Alper TAN
Tüm YazılarıDevletler ve medeniyetler için semboller, kimlik ve birlik duygusunu güçlendirdiği için önemlidir. Bayrak, marş, arma ve diğer semboller, bir milletin tarihini, değerlerini ve egemenliğini yansıtır. Ayrıca, uluslararası alanda tanınırlık sağlar ve vatandaşlar arasında ortak bir aidiyet hissi oluşturur. Özellikle kriz ve savaş zamanlarında, bu semboller halkın moralini yükseltmek ve dayanışmayı artırmak için daha da önemli hale gelir.
Dünyada güç ve seviye kaybeden çok sayıda devlet, kargaşa ve gürültü üretirken hızla yükselen yeni küresel güçler, sessiz ve derinden, sağlam ve kararlı bir şekilde ilerliyor.
ABD söz dinletemediği için bağırıyor
Donald Trump’ın bir eşkıya gibi bütün teamülleri yerle bir edip, yerleşik siyasi, diplomatik ve toplumsal nezaket kurallarını devre dışı bırakarak ortaya koyduğu tablo, ABD açısından son derece vahim.
ABD ve genel olarak Batı dünyasına farkında olarak veya olmayarak taparcasına inananlar, “ABD ne istiyorsa yapar” inancıyla hareket ediyorlar. Trump’ın çıkardığı küresel gürültünün, ABD’nin gücünden kaynaklandığını zannediyorlar.
Halbuki bu gürültü sadece bir çevre kirliliğidir ve ABD ya da Trump’ın gücünden değil aksine içine düştükleri çaresizlik ve acziyetten kaynaklanıyor. ABD’nin güçlü olduğu dönemlerde liderleri, şimdiki gibi seslerini yükseltmezlerdi. Tam aksine, görünürde son derece “nazik” adamlardı. Ama muhatapları, konuşulan ve istenen şeyleri ciddiye alır ve yaparlardı. Şimdilerde ABD aciz durumda olduğu için muhataplarına dediğini yaptıramıyor ve bu nedenle evladına söz geçiremeyen bir baba gibi ona buna bağırıp çağırarak otoritesini korumaya çalışıyor.
İsrail çok çaresiz
Aynı çaresizlik ve çöküş İsrail için de geçerli. 7 Ekim Aksa Tufanı ile başlayan mücadele İsrail’in o fiyakalı küresel “güçlü” imajı yerle yeksan etti. Artık İsrail de tıpkı ABD Başkanı Donald Trump gibi arzularına ulaşamıyor ve sadece konuşarak beyhude gürültü kirliliği oluşturuyor.
İsrail’in resmen bu isimle kurulmuş ve faaliyet gösteren “Vaad Edilmiş Topraklar Bakanlığı” var. Diğer malum adıyla “Arz-ı Mev’ud Bakanlığı.” Yahudilerin bu seraptan öte gidemeyecek olan hülyasına göre Mısır’daki Nil Nehri’nden Fırat’a kadar olan bölge “Tanrı” tarafından İsrailoğulları’na vaad edilmiş. Bu hedefe uygun olarak Tel Aviv yönetimi, Mısır’ın önemli miktarda toprakları dahil olmak üzere, bütün Filistin coğrafyası, Ürdün, Lübnan, Suriye, Irak ve Türkiye’nin bir bölümünü alacağını iddia ediyor.
İsrail yönetimi, iç siyasette halk desteğini yüksek tutmak için acı gerçekleri gizlemeye çalışsa da onlar açısından tablo çok kötü.
İsrail Bayrağı
ABD ve İsrail konuşuyor, Türkiye konuşmuyor fakat yapıyor
Türkiye, “sessiz” ve “derin” bir güç… Trump gibi, Netanyahu gibi aldatıcı kamuoyu algıları üzerinden güç gösterisi yapmıyor. Tarihin gidişatını radikal biçimde değiştirecek, küresel çapta devasa işler yapıyor. Uzak Doğudan Uzak Batıya, Kuzey Kutbundan Güney Kutbu’na dünya yeniden şekillendiriliyor.
Batı Dünyası daha çok korkmalı
Batı Dünyası bunu Yeni Osmanlı olarak sembolize ediyor ve Hristiyan ülkeleri bu fenomen üzerinden birleştirmeye çalışıyor. Ancak bu birleşme o kadar kolay değil. Çok büyük engeller var.
