Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr
Mesleki ve Teknik Eğitimde Değişim ve Dönüşüm
Hüseyin ACIR*
03 Nisan 2024 11:36
A-
A+

Bilim ve teknolojideki çok hızlı gelişme ve değişmeler, bilginin hızlı tüketimi, yaşadığımız teknoloji çağı ile birlikte günümüzde yaşanan globalleşme ve entegrasyon sürecinin yarattığı gereksinmeler, ülkelerin eğitim sistemlerini sorgulamalarını ve yeniden yapılandırılmalarını zorunlu hâle getirmiştir. Böylece, meslekî ve teknik eğitim sistemimiz içinde yetiştireceğimiz bireylerin, yalnız milli sınırlar içinde değil, evrensel düzeyde de geçerli olacak nitelikler taşıması gerekmektedir. Eğitim sistemimiz yapılandırırken, bireysellikten çoğulculuğa doğru yönetebilen, ekip halinde çalışabilen, nasıl öğreneceğini bilen, yaşam boyu eğitimi sürdürebilecek olan, problem çözebilen, karar verebilen, sorumluluk alan, iletişim kuran ve yeni teknolojilerle sağlayacağı ulusal ve uluslararası nitelikli bilgileri değerlendirebilen insan gücünü yetiştirecek özellikte olmasına özen gösterilmelidir.

Teknolojideki hızlı gelişmeler, bütün dünyada çeşitli sektörleri etkilediği gibi, ülkelerin eğitim sistemlerini de etkilemektedir. Eğitim, 21. yüzyılın en stratejik silâhıdır. Ekonomik ve toplumsal gelişmenin iki ana dayanağı vardır; bunlardan birincisi sermaye birikimi, İkincisi ve daha da önemli olanı ise, bu sermayeyi kullanacak ve üretime dönüştürecek nitelikli insan gücüdür. Bu nedenle, gelişmiş ülkeler dâhil birçok ülke, eğitim sistemlerini sorgulamakta ve buna dayalı olarak yönetenler ve yönetilenler sürekli geleceği aramakla meşguldürler [1].

Eğitimin alt bir disiplini olan meslekî ve teknik öğretim; kalkınmanın hızlandırılması, istihdamın artırılması, ülkemizin rekabet gücünün yükseltilmesi ve nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi açısından kritik öneme sahiptir. Bu önemin, toplumumuzun her kesimine kavratılması gerekmektedir. Bu amaçla, teknolojik çağa uyum sağlayabilmek için ülkemizde meslekî ve teknik eğitime gereken özenin gösterilmesine ihtiyaç vardır. Mesleki ve teknik eğitim geçmişten günümüze sürekli dinamik olmuş, değişim ve dönüşüm yaşamış, ancak sektörel beklentilere cevap verememiştir.

Tarihsel süreçte meslekî ve teknik eğitimde iş hayatı ile iş birliğine önem verilmiştir. Baştan itibaren mesleki ve teknik eğitimin her noktasında bulunan sektör bir tarihten sonra kendini kenara çekmiş, her şeyi devletten bekler olmuştur. Devlet değişik teşvik uygulamalarıyla sektörü hep yanında tutmaya çalışmıştır.

Mesleki ve Teknik Eğitim Alanında Yapılanlar Çalışmalar[2]

-Mesleki ve teknik ortaöğretim alanında; 2002 yılından 2023’e okul sayısı 3660’dan 6021’e;  öğretmen sayısı 60703’den 195475’e;  öğrenci sayısı 985575’den  2351933’e yükselmiştir[3]. Yükseköğretime geçişteki katsayı engeline rağmen bu sonuçların alınması özel gayret ve çabaların bir sonucudur.

-Mesleki ve teknik eğitimin sorunları ve çözüm önerileri; sektörel araştırmalar, toplantılar, şuralar ve çalıştaylar ile tespit edilmiştir.

-Mesleki ve teknik eğitim uluslararası/ulusal ilgili kurumlarda (AB, ETF, CEDEFOP, SESRIC, TOBB, TİSK, TESK…) temsil edilmiş;  Avrupa Birliği (AB) mesleki eğitim projeksiyonları ile uluslararası/ulusal sektörel beklentilerde dikkate alınarak kısa, orta, uzun vadeli mesleki ve teknik eğitim stratejik planları/programları ve buna ilişkin eylem planları oluşturulmuş, titizlikle sisteme uygulanmıştır.

