Alper TAN

Tüm Yazıları

Birileri Dünya Düzenine Meydan Okuyor, Dalga Geçiyor, Hesap Görüyor Ama Dünya Sessiz ve Çaresiz

13 Ocak 2025
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

35 yıldır gazetecilik yapıyoruz. Ülkemiz başta olmak üzere dünyanın her yerinde olan önemli konuları yakinen takip etmeye anlamaya çalışıyoruz. Türkiye’deki medya, siyaset ve akademik camia her defasında olayların zahiri görünüşüne ve lüzumsuz ayrıntılarına odaklanarak hadiselerin deruni manasını ve hakikatini görmemizi engelliyor.

Yorumlar, analizler 50 sene 100 sene öncenin şartları ile izah edilmeye çalışılıyor. Halbuki tıpkı insanların yıllar geçtikçe değişmesi gibi devletler ve toplumlar da değişiyor. Değişen duruma, geçmişin şartlarıyla izahat getirmeye çalıştığınızda da hakikatle alakası olmayan saçma sapan bir anlam yüklemiş oluyor, kendinizi ve muhataplarınızı aldatıyorsunuz.

Sözü uzatmadan konuya girmek istiyoruz. Yaklaşık son 15 yıldan bu yana dünyada pek izah edilemeyen ya da anlaşılamayan çok garip şeyler oluyor. Şimdi bu nitelikte yaşanmış onlarca hadiseden bazılarını hatırlatalım.

Bulunamayan Malezya Uçağı

Malaysia Airlines'a ait uçak, 8 Mart 2014 tarihinde kayboldu. Okyanus üzerinde kaybolan bu uçak, modern havacılık tarihinin en büyük gizemlerinden biri olarak görülüyor. Boeing 777-200ER modelinde, yaklaşık 200 ton ağırlığında olan uçakta 227 yolcu ve 12 mürettebat bulunuyordu. Batı dünyasının övündüğü yüksek teknoloji tam 16 seneden bu yana kaybolan devasa yolcu uçağını bulamadı.

Bunun izahı yok. Ciddi şekilde sorgulanması gereken bir durum. Her ihtimali düşünmeliyiz. Komplo teorisi gibi anlaşılacak ama yıllarca süren aramalara rağmen bütün veya parçalanmış halde bulunamadığına göre acaba uçak düşmemiş olabilir mi? Batı dünyasının teknolojilerini aşan başka bir teknoloji ile uçak seyir halindeyken radarın göremeyeceği bir yöntemle yolcularıyla birlikte dünyanın başka bir yerine indirilmiş olabilir mi?

Rusya’nın En Önemli Denizaltı Aracı Esrarengiz Biçimde Patladı

1 Temmuz 2019'da, Rusya'nın Kuzey Filosu'na ait nükleer enerjiyle çalışan bir “derin deniz araştırma denizaltısı” deryanın dibinde gizemli bir patlama sonucu yandı. 14 önemli kişinin öldüğü açıklandı.

Bu denizaltı aracı, Rusya’nın gizli projelerinden biri olan AS-31 Losharik olarak biliniyordu. İşte bu aracın bazı özellikleri: Derin deniz araştırmaları ve özel görevler için tasarlanmıştı. Deniz yüzeyinden 6 km derine inme kabiliyeti vardı. Deniz tabanı incelemeleri, kablo kesme ve onarım, hatta potansiyel olarak düşman denizaltılarına karşı özel operasyonlar için üretilmişti. Dış tasarımı titanyumdan yapılmış, yüksek basınca dayanabilen çok teknolojik bir araçtı.

Bu aracın su altında yanarak patlaması Moskova’da şok etkisi yaptı. Olağanüstü bir durum yaşandı. Devlet teyakkuza geçti. Belli ki sıradan bir olay değildi. Ama bu olayın gerçek mahiyeti bu güne kadar açıklanmayan derin bir sır olarak örtüldü.