Diğer taraftan Batı Dünyası’nın Osmanlı korkusu çok yersiz. Aslında daha fazla korkmalılar. Çünkü gelmekte olan “güç,” zannettiklerinden kat kat daha büyük. Yani daha çok korkmalılar… Onların zulüm medeniyetini yerle bir edecek iyilik ve adalet medeniyeti geliyor.
Büyük Selçuklu Ruhu canlanıyor
Büyük Selçuklu Devleti’nin hükümran olduğu coğrafya
Yahudiler’in göz diktiği topraklar, 868-905 yılları arasında hükümran bir Türk hanedanı olan Tolunoğulları devletinin egemenliğinde idi. Daha sonra Mısır, Suriye ve Filistin dahil olmak üzere Ortadoğu’da çok geniş bir coğrafyada, 935-969 yılları arasında hüküm süren başka bir Türk hânedanı İhşidler’in hakimiyetinde idi.
Sultan Alparslan döneminde Suriye'nin yönetimini Büyük Selçuklu Devleti ele almaya başladı. Ancak bölgenin tam olarak kontrol altına alınması, özellikle Sultan Melikşah zamanında tamamlandı. Bu süreçte Selçuklular, Bizans ve Fatımilerle mücadele ederek Şam, Halep ve diğer önemli şehirleri ele geçirdiler.
Mercidabık ve Ridaniye seferleri neticesinde 1516-1517 itibariyle bu topraklar Osmanlı döneminde de Türklerin hükümranlığındadır. Yani bazı kısa fasılalar dışında bu bölgeler 1917 yılına kadar muhtelif Türk devletlerinin hakimiyetinde olmuştur. Selçuklu ve Osmanlı ülkesinde her çeşit etnik, siyasi, dini ve kültürel gruplar yüzyıllarca huzur ve barış içinde müreffeh olarak yaşamıştır.
Coğrafya, Bir kez daha aslına dönüyor
TDT Bayrağı’nın eski ve yeni hali
Türk Devletleri Teşkilatı bayrağına Selçuklu Yıldızı eklendi.
Sekizgen, yüzyıllardır süregelen Türk devlet yapısını temsil eder. İstikrarın, birbirine bağlılığın ve ortak Türk kültürel mirasından gelen gücün işaretini simgeler. Türk ve İslam geleneklerinde sekizgen, örgütün ileriye giden yolu için bir işaret fişeği görevi gören bir rehberlik ve bilgelik sembolüdür. 2024’ün Kasım ayında Bişkek’te yapılan zirvede TDT’nin bayrağında revizyon yapılarak 8 köşeli Selçuklu Yıldızı eklenmiştir.
Yeni Suriye devleti, tarihi ve kültürel mirasa sahip çıktı. Büyük Selçuklu Yıldızı Şam’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na işlendi.
Suriye’de Dürzilerin en yoğun olduğu şehir Süveyda. Soykırımcı İsrail, Yeni Suriye Devletini istikrarsızlaştırmak için Dürzileri tahrik ediyor. Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ise bölgesel gerginlikleri hafifletmek ve karşılıklı bir anlaşmaya varmak amacıyla Süveyda'nın hukuki ve siyasi elitleriyle bir toplantı yaptı. Bu toplantının yapıldığı salonun zemininde devasa bir Selçuklu Yıldızı vardı. Sekizgen yıldız, 8 Aralık 2024’te Baas rejimi devrildikten sonra Şam’daki bu sarayın zeminine işlendi. Ahmed Şara, Selçuklu Yıldızı’nın etrafında her etnik, dini ve siyasi gruba, huzur ve barış içinde yer olduğu mesajını böyle verdi.
Suriye Cumhurbaşkanlığı Sarayı
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Azınlık grupları, Saraydaki Selçuk Yıldızı etrafında topladı.
Kabe’nin her yanı Selçuklu Yıldızları ile tezyin edildi
Müslümanların kutsal mekanı olan Kabe’de 10 yılı aşkın bir süredir tarihin en büyük restorasyonu yapılıyor. Kabe’nin yeni tasarımında parmaklıklar, merdivenler, camlar, çeşitli tezyinatlar ve bir çok yerde desen olarak Selçuklu Yıldızı kullanıldı.
Mescid-i Nebevi’de Selçuklu Yıldızı
Selçuklu Yıldızı, Medine’de bulunan Mescid-i Nebevi’de de tercih edilen bir tezyinat. Kutsal Mescid’in bir çok yerinde nakış nakış işlenmiş durumda.
Mescid-i Nebevi’de Selçuklu Yıldızı
Anadolu’da Selçuklu Yıldızı
Tarihi binalarda Selçuklu Yıldızı
Anadolu’da bulunan çok sayıda tarihi yapının muhtelif bölgelerinde de Selçuklu Yıldızı, bir sanat eseri olarak kendini göstermektedir.
Selçuklu Yıldızı, Azerbaycan Devlet Arması’nda
Azerbaycan Devlet Arması
Türk Polis Teşkilatı’nın armasının merkezinde de Selçuklu Yıldızı bulunuyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü Arması
Selçuklu Yıldızı ne anlama geliyor?
Selçuklu Yıldızı,''Merhamet, Şefkat, Sabretmek, Doğruluk, Sır tutmak, Sadakat, Cömertlik, Rabbine Şükretmek '' anlamlarına geliyor.
Selçuklu Yıldızı’nın anlamı
Bu konuyu, etnik bir milliyetçilik, övünme, üstünlük taslama ya da siyasi maksatla hatırlatmıyoruz. Tarihte Türkler, kurdukları devletlerin insanlık ve adalet anlayışları, “Yaratılanı, Yaratan’dan ötürü sevme” özelliği, saygı, sevgi, dayanışma ve iyilik medeniyeti dolayısıyla, gittikleri her yerde muhabbetle karşılanmışlardır. Bu gün de Dünyanın her bir köşesinde o yolda ilerlemektedir.
Zalim Batı’nın, mazlum milletler üzerindeki baskısı ve otoritesi kalktıkça, insanların, yüreğinde, hiç sönmeden alttan alta devam eden közlerin üstündeki külleri temizleyip, o muhteşem Ortak Medeniyet’in ateşini tekrar yakmaya başladığına şahit oluyoruz.
Coğrafya asırlık aradan sonra aslına dönüyor. 6 köşeli Siyonist Yıldızı sönerken 8 köşeli Selçuklu Yıldızı yerde ve gökte beliriyor. Sekizgen yıldız Ortadoğu’ya vuruluyor. Üstelik kurşunla, soykırımla, ölümle, kanla değil, hayat veren nefesle, gönülle, aşkla, şanla vuruluyor.
Şimdi yeniden “BİZİM” hikayemiz başlıyor.
Artık bu ateşi, inşallah, hiçbir beşeri sistem ve sahte medeniyet değiştiremez!
Yolumuz aydınlık bahtımız açık olsun.
Alper Tan
13 Mart 2025
Güncel Yazıları
Analiz- في ضوء التاريخ، كيف ستكون نهاية نتنياهو وإسرائيل؟..
25 Mart 2025
Tarihin Işığında, Netanyahu ve İsrail’in Sonu Nasıl Olacak?
22 Mart 2025
Ortadoğu’ya 6 Köşeli Davut Mührü Değil 8 Köşeli Selçuklu Mührü Vuruluyor
13 Mart 2025
Türkiye Yeni Küresel Lider, 100 Yıllık Mesele 100 Günde Nasıl Bitti?
11 Mart 2025
Abdullah Öcalan’ın Düşmanları Kahreden, Dostları Coşturan Tarihi Çağrısı
28 Şubat 2025
28. Yılında, 28 Şubat'ın 28 Günahı
28 Şubat 2025
Trump Başkan Olunca Cehennem Vaad Ediyor!
13 Şubat 2025
Trump’s Arrival has Disrupted European Politics
27 Ocak 2025
Trump’ın Gelişi Avrupa Siyasetini Darmadağın Etti
23 Ocak 2025
Hamas’ Blessed Victory Could Lead To Political And Social Turmoil In Israel
17 Ocak 2025
Hamas’ın Kutlu Zaferi, İsrail’de İç Savaşa Dönüşebilir
15 Ocak 2025
Birileri Dünya Düzenine Meydan Okuyor, Dalga Geçiyor, Hesap Görüyor Ama Dünya Sessiz ..
13 Ocak 2025
Someone is Challenging the World Order, Making Fun of It, Holding It to Account, But ..
13 Ocak 2025
جهان و پیشبینیهای سال ۲۰۲۵-Analiz
10 Ocak 2025
العالم وتوقعات 2025
10 Ocak 2025