-Mesleki ve teknik eğitimin, başta Avrupa Birliği(AB) ülkeleri mesleki eğitimi olmak üzere uluslararası gerçeklerde (ABD, Japonya...) dikkate alınarak uluslararası eşdeğerlerine entegresyonu sağlanmıştır.

-Organize Sanayi Bölgelerinde mesleki ve teknik okulların/kurumların açılması ve yaygınlaştırılması çalışmaları yürütülmüştür.

-Sanayi bölgelerindeki ihtisas/tematik mesleki ve teknik okul sayısı sektörden alınan desteklerle artırılmıştır. (Bursa-Nilüfer Otomotiv  Endüstrisi İhracatçıları Birliği  Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, Küçükçekmece/Gebze PAGEV Plastik Teknolojisi Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, Küçükçekmece  TASEV Ayakkabı ve Saraciye  Teknolojisi  Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, Pendik Nuh Kuşculu Cam Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi…)

-Mesleki ve teknik eğitim okul/kurumları günün şartlarına göre yeniden yapılandırılmıştır.

-Okulların eğitim-öğretim süreleri tüm program/alan/dal türlerinde dört yıla çıkarılmıştır.

-Mesleki ve teknik eğitim/öğretimde (örgün/yaygın) modüler sistem esaslı program/alan ve dal eğitimine geçilmiştir.

-Lise 9. sınıf genel ortak sınıf, 10. sınıf mesleki ve teknik eğitimde alanı esas alan ortak sınıf olmuş;  11. ve 12. sınıflarda dal eğitimine geçilerek seçilen alanda, belirlenen dalda mesleki ihtisas eğitimi verilmeye başlanmıştır.

-Mesleki ve teknik eğitim program/alan/dalları müfredatı, sektör ve diğer ilgililerinde beklentilerine göre uluslararası/ulusal paydaş katkı ve katılımı ile yenilenmiştir.

-Ulusal bazda, coğrafi durum ve sektörel beklentilerde dikkate alınarak; yeni okul, alan ve dallar açılmıştır. ( İtfaiye, Raylı Sistemler, Lojistik, Endütriyel Tasarım, Yenilebilir Enerji, Mekatronik/Robotik, Nanoteknoloji, Mikroteknik, Hava Araçları, Elektrikli Otomobiller, Biyomedikal, Siber Güvenlik,  Mekanik/Elektronik Sistemler...)

-Yeni açılan/yenilenen alan ve dalların müfredatları esas alınarak yeni mesleki eğitim modüller/kitapları yazdırılmıştır.

-İlköğretimi bitiren öğrencilerin ilgi, istidat ve yeteneklerine göre bir mesleki ve teknik eğitim kurumuna yönlendirilmeleri amacıyla, “Mesleki Rehberlik ve Yöneltme Sistemi”  oluşturulmuştur.

-Mesleki ve teknik eğitim okul/kurumu mezunlarının izlenmesine ilişkin bir sistem kurulmuştur.

-2003 yılı başında genel ortaöğretim içindeki % 27’lik mesleki ve teknik eğitim öğrenci oranı (katsayı engeline rağmen), 2012 yılı başında  % 52’ye çıkarılmıştır.

-İkili(Dual) Mesleki Eğitim Merkezleri ve Mesleki Eğitim Merkezleri ulusal bazda yaygınlaştırılmış; örgün öğretim/eğitim programları (ML, TL) ile yaygın eğitim programları (MEM) arasında yatay ve dikey geçiş imkanı sağlanmıştır.

-Sanayi ile iç içe olan büyük mesleki ve teknik liseler bünyesinde İkili (Dual) Mesleki Eğitim Merkezleri açılmıştır.

-Mesleki ve teknik eğitim okul/kurumlarının eğitim-öğretim süreçlerindeki ölçme ve değerlendirmeye ilişkin yeni bir metodolojiye geçilmiş, pilot uygulamalar yapılmış ve sistem ulusal bazda uygulanmaya başlanmıştır.

Mesleki ve teknik liseler (MTL) ile meslek yüksekokulları (MYO) arası program bazlı geçiş entegrasyonları yapılmış, meslek yüksekokulu alan/dal müfredatlarında Mesleki ve Teknik liseler ile bütünlük sağlanmıştır.

Mesleki ve teknik eğitimde AB gerçekleri de dikkate alınarak kredi transfer sistemi ve kalite güvence sistemi oluşturulmuştur.

-Mezun öğrencilere diploma ile birlikte bağımsız işyeri açma belgesi, Europass belgesi ve aldığı dersleri-modülleri-kredileri-notları gösteren transkript verilmeye başlanmıştır.

-21 Eylül 2006 tarih  5544 sayılı “Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) Kanunu” çıkarılmıştır.

-Avrupa Birliği Yeterlilikler Çerçevesi referanslı “Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi” oluşturulmuştur.

-Mesleki ve Yeterlilik Kurumu (MYK) kurulmuş, Avrupa yeterlilik çerçevesi referans alınarak Türkiye Yeterlilik çerçevesi (Sekiz Seviye) oluşturulmuştur.

-Mesleki bilgi, beceri, yetkinlikler ve kazanımlar dikkate alınarak mesleklerin standartları ve yeterlilikleri ulusal/uluslararası sektörel katkı/katılımlar ile oluşturulmuştur/oluşturulmaktadır.

-Ulusal meslek standartları/yeterlilikleri esas alan bir mesleki ve teknik eğitim sistemine geçilmiş, mesleki standart/yeterlilik referanslı müfredat revize çalışmaları yapılmıştır/yapılmaktadır.

-MYK’da serbest öğrenmelerin belgelendirilmesi sınavlarının nasıl olacağı ve takibine ilişkin sistem uluslararası gerçeklerde dikkate alınarak oluşturulmuş, buna ilişkin ikincil mevzuat çıkarılmıştır.

-MYK kanalıyla bilgi, beceri ve yetkinliğine güvenen, yetkilendirilmiş kuruluşlarca yapılan sınavlarda başarılı olan herkese, Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi referanslı mesleki seviyeyi belirten “Mesleki Yeterlilik Belgesi” verilmeye başlanmıştır.

-Mesleki ve Teknik okul/kurumlarının bazı alan/dallarının MYK tarafından eğitim akreditasyonuna ilişkin ikincil mevzuat çalışması yapılmıştır. Okul/kurumların diploma, belge ve sertifikaya götüren merkezler olması öngörülmüştür.

-Mesleki ve teknik eğitimde yurtdışı staj ve beceri eğitimi uygulamasına geçilmiştir.

-Ülke bazında hayırseverlerin de desteği alınarak yüzlerce mesleki ve teknik eğitim okul/kurumu yaptırılmış; mevcutlara ek binalar, pansiyonlar, spor salonları, kütüphaneler ve lojmanlar eklenmiştir.

-Mesleki ve Teknik Eğitimde kampüs okul sistemine geçilmiştir. (İnegöl Hacı Sevim Yıldız Mesleki ve Teknik Eğitim Kampüsü…)

-Uluslararası yeşil bina uygulamaları (ABD, AB…) yerinde incelenmiş ve yeşil okul projesi başlatılmıştır/yürütülmüştür. (Etimesgut-Cezeri Yeşil Teknoloji Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi…) 

-Okullarda enerji verimliliği üzerine proje bazlı çalışmalar yapılmıştır.

-Okullarda iş sağlığı ve güvenliği üzerine proje bazlı çalışmalar yürütülmüştür.

-Diğer Bakanlıklara bağlı mesleki ve teknik liseler/kurumlar (Tarım, Meteoroloji, Tapu-Kadastro, Sağlık Meslek Liseleri…) Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmış ve bu okullar nitel/nicel yönden güçlendirilmiştir.

-Organize Sanayi Bölgeleri içinde/dışında açılan özel mesleki ve teknik liselere sektörel bazda eğitim-öğretim desteği (teşvik) verilmiştir.

-Okul ve işletmede yapılan mesleki eğitim/öğretim sürecinde öğrencilerin iş kazaları/meslek hastalıklarına karşı sigortalı olması sağlanmıştır.

-Mesleki ve Teknik Öğretmen Eğitim Merkezleri (İzmir Mazhar Zorlu Öğretmen Eğitim Merkezi…) oluşturulmuş olup ulusal/uluslararası meslek öğretmeni eğitimine sektöründe desteği alınarak geçilmiştir. (Azerbeycanlı öğretmenlerin eğitimi…)

-Ülke bazında yedi bölgede/noktada oluşturulan akıllı sınıflar (Smart Class) ile uzaktan öğretmen/öğrenci eğitimine geçilmiş olup öğretmen/öğrencilerin Japonya, Almanya... gibi ülkelerden uzaktan eğitim alması sağlanmıştır. (Ankara İskitler EML, Konya Adil Karaağaç EML, Van EML…)

-Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) oluşturulmuş; TOBB, İŞKUR, MEB işbirliğinde istihdam orijinli mesleki eğitimler yapılmış olup binlerce kişinin meslek kazanarak istihdamları sağlanmıştır.

-Mesleki ve teknik eğitim ilgilileri TOBB, TESK, Sendikalar, Odalar,  Büyükşehir Belediyeleri  (Konya, İstanbul…), Sektörler, Vakıf ve Dernekler.. ile eğitimde işbirliğine ilişkin protokollar yapılmıştır.

-Okulların atölye ve laboratuvar donatımı genel bütçe, ulusal/uluslararası sektörel katkı ve desteklerle yenilenmiştir.

-Mesleki ve teknik eğitim ile ilgili kanun, tüzük, yönetmelik ve yönergeler eğitimin niteliği/niceliği, ulusal/uluslararası sektörel beklentiler ve mezunların istihdamı da dikkate alınarak yenilenmiştir.

-Mesleki ve teknik eğitimi mezunlarının istihdamında teşvik sistemi (İşsizlik Sigortası Fonu…) getirilmiştir.

-Mesleki ve teknik eğitimi mezunlarının askerlikleriyle ilgili özel düzenleme yapılmıştır.

-Teknik Öğretmenlerin yurtdışında yabancı dil/mesleki ve teknik eğitim alması sağlanmıştır.

-Mesleki ve teknik eğitim yeni okul yönetimi sistemi çalışılmış olup pilot uygulamalar gerçekleştirilmiştir.

-Mesleki ve eğitim okullarında, Mesleki ve Teknik Eğitim Mükemmeliyet Merkezleri(Center of Excellence) (Program yapma, modül/kitap yazıma, eğitimde ölçme ve değerlendirme, eğitim teknolojisi uygulamaları,  eğitim yönetimi uygulamaları, araştırma ve geliştirme, öğretmen eğitimi faaliyetleri…) kurulmuştur.

-Mesleki ve teknik eğitim okullarında ar-ge faaliyetleri desteklenmiş olup eğitim kurumlarında patent, faydalı model ve marka tescili teşvik edilmiştir.

-Ulusal/uluslarası Robot Yarışması, Proje Tabanlı beceri Yarışması vb. gibi etkinlikler yapılmıştır.

-World Skills, Asya-Pasifik Robot Yarışmaları… gibi uluslararası organizasyonlara öğretmen/öğrencilerin katılımları sağlanmıştır.

-Mesleki ve teknik eğitim ile üretimin birlikte yürümesi ve geliştirilmesi için döner sermaye mevzuat sistemi günümüz şartlarına göre revize edilmiştir.

-Mesleki ve teknik eğitim okul-kurumlarının öğretmen kaynağı olan yenileştirilmesi/dönüştürülmesi elzem hale gelen Teknik Eğitim Fakülteleri, Teknoloji Fakültelerine; Mesleki Eğitim Fakülteleri, Sanat ve Tasarım Fakültelerine; Ticaret ve Turizm Eğitim Fakülteleri, Turizm Fakültelerine dönüştürülmüştür. Mesleki ve Eğitim okul-kurumlarına öğretmen yetiştirmeye ilişkin YÖK ile birlikte yeni bir metodoloji geliştirilip uygulamaya geçilmiştir.

-İstihdam ve Mesleki Eğitim İlişkisinin Güçlendirilmesi Eylem Planı(BKK-2010/660-15.07.2010-27642 RG),  Ulusal İstihdam Stratejisi ve Eylem Planı (2014-2023), Türkiye Hayat Boyu Öğrenme Stratejisi Belgesi ve Eylem Planı (2014-2018), Türkiye Mesleki ve Teknik Eğitim Strateji Belgesi ve Eylem Planı (2014-2018)  ilgili tarafların katkı ve desteği ile hazırlanmış ve eylem planı oluşturulmuş; Yüksek Planlama Kurulu/Bakanlar Kurulu Kararı sonrasında uygulamaya konulmuştur.

-14 Eylül 2011 tarih KHK/652 “Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” Millî Eğitim Bakanlığında mesleki ve teknik eğitimin yürütülmesinden sorumlu Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü, Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü, Ticaret ve Turizm Öğretimi Genel Müdürlüğü, Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı ve Çıraklık, Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Dairesi Başkanlığı “Meslekî ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü” adı altında birleştirilmiştir. Yaygın mesleki eğitim ile açık öğretim kurumlarından sorumlu Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü “Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü” ne dönüştürülmüştür.

-Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü’ne “TSE EN ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi” alınmıştır. Mesleki ve teknik eğitimin kurumsal yönetimine uluslararası bir standart getirilmiştir.

