Trump’ın Yeni Dış Politika Kadrosu: Küresel Çete Savaşlarına Karşı Çıkan Askerler

CNN, ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci dönem kabinesinde yer alan kadroyu ve politik duruşlarını ele alan dikkat çekici bir haber yayınladı. Bunların çoğu, Irak ve Afganistan savaşlarında düşük ve orta rütbeli olarak cephede görev yapmış, ABD’deki hükümet kurumlarına ve "derin devlet" olarak nitelendirilen yapıya şüpheyle bakan isimler.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Savaş Meydanlarından Gelenler Sahneye Çıkıyor

ABD Başkanı Donald Trump, ilk döneminde yönetimini emekli generallerle doldurmuştu. Ancak ikinci döneminde düşük ve orta rütbeli savaş meydanlarından gelenler dış politikada etkili roller üstleniyor.

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Savunma Bakanı Pete Hegseth, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz ve Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard, Irak ve Afganistan savaşlarında cephede görev yapmış isimler. Bu dört yetkiliden yalnızca Waltz, 50 yaşın üzerinde.

Bu ekip, kurumlara duydukları derin güvensizlik ve savaş deneyimlerinin politika kararlarına etkisi ile öne çıkıyor. ABD’deki hükümet kurumlarına ve "derin devlet" olarak nitelendirilen yapıya şüpheyle bakan bu yeni kadro, Trump’ın dış politika yaklaşımını yeniden şekillendiriyor.

Trump’ın Politikalarının Sahadaki Yansıması

Bu yeni kadro, geçtiğimiz hafta Brüksel’deki NATO zirvesi ve Münih Güvenlik Konferansı’nda Trump’ın dış politika çizgisini net şekilde ortaya koydu.

Savunma Bakanı Hegseth, Avrupa ülkelerinin güvenliklerini kendilerinin sağlamaları gerektiğini söyleyerek NATO müttefiklerini savunma harcamalarını artırmaya çağırdı.

Başkan Yardımcısı Vance, Avrupa’daki demokrasi anlayışını eleştirerek Rusya ve Çin’in oluşturduğu tehditleri küçümseyen bir konuşma yaptı. Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Vance’in açıklamalarını "kabul edilemez" olarak nitelendirdi.

"Yanlış Gerekçelerle Savaşa Gönderildik"

ABD Kongresi’ndeki eski savaş gazileri, Trump’ın kadrosunda yer alan küresel teröre karşı “savaş gazilerin” güçlü bir toplumsal etki yaratabileceğini söylüyor.

Demokrat Temsilci ve eski Ordu Korucusu Jason Crow, “savaş gazilerinin” ABD siyasetinde giderek daha fazla söz sahibi olduğunu belirterek şu yorumu yaptı:

"Biz yanlış gerekçelerle savaşa gönderildik ve bu süreçte bizi koruması gereken sistem, defalarca kez başarısız oldu."

Washington’daki bir gaziler örgütünün başkanı olan Allison Jaslaw ise bu grubun kurulu düzeni sorguladığını belirtiyor:

"Bu nesil savaş gazileri intihar ve travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) ile mücadele ediyor. Ancak bu durumdan sorumlu olan siyasetçiler, bu yükü paylaşmıyor. İşte bu yüzden savaş gazileri farklı bir otoriteye sahip."

Trump’ın "İtaat ve İcra" Kadrosu

Trump’ın ilk döneminde savunma politikalarında etkin olan generaller, başkanın dış politikadaki pragmatik ve izole edici yaklaşımlarına karşı çıkmıştı. Eski Savunma Bakanı Jim Mattis, Genelkurmay Başkanı Mark Milley ve Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü John Kelly, Trump’ın bu yaklaşımına fren koymaya çalışmıştı.

Ancak Trump, yeni ekibinde yüksek rütbeli generaller yerine sahada savaşmış askerleri tercih etti. Eski bir ABD yetkilisi, Trump’ın bu yeni kadrosu için şunları söyledi:

"Trump, emirleri sorgulamadan yerine getirecek insanları arıyor. Bu isimler, emekli generaller gibi danışmanlık kurullarında oturup pasif kalmak yerine, sahada çalışmış isimler."

Bu isimlerin NATO gibi geleneksel uluslararası yapılarla derin bağları olmaması ve ABD askerlerinin küresel çatışmalara dahil edilmesine daha mesafeli yaklaşmaları da Trump’ın tercihinde etkili oldu.

Pew Araştırma Merkezi’nin verilerine göre, Irak ve Afganistan savaşlarına katılan “savaş gazilerinin” çoğu, bu savaşların gereksiz olduğu görüşünde.

"Boşuna Savaşlara Girmemeliyiz"

Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard, 2019 yılında Demokrat Parti üyesiyken şu açıklamayı yapmıştı:

"Bu rejim değişikliği savaşlarının ne kadar anlamsız ve yıkıcı olduğunu bizzat gördüm. Askerlerimizi bu tür gereksiz savaşlara göndermemek için elimden geleni yapacağım."

Ancak Cumhuriyetçi Temsilci ve eski Navy SEAL subayı Dan Crenshaw, Trump’ın asker kullanımı konusundaki tavrını izolasyoncu olarak tanımlamanın doğru olmadığını belirtti.

"Trump askeri hiç kullanmadı diyemeyiz. İlk döneminde Suriye’deki IŞİD operasyonlarını artırdı. Ancak ABD halkı, savaşların belirsizliğinden bıktı. Çünkü yöneticiler savaşın nedenlerini net bir şekilde anlatmadı."

Trump’ın “Savaş Gazileri” Seçimi Tartışma Yarattı

Trump’ın “savaş gazilerinden” oluşturduğu ekibin tamamı aynı ideolojik çizgide değil. Örneğin Mike Waltz, diğer isimlere kıyasla geleneksel kurumlarla daha uyumlu bir figür olarak görülüyor.

Ancak Hegseth ve Gabbard, ABD Ordusu’na karşı sert eleştirileriyle öne çıkıyor. Hegseth, ABD Ordusu’nun çeşitlilik politikalarını eleştirirken, Gabbard Washington’daki "savaş çığırtkanlarını" hedef alıyor.

Başkan Yardımcısı JD Vance ise siyasi kimliğini daha çok Appalachian kökenleri üzerine inşa ederek, askeri geçmişini geri planda tutuyor.

Demokrat Kongre Üyesi Jason Crow, Trump’ın bu isimleri göreve getirerek “savaş gazilerinin” toplumsal güvenilirliğini suistimal ettiğini savunuyor:

"Askerlere duyulan güveni kullanarak, demokratik sistemleri zayıflatmak büyük bir ironidir."

Trump’ın Askeri Afları ve Hegseth’in Rolü

Trump’ın 2019’da savaş suçlarından hüküm giymiş bazı askerleri affetmesi de tartışma yaratmıştı. CNN’in haberine göre, Hegseth, Fox News’te çalışırken Trump’ı bu af kararlarını vermesi için özel olarak teşvik etti.

Bu adım, dönemin Savunma Bakanı Mark Esper ve üst düzey generallerin tavsiyelerine aykırıydı. Askeri yargı sisteminin bütünlüğünü zedeleyebileceği gerekçesiyle itiraz edilmişti.

Ancak Trump’ın savunucuları, bu afları, savaşçıları yalnız bırakmama olarak değerlendirdi.

Trump’ın yeni ulusal güvenlik ekibi, geleneksel dış politika yaklaşımlarını sorgulayan ve Washington’daki "derin devlet" anlayışına şüpheyle yaklaşan bir nesli temsil ediyor. Bu nesil, ABD askerlerinin dünya genelinde gereksiz savaşlara sürüklenmesine karşı çıkarken, Trump’ın pragmatik ve milliyetçi dış politika çizgisine de tam uyum sağlıyor.

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA