduğunu vurgulamıştı.
Kays Said ise tarihi bir sorumluluk üstlendiğini, aldığı kararların anayasaya uygun olduğunu ve bunu "darbe" olarak nitelendirenlerden "hukuk derslerini gözden geçirmelerini" istemişti.