Fransız Savaş Gemisi Akdeniz’de Kontrolü Kaybetti

2020’de, Doğu Akdeniz’e gelen Fransız savaş gemisinin görev sırasında Navigasyonu çalışmaz hale geldi. Silah sistemleri 'off' konumuna düştü. Fransız gemisi "Üzerimizde tanımlayamadığımız yüzlerce cisim uçuyor. Bunların ne olduğunu anlayamıyoruz. Bütün sistemimizi kilitledi. Geminin bütün dijital sistemi kontrolümüzden çıktı” dedi. “Bize kılavuz gönderin" diyerek yardım çağrısında bulunmak istediler. Ancak Fransız gemisinin bu yardım isteğini Yunan Sahil Güvenlik Komutanlığı’na ulaştıramadığı ortaya çıktı.

Tek kurşun atmadan, füze ve roketle vurmadan, kan dökmeden Fransa’nın savaş gemisini, bütün kabiliyetleri ile devre dışı bırakan, etkisiz hale getiren kimdi?

ABD Hava Sahasında Tehlikeli Balon

2023 yılının Şubat ayında, ABD'nin Montana eyaletinde bulunan Malmstrom Hava Kuvvetleri Üssü'nün üzerinde yaklaşık 3 otobüs büyüklüğünde bir balon tespit edildi. Bu üs, ABD'nin nükleer silahlarının depolandığı yerdi. Balonun, askeri üslerden anlık bilgileri ilettiği iddia edildi. Ancak doğrulanmadı.

3 otobüs büyüklüğünde devasa bir balonun ABD’nin güçlü hava savunma ve radar sistemlerinden gizlenerek o kadar içeriye nasıl ulaştığı izah edilemedi. Çin’in, bunun meteoroloji balonu olduğu ve rotasından saparak ABD hava sahasına girdiğini söylemesi inandırıcı bulunmadı.

Balonun ABD hava sahasında uzun süre kalmasına rağmen hemen düşürülmemesi, eleştirilere neden oldu. Balonun, 4 Şubat 2023’te Atlantik Okyanusu üzerinde ABD savaş uçakları tarafından düşürüldüğü açıklandı. Ancak güvenilir kaynaklar, balonu düşürmesi halinde ortaya çıkacak riskleri göze alamayan ABD’nin aynı renge boyayarak uçurduğu başka bir balonu düşürüp halkı yatıştırdığını, esas balonun daha sonra sağlam olarak bölgeden uzaklaştığını ifade ediyorlar.

Balonda uzaktan harekete geçirilebilecek etkili silahlar mı vardı? ABD’nin nükleer tesisleri dahil olmak üzere istediği her hedefi vurabileceği mesajını Washington’a vermek için mi geldi? Veya bilinmeyen başka bir amacı mı vardı?

ABD'yi Şaşkına Çeviren Esrarengiz Dron Filosu

Pentagon, 2023 Aralık ayında ABD askeri üslerini gözetleyen gizemli insansız hava araçları sürüsünün varlığı karşısında şaşkınlığa uğradı. Kimliği belirsiz insansız hava aracı filosu, Virginia kıyısındaki Langley Hava Kuvvetleri Üssü'ndeki bir arazi parçası üzerinde yasak hava sahasını 17 gün boyunca ihlal etti. ABD askeri personelinin anlatımına göre, dron sürüsü gün batımından yaklaşık 45 dakika sonra gelip, "çim biçme makineleri" geçidi gibi ses çıkararak, 3-4 bin feet yükseklikte, saatte 100 milden fazla hızla uçuyor..

ABD Özel Kuvvetler Komutanlığından General Richard Clarke, "SİHA ve dron teknolojileri yüzünden artık biz de güvende değiliz. Oysa eskiden var olan hava üstünlüğümüzden dolayı yukarıya bakmadan karada harekata devam ederdik" diyor.

ABD Başkanı Joe Biden'a bu olayın aktarıldığı ve Savunma Bakanlığı'yla birlikte FBI ve Pentagon'un UFO biriminin de harekete geçtiği bildirildi. Amerikalı yetkililerin bu operasyonun hobi amacıyla yapılamayacağını düşündüğü söylendi.

