Merkezi Hahamlar Kongresi'nden İsrail Destekçilerine Ağır Eleştiriler

"Tevrat Yahudi Halkının Tek Otoritesidir, ADL ve Benzeri Kuruluşlar Yahudileri Temsil Etmez."

ABD ve Kanada Merkezi Hahamlar Kongresi (Central Rabbinical Congress of the U.S.A. and Canada), Anti-Defamation League (ADL) ile Elon Musk arasında yaşanan kamuoyu tartışmasına ilişkin sert bir açıklama yayımladı. Açıklamada, ADL ve benzeri kuruluşların Yahudi halkı adına konuşmadığı, yalnızca kendi çıkarlarını gözettiği vurgulandı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

• Tevrat, Yahudi halkının tek otoritesidir. ADL ve benzeri kuruluşlar Yahudi halkını temsil etmez; onların çıkarlarını gözetmek yerine kendi ajandalarını yürütmektedirler.
• Tevrat’ın yolu barış ve hoşgörüdür. Özdeyişler 3:17'de belirtildiği gibi, "Onun yolları hoşnutluk yollarıdır ve bütün yolları selamettir." Tevrat, insanları nazik ve alçakgönüllü olmaya teşvik eder. Boykotlar ve yaptırımlar, Tevrat’ın öğretileriyle bağdaşmaz ve Yahudi kimliğine zarar verir.
• Antisemitizmin siyasallaştırılmasına karşıyız. Her küçük olayın antisemitizm bağlamında gündeme getirilmesi, nefreti daha da artırır. Bu durum, Yahudi diasporası için bir kayıp olurken, İsrail’e göç teşvik eden kurumlar için bir kazanç sağlamaktadır.
• Amerikalı Yahudiler olarak ABD'nin çıkarlarını önceliklendiriyoruz. Tevrat, Yahudilere alçakgönüllü, yasalara saygılı vatandaşlar olmalarını emreder. Hiçbir yabancı ülke, ABD'deki Yahudileri temsil edemez.
• Yahudilik bir din olup, ulusalcılık değildir. Siyonist hareket, Yahudileri ve Yahudiliği ulusal bir kimliğe dönüştürme amacıyla ortaya çıkmıştır. Geleneksel Yahudiler için İsrail’in bir devlet, dil ve kültür olarak var olması acı vericidir. Tevrat'a göre, bu hareket kınanmalıdır.

Merkezi Hahamlar Kongresi, ayrıca "Gerçek Tevrat Yahudileri" (True Torah Jews) adlı kuruluşun çabalarını takdir ettiğini belirterek, İsrail hükümetinin ve ona bağlı organizasyonların dünya Yahudilerini temsil etmediğini vurguladı.

İsrail Politikalarının Eleştirilmesi Antisemitizm Değildir

Açıklamada, herkesin kendi ülkesinin politikalarını savunma veya eleştirme hakkına sahip olduğu, İsrail’e yönelik eleştirilerin antisemitizm olarak görülmemesi gerektiği ifade edildi. Bu tür eleştirilerin demokrasinin bir parçası olduğu ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.

Yapılan açıklama “Tanrı'nın ihtişamının açığa çıkacağı ve dünyaya barışın geleceği günü umutla bekliyoruz." ifadeleriyle sona erdi.