Mesleki ve Teknik Eğitimde Yapılması Önerilenler

Mesleki ve Teknik Eğitimin Yönetsel Yapılandırılması ve Yönetimi

1) Meslekî ve teknik eğitimde her yerdeki ve her tür okuldaki yöneticilerin nitelikleri saptanmalı, görev ve iş tanımları yapılmalıdır. Atamalarda/görevlendirmelerde ehliyet, liyakat ve kariyer ön plana çıkarılmalıdır. Kadroludan ziyade sözleşmeli yönetici istihdamına geçilmelidir.

2) Mesleki ve Teknik Eğitim Kurumu/Genel Müdürlüğü, uluslararası/ulusal alanda mesleki ve teknik eğitim ile istihdam alanlarını temsil eden kamu-özel kurum/kuruluş, işveren ve işçi/memur sendikaları, yerel yöneticiler, öğretmen, aile ve öğrenci birlikleri temsilcilerinin içinde bulunduğu genel kurulu, danışma kurulu, yönetim ve denetim kurulu olan bir yapıya dönüştürülmelidir. Kurum/genel müdürlük başkan/genel müdürü sektör temsilcileri arasından yönetim kurulunca seçilmelidir.

3) Mesleki ve Teknik Eğitim Kurumu/Genel Müdürlüğü il, ilçe teşkilatları oluşturulmalıdır. Mesleki ve Teknik Eğitim il, ilçe teşkilatları ile okul yönetimi; mesleki ve teknik eğitim ile istihdam alanlarını temsil eden kamu-özel kurum/kuruluş, işveren ve işçi/memur sendikaları, yerel yöneticiler, öğretmen, aile ve öğrenci birlikleri temsilcilerinin içinde bulunduğu genel kurulu, danışma kurulu, yönetim ve denetim kurulu olan bir yapıya dönüştürülmeli; il, ilçe ve okul müdürleri mesleki ve teknik eğitim kökenli, lisansüstü eğitimli, yabancı dil yeterliliği olan, sektörel mesleki tecrübe sahibi ve eğitim yöneticiliği geçmişi olanlar arasından yönetim kurulunca seçilmelidir/görevlendirilmelidir

Mesleki ve Teknik Eğitim Öğretmeni, Eğitim Personeli İstihdamı

4) Öğretmenlik, eğitim ve öğretim ile bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. Öğretmenler bu görevlerini, Türk Millî Eğitiminin amaçları ve temel ilkeleri ile öğretmenlik mesleği etik ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlüdür.  Meslekî ve teknik eğitim okullarında eğitim/öğretim yapılan alan/dallarda görev alacak öğretmenlerin ve diğer personelin nitelikleri saptanmalı, görev ve iş tanımları yapılmalıdır. Ülkemizde mesleki ve teknik eğitim okul/kurumlarına öğretmen yetiştiren bir kurum artık yoktur. Üniversitelerin lisans mezunları öğretmenlik mesleğine hazırlanırken; genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon/öğretmenlik meslek bilgisi eğitimi alırlar. Bunlar için mesleki ve teknik eğitim okul/kurumları öğretmen yetiştirme programı uygulanmalıdır. Sistemde eğitim-öğretimi verilen alan/dalların öğretmenlik programı, yükseköğretim kurumları öğrencilerine eğitim/öğretim esnasında veya mezuniyet sonrası Mesleki ve Teknik Öğretmen Yetiştirme Programı” şeklinde uygulanmalıdır. Mesleki ve teknik öğretmen yetiştirme programında verilecek dersler, meslek ve teknik eğitim öğretmenlik formasyonuna uygun, eğitim-öğretim-yönetim-üretim süreçlerini esas alan dersler olmalıdır. Mezunlara verilen dersler ve projeler/tezler yüksek lisans diplomasına götürmelidir. Sistemde kadroludan ziyade sözleşmeli öğretmen ve personel istihdamına geçilmelidir.

5) Mesleki ve teknik alanlara öğretmen atamalarda/görevlendirmelerde ehliyet, liyakat ve kariyer ön plana çıkarılmalıdır. Öğretmenlik mesleği; aday öğretmenlik döneminden sonra öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılır[4]. Öğretmenler, uzman öğretmen olurken alanında tezli yüksek lisans yapmış olması, başöğretmen olurken alanında doktora yapmış olması esas olmalıdır. Başkaca bir işleme/kritere gerek kalmaksızın diplomasını ibraz