KIRGIZİSTAN Otoriter Merkezileşmeye Karşı Merkezkaç Direnişinin Gölgesinde Siyasal İktidarsızlık
Kırgızistan’da siyasal sistemin işleyişinin ele alındığı bu çalışmada öncelikle
siyasal hayatta belirleyici olan tarihsel, sosyal ve ekonomik dinamiklerin
üzerinde durulmakta, bu arkaplanın bağımsızlıktan bu güne nasıl bir yönetim
yapısı ve iktidar-muhalefet ilişkisi doğurduğu incelenmektedir. Çalışmanın
son bölümünde 2005 yılındaki iktidar değişiminden sonra yaşanan
siyasal gelişmeler ışığında Nisan 2010 olayları ve olası sonuçları sorgulanmaktadır.
Kırgız toplumunun karakteristik özelliği kabile kültürünün gerek sosyal, gerekse
yönetim yapısında belirleyici rol oynamasıdır. Kırgız kabileleri Ong
(sağ) ve Sol kanat olmak üzere iki büyük ittifaka bölünmüştür. Eski Cumhurbaşkanı
Akayev döneminde siyasal merkezin titrek meşruiyeti kuzeyli Cumhurbaşkanı
– güneyli Başbakan olarak oluşturulmuştu. 2005 yılındaki iktidar
değişiminden sonra yeni Cumhurbaşkanı Bakiyev bunu güneyli Cumhurbaşkanı
– kuzeyli Başbakana dönüştürdü. 2005 yılındaki iktidar değişimi
kuzeyin iktidar monopolüne karşı, bazı kuzeyli liderlerin desteğini alan
bir güneyli dalga olarak gelişme gösterdi. 2010 yılındaki iktidar değişiminde
ise ön planda kuzeyli politikacılar boy gösterdiler.
Sovyet dönemi bir yandan ülkeyi çok etnili bir demografik yapıya büründürürken,
kabile bağları üzerinde büyük bir dönüşüm yaşanmadan kuzey – güney
farklılaşmasını da pekiştirmiştir. Sovyet sisteminden kalan ekonomik ağa bağımlılık
sürerken, gereksinim duyulan finansmanın Batılı ülkelerden karşılanması
zorunluluğunun ortaya çıkardığı çarpıklık, bağımsızlık sonrası Kırgızistan
ekonomisinin belirleyici özelliği olmuştur. 2010 olaylarının en önemli içsel nedenleri;
ülkedeki siyasal kurumların muhalefeti büsbütün dışarıda bırakacak
şekilde yeniden formüle edilmesi ve buna duyulan tepkiye yaygın bir desteğin
oluşmasını sağlayan kamu hizmetlerine yapılan yüksek zamlardır.
Bakiyev’in, iktidardan çekildiğini kabul etmesi ile geçici hükümetin ülkede
otorite sağlaması kalaylaşacaktır. Ancak bugünkü yapısıyla hükümetin
nispeten zayıf isimlerden oluşması, Rusya’nın yakın desteğine gereksinim
duymalarını ve ülkenin Rusya’nın nüfuzuna girmesi sonucunu doğurabilir.
Bu destek sağlanamadığı takdirde iktidar dengelerinin yeniden oluşturulması
zaman alabileceği gibi çatışmacı bir süreci de başlatabilir.
03 Nisan 2010 11:14
Other Publications
Analiz
Osmanlı'nın Son Döneminde Misyonerlik Faaliyetleri
27 Ocak 2021 16:48
Analiz
SDE'den 4 Yeni Analiz - 4 New Analysis
01 Ağustos 2019 16:54
Analiz
SD ANALİZ- Havadaki Rekabet: F-35 mi Su-57 mi?
20 Temmuz 2019 18:05
Analiz
10 Yıllık Reform Döneminde İnsan Hakları: Gelişmeler Ve Beklentiler
01 Ocak 2013 14:56
Analiz
Yeni Anayasada Siyasi Partiler Rejimi
09 Ekim 2012 14:50
Analiz
Halk Girişimi: Yeni Anayasa İçin Bir Öneri
01 Ekim 2012 16:15
Türkiye
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ile Telefonda Görüştü
13 Aralık 2024 14:44
Ortadoğu
Suriye Zirvesi Amman’da Toplanıyor
13 Aralık 2024 14:40
Türkiye
Blinken’ın Ankara’ya Gelmesinden Saatler Önce MİT Başkanı Kalın ve HTŞ Lideri Golani Şam Emevi Camii’nde Büyük Bir Mesaj Verdi
13 Aralık 2024 14:36
Türkiye
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan Başbakanı Orban ile Bir Araya Geldi
13 Aralık 2024 14:33