Kıbrıs meselesi ile ilgili gerek uluslararası düzeyde gerekse Türkiye’de bir bilinçlendirme yapılması ve Kuzey Kıbrıs’ın tanıtılması ve anlatılması çok önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bununla ilgili iki husus dikkat çekmektedir. Birincisi: KKTC’nin sesinin medya üzerinden doğru bir şekilde duyurulması olacaktır. Bu hususta enformasyon, dezenformasyon ve misinformasyon ya da yanlış veya yalan bilgilendirme konuları önemlidir.
Enformasyon ya da doğru bilgilendirme konusu Türkiye ve Kıbrıs’ı ilgilendiren bir husustur, bunun da en iyi şekilde medya üzerinden yapılması gerekmektedir. Bir diğer konu ise gerek Türkiye’de gerekse Kıbrıs’ta üniversitelerde Kıbrıs Çalışmaları (Cyprus Studies) gibi bir dersin müfredata alınarak Kuzey Kıbrıs’a gelen yabancılara bu dersin verilmesi lazımdır.
Medya konusuna geri dönecek olursak bu bağlamda iki tür medyadan bahsetmek mümkün: birisi gazete, televizyon, radyolar gibi geleneksel medyadır. Bunlar hala etkili bir şekilde kullanılabilir. Bu bir yandan doğru bir şekilde bilinçlendirmeyi sağlarken diğer yandan da Kıbrıs meselesi ile ilgili kaynak oluşturulması anlamında da oldukça önem arz etmektedir.
Bu şekilde Batı ülkeleri başta olmak üzere diğer ülkeler için yapılan haberlerde kaynak almaları konusunda yardımcı olacaktır. Doğru olmayan bir diğer önemli husus ise Kuzey Kıbrıs’ta Yunan ve Rum gazetelerinin kaynak alınmasıdır.
Çok dilli yayıncılık yapılmasının önemini de vurgulamak lazım. Özellikle İngilizce ile yayın yapmak ve olayları doğru bir şekilde İngilizce ile yansıtmak aslında dünyada yüzde 80’ı ulaşıyor olmak anlamına geliyor.
Bu konu da birkaç aşamadan oluşmaktadır; İlk etapta Türkiye, Türkiye ile dost ülkelere, daha sonra ise Avrupa ve ABD gibi ülkelere Kıbrıs ile ilgili konular İngilizce olarak doğru bir şekilde ulaştırılmalıdır.
Ayrıca, Kıbrıs’ta bulunan haber ajansının da Anadolu Ajansı gibi çok dilli yayın yapması gerekir. Daha önce İngilizce, Türkçe, Yunanca ve Rumca yayın yapan Kıbrıs’taki haber ajansı şu an sadece Türkçe ve İngilizce yayın yapmaktadır. Kanımca diğer dillerin kaldırılması bir hatadır.
Ek olarak, normalde Araplarla bizim çok iyi ilişkilere sahip olmamız gerekirken karşı tarafın çok iyi ilişkiler kurduklarını Arapça ve Rusça yayınlar da yaptıklarını görebiliyoruz. Dolaysıyla Kuzey Kıbrıs’ta İngilizce yayınların yanı sıra Arapça ve Rusça yayın yapmaya başlanması önem arz etmektedir.
Benzer şekilde Türkiye’nin de Yunanca yayın yapmaya başlaması oldukça önemli bir meseledir. Zira Yunanistan’daki medya Türkiye’yi çok yakından takip ediyor. Dolaysıyla biz de onlara kendi dilleri üzerinden olayları yansıtmak için bir an evvel Yunanca yayınlara başlamamız gerekiyor.
Aynı zamanda Kıbrıs’taki haber ajansının görünür hale gelebilmesi için Türkiye dâhil farklı ülkelerdeki ajanslar ile iş birliği yapması, Kıbrıs’taki olayları daha büyük bir kitleye ulaştıracaktır.
Geleneksel medya ile ilgili son olarak değinilmesi gereken nokta ise ortak dizilerin, filmlerin ve sergilerin yapılması oldukça etkili olacaktır.
Kuzey Kıbrıs meselesi ile ilgili geleneksel medyanın bilgilendirme hususuna değindikten sonra yeni medya (sosyal medya) gözü ile konuya göz atmak da faydalı olacaktır. Bu hususta Kuzey Kıbrıs meselesini ve tarihte çektiği dertler, eziyetler ve zulümleri dünyaya ve büyük kitlelere ulaştırmak için sosyal medya mecralarında hesaplar açıp ve günlük olarak paylaşımlar yapılabilir.
Bunun yanı sıra sosyal medyada yanlış bilgilendirmeyi önleme masası gibi platformların oluşturulması bize karşı yapılan olumsuz ve yalan bilgilerin önlenmesinde çok etkili olacaktır. Bu kapsamda Anadolu Ajansı ve TRT gibi yayın kuruluşların Kıbrıs ile ilgili ayrı bir bölüm oluşturabilir ve bu bölümlerde haber ve içerik üretilip yayın yapılan dillere çevrilmesi ile birlikte Kıbrıs daha fazla öne çıkarılabilir.
Son olarak, Güney Amerika’ya da ayrı bir önem verilmesi gerekiyor o topraklar da bizim için oldukça önem arz etmekte olup o ülkelere birkaç temsilci atamak Kıbrıs meselesini olumlu manada etkileyecektir.
*Mehmet Öztürk
Gazeteci Yazar