18 Kasım 2024’te, "gizemli" dron görüntüleri New York ve civarında da ortaya çıktı. ABD’nin en kritik Hava Kuvvetleri üslerinden biri olan Wright-Patterson Hava Kuvvetleri Üssü’nde yaşanan dron hareketliliği 13-14 Aralık 2024 tarihlerinde üs bölgesindeki hava sahasının 4 saat kapatılmasına yol açtı.

ABD’de başka birçok yerde de benzer dron hareketlilikleri tespit edildi.

Esrarengiz Dronlar ABD’den Sonra İngiltere’de

İngiltere’deki ABD üsleri üzerinde de dron sürüleri görüldü. Askeri sözcü, bir ABD hava üssünün de hedef alındığını açıkladı. 20 Kasım 2024’te başlayan gizemli dron uçuşları, 4 ayrı askeri bölgenin üzerinde görüldü. ABD askeri sözcüsü, "Durumun devam ettiğini teyit edebilirim” dedi.

Sırlı Dronlar Almanya’dan Mesaj Veriyor

ABD ve İngiltere'nin ardından sırlı dronlar Almanya’da göründü. ABD’nin Almanya’daki Ramstein Hava Üssü üzerinde tespit edilen insansız hava araçları Amerika’nın kabusu oldu.

Dronların kaynağı ve amaçları hala bilinmiyor. Dronlar, her ülkede ABD askeri tesislerini hedef alıyor. Bazı bölgelerde bir araba büyüklüğüne ulaşan büyük dronların, gruplar halinde uçtuğu ve askeri altyapılar, tren istasyonları, rezervuarlar ile elektrik santralleri üzerinde görüldüğü rapor ediliyor.

ABD’nin yanı sıra Avrupa’da da dron gözlemlerinin artması, olayların sıradan bir durumdan öte daha geniş bir güvenlik sorunu olduğunu düşündürüyor.

20 Ocak 2025’te göreve başlayacak olan Başkan Donald Trump, Biden yönetimine seslenerek, “Hükümet neler olduğunu biliyor. Nerden gelip nereye gittiğini biliyor. Ancak bazı nedenlerden dolayı yorum yapmak istemiyor. Bence gerçeği söyleseler daha iyi olur. Ordumuz biliyor, başkanımız biliyor ama insanları merakta bırakıyorlar. Garip şeyler oluyor” dedi.

ABD hükümeti ve ilgili kurumların hiç de normal olmayan bu olaylar karşısında sessiz kalması veya insanları tatmin etmeyen beyanatlarla konunun geçiştirilmesi derin bir zafiyet ve acziyet olduğunu gösteriyor. ABD’de, İngiltere’de, Almanya’da bu dronların her defasında hiç bir karşı saldırı endişesi taşımadan ABD askeri tesislerini seçmesi, ABD ordusunun eli kolu bağlı sadece seyretmesi nasıl izah edilebilir?

Bir an için düşünün ki başınızın üstünde araba büyüklüğünde çok sayıda ve günlerce, aidiyeti bilinmeyen araçlar uçuyor. Hükümetiniz ise Savunma Bakanlığı'yla birlikte FBI ve Pentagon'un UFO birimi de harekete geçti ne olduğunu bilmiyoruz ama sakin olun korkulacak bir şey yok diyor. Buna ne dersiniz?

Trafikte kırmızı ışıkta durmadığı için kural ihlal etti diye insan öldüren Amerikan silahlı kuvvetlerinin onlarca kez tekrarlayan bu kadar büyük saldırı riski karşısında hiç bir şey yapamaması ABD’nin tükenişinin ifadesi olarak görülebilir mi?.

Tuhaf Uçak Kazaları

2024 senesinin son günleri ve 2025’in ilk günleri, dünyayı sarsacak gelişmelere sahne oldu. Bir hafta 10 gün içinde çok sayıda uçak kazası meydana geldi. Uçaklar farklı model, marka ve tipteydi.

25 Aralık 2024’te Azerbaycan yolcu uçağı Hazar kıyısında düştü.

28 Aralık 2024’te Kanada’da iniş sırasında bir yolcu uçağında yangın çıktı.

29 Aralık 2024’te, Güney Kore'de yine bir yolcu uçağı düştü. Ülke tarihinin en ölümcül uçak kazasıydı. Düşen uçağın kara kutularından uçuşun son 4 dakikalık kısmının kayıp olduğu ortaya çıktı.

Norveç’ten Hollanda’ya uçuş yapan bir Boeing yolcu uçağı yüksek bir ses duyulması üzerine acil iniş yaparken pistten çıktı.

2 Ocak 2025’te ABD/Güney Kaliforniya’da küçük bir uçak binaya çarparak parçalandı. 3 Ocak 2025’te Rusya'ya ait Airbus yolcu uçağı, 236 yolcusuyla teknik arıza nedeniyle Şarm eş-Şeyh Havalimanı'na acil iniş yaptı.

Bu kadar farklı coğrafyalarda farklı marka, model ve tipteki sivil uçakların birkaç gün içinde patır patır dökülmesi normal kazalara benzemiyor. Yüksek teknoloji kullanan bir güç, bu olaylar üzerinden havada kontrol benim elimde, istediğim zaman hedeflediğim hava aracını düşürebilirim mesajı mı veriyor?

ABD’nin En İddialı Savaş Uçağı Pahalı Bir Askeri Oyuncak Oldu: F-35

ABD’nin en çok övündüğü F-35 savaş uçakları, 2018'den 2024'e kadar en az 10 kazaya karıştı.

28 Eylül 2018'de Güney Carolina'da F-35B uçağı motor yakıt tüpündeki patlama nedeniyle düştü. 9 Nisan 2019'da Japonya'da bir F-35A uçağı eğitim sırasında kayboldu ve pilot öldü. 19 Mayıs 2020'de Florida'da bir F-35A uçağı iniş sırasında kontrol kaybı nedeniyle kaza yaptı. 17 Kasım 2021'de Akdeniz'de bir İngiliz F-35B uçağı denize düştü. 4 Ocak 2022'de Güney Kore'de bir F-35A uçağı iniş takımı arızası nedeniyle acil iniş yaptı ve kartala çarptı. 24 Ocak 2022'de Güney Çin Denizi'nde ABD’ye ait bir F-35C uçağı uçak gemisine iniş sırasında denize düştü. 19 Ekim 2022'de Utah'da bir F-35A uçağı iniş sırasında kaza yaptı. 17 Eylül 2023'te South Carolina'da bir F-35B uçağı düştü. 29 Mayıs 2024'te New Mexico'da bir F-35 uçağı düştü.

2018 yılında Daily Mail Gazetesi, siber saldırı sonucu F-35'lerle ilgili gizli bilgilerin çalındığını yazdı. İngiltere Kraliyet Hava Kuvvetleri, F-35'lere ilişkin bilgilerin üçüncü tarafların eline geçtiğini doğruladı. Bu da F-35'leri güvenli olmayan pahalı bir askeri oyuncak haline getirdi. Bu sırları ele geçirmiş olan güç, uzaktan müdahale ederek veya yazılımla oynayarak F-35’leri istediği vakit düşüyor olabilir mi?

ABD’ye Karşı Yürütülen Korkunç Siber Saldırılar

2015’te Office of Personnel Management saldırısı ile ABD’de yaklaşık 21 milyon kişinin verileri çalındı. 2017’de, hackerlar, Equifax'ın 147 milyon Amerikalının finansal bilgilerini ele geçirdi.

2020’de, ABD hükümetine ait çok sayıda stratejik kurum ve yine ABD’nin en büyük şirketlerinin veri tabanı yazılımını yürüten SolarWinds adlı yazılım şirketinin sistemleri hacklendi. Hükümet, bu saldırıda ne kadar verinin çalındığını dahi tespit edemedi.

