Beyaz Saray'dan İdlib Açıklaması
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O'Brien, Atlantic Council adlı düşünce kuruluşunda düzenlenen panelde, ABD'nin İdlib ve Suriye politikasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
İdlib'de Esed rejimi ile birlikte Rusya ve İran'ın da Türk askerleri ve Türkiye ile birlikte çalışan unsurlara saldırdığını belirten O'Brien, "Küresel bir polis olarak oraya paraşütle inip saldırıları durdurmamız mı bekleniyor?" yorumuyla son duruma ilişkin ABD'nin bakış açısını özetledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki ilişkinin inişli-çıkışlı olduğunu savunan O'Brien, "Suriye'deki sivil katliamlarının durdurulması gerektiğini yüksek sesle söylemeye devam edeceğiz, fakat İdlib'e askeri olarak müdahale edeceğimizi sanmıyorum." ifadesini kullandı.
"Kötü durumu sona erdirecek sihirli bir şey yok"
Suriye ve İdlib'de barışa yönelik bir çözüm için çaba gösterdiklerini ve bu çabayı sürdüreceklerini aktaran O'Brien, "İdlib'deki durum çok kötü. Esed çok kötü bir aktör. İranlılar da çok kötü bir aktör. Ruslar ve Türklerin adımları oradaki duruma yardımcı olmuyor. Fakat biz Rusların, İranlıların ya da Esed'in tüm kötü eylemlerini durdurma pozisyonunda değiliz. Oradaki kötü durumu sona erdirecek sihirli bir şey yok." değerlendirmesinde bulundu.
ABD Başkanı Donald Trump'ın İdlib'le ilgili geçen yılki Twitter paylaşımına atıf yapan O'Brien, o günkü durumda Trump'ın İdlib konusunda bir müzakere alanı yaratılmasına vesile olduğunu, ancak gelinen noktada bu atmosferin oldukça zayıfladığını düşündüğünü söyledi.
O'Brien'ın açıklamaları, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'i İdlib konusunda müzakerelerde bulunmak üzere dün Ankara'ya gönderdiklerini ifade eden Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun açıklamalarının ardından soru işaretlerine neden oldu.
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, İdlib'de şehit edilen Türk askerlerinin ailelerine dünkü açıklamasında başsağlığı dileyerek, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey'i, Suriye'de atılacak adımları koordine etmek için Ankara'ya gönderdiğini belirtmişti.