Tunus'ta İki Milletvekili Gözaltına Alındı
Tunus yerel medya kaynaklarının aktardığı bilgiye göre, milletvekili İyari Askeri Temyiz Mahkemesinde görülen davası nedeniyle gözaltına alındı.
İyari'nin "ordunun itibarını zedeleme ve askeri liderlere hakaret" suçlamasıyla yargılandığı ve temyiz sürecindeki dava nedeniyle iki ay hapsinin söz konusu olduğu kaydedildi.
Tunus'taki 14 Şubat 2011 devriminin en önemli blog yazarları arasında gösterilen İyari, gıyaben yargılandığı davada, askeri mahkemece 18 Kasım 2014'te 3 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Avukatlarının karara yaptığı itirazın ardından İyari'nin davasında askeri mahkemede yeniden yargılanmak üzere temyize gidilmişti.
Onur Koalisyonu milletvekili Mahir Zeyd'e gözaltı
Menuba Ceza Mahkemesi tarafından alınan karar uyarınca Onur Koalisyonu milletvekili Mahir Zeyd'in gözaltına alındığı kaydedildi.
Zeyd hakkında resmi belgeleri ele geçirerek internetten izinsiz yayınlamak ve Tunus'un eski Cumhurbaşkanı El-Baci Kaid es-Sibsi'ye hakaret etmekten yargı kararlarının bulunduğu ifade edildi.
Cumhurbaşkanı Said, Dışişleri Bakanlığı Devlet Sekreterini görevden aldı
Cumhurbaşkanlığın sosyal medya hesabından yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Kays Said'in Dışişleri Bakanlığı Devlet Sekreteri Muhammed Ali el-Naziti'yi görevden aldığı aktarıldı.
Açıklamada, Naziti'nin görevden alınma nedeni ve yerine kimin atanacağına ilişkin bilgiye yer verilmedi.
Tunus'ta ne olmuştu?
Tunus'ta 25 Temmuz'da hükümet ve muhalefet partilerine yönelik yüzlerce kişinin katılımıyla protestolar gerçekleştirilmiş, çıkan olaylarda başta Nahda Hareketi olmak üzere parti merkezlerine saldırılar düzenlenmişti.
Tunus Cumhurbaşkanı Said de Meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu, milletvekillerinin dokunulmazlığını askıya aldığını, mevcut Başbakan Hişam el-Meşişi'yi azlettiğini ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını duyurmuştu.
Said, kendisini başsavcı ilan ederek yargının alanına da müdahale etmişti.
Hükümete yönelik bu darbe girişiminin ardından askerler Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ile beraberindeki milletvekillerini Meclise almamıştı.
Cumhurbaşkanı Kays Said'in kararları üzerine halkı barışçıl mücadeleye çağıran Gannuşi, yasal bir dayanağı bulunmayan bu adımın bir "darbe" olduğunu vurgulamıştı.
Said ise tarihi bir sorumluluk üstlendiğini, aldığı kararların anayasaya uygun olduğunu ve bunu "darbe" olarak nitelendirenlerden "hukuk derslerini gözden geçirmelerini" istemişti.