2021’de Colonial Pipeline Saldırısı ile DarkSide adlı bir fidye yazılım grubu, ABD'nin en büyük petrol boru hattını hedef aldı. Bu saldırı, doğu yakasında yakıt krizine yol açtı.

Bu büyük çaplı siber saldırılar, ABD'nin siber güvenlik açıklarını ortaya çıkardığı gibi kendini dünyanın en güvenli ülkesi zanneden ABD’nin aslında kağıttan kaplan olduğu gerçeğini de gün yüzüne çıkardı. Çok daha etkili başka bir güç, bütün dünyaya, “Siber alemde yapamayacağım iş yok, istediğim her şeyi yaparım. Bütün sırlarınızı biliyorum” mesajı mı veriyor?

ABD’nin Kalbini ve Beynini Kül Eden Los Angeles Yangını!

ABD’nin kalbi ve beyni diyebileceğimiz ve devletin küresel imajını tasarlayan ve uygulayan iş, sanat, siyaset, sinema ve dizi sektöründe en aktif kişilerin yaşadığı sembolik önemi en yüksek Los Angeles neredeyse tamamen yandı.

Los Angeles, ABD derin devletinin ve Siyonizmin kalesiydi. Bir asırdır dünyaya psikolojik harp teknikleri Hollywood’da hazırlanır ve dünyaya yayılırdı. Bütün katliam ve işgal kararları burada alınır ve uygulanması için Washington’a gönderilirdi. İşte bu şehir baştan sona yanıyor. Bu son 150-200 yıllık ABD beyninin/hafızasının yok olması demektir.

Bu nasıl bir yangın? Evler, ormanlar değil dünyanın en güçlü devletinin, en zengin, en değerli, en önemli şehri yani koskoca bir şehir bir haftadan bu yana aralıksız yanıyor. Dikkat çekici başka bir durum ise yangın şehri terk etmiyor. Evire çevire, döne dolaşa Los Angeles’in tamamını küle çeviriyor. Süper güç ABD çaresiz.

Sanki çok güçlü biri Amerikan devletinin ruhunu bedeninden ayırdıktan sonra cenazesinin küllerini ülkenin en zengin eyaleti olan Kaliforniya’nın dağlarına savuruyor.

Böyle sofistike bir teknoloji herhangi bir örgüt işi olamaz. Hiç bir devlet de bunu üstlenmedi. Verilen örnekler geniş bir hedef gözetildiğini anlatıyor. Hiç acele etmeden, geri adım atmadan, sabırla ve dikkatle ilerliyor. Kendine çok güveniyor ve kendini göstermeden, hiç konuşmadan, sözlü propaganda yapmadan operasyonlarıyla sürekli meydan okuyor.

Dünyada son 15 yıldır bunlar oluyor ve bunların izahı, sebebi ve kimlerin yaptığı, yapabileceğine dair hiçbir bilgi gerekçe sunulmuyor. Kimse araştırmıyor. Araştırıyorsa da kamuya açıklanmıyor. Bütün bu esrarengiz hadiseler gizemini muhafaza ediyor. Sizce de bunların bir sebebi, tasarlayanı, planlayanı, faili, uygulayanı yok mudur, varsa kimdir, niyeti nedir? Bütün bunları düşünmek araştırmak ve açığa çıkarmak gerekmez mi?

Demek ki tüm bu yaşananlar, bugünkü dünya düzenine sahip süper güçlerin, teknolojik başarı ve üstünlükleri ile uzaya, aya gidenlerin hatta yedi kat yerin dibini görüyoruz diyenlerin (gerçi Gazze’de bir yıldır İsrailli esirleri bulamayan, tünellere giremeyenlerin), içinden çıkamayacakları kadar büyük bir hadise. Ya güçleri yetmiyor ya da çok korkuyorlar. Bunun başka izahı var mı?

Farklı bir dünyaya doğru hızla ilerlediğimiz anlaşılıyor...

Alper Tan

13 Ocak 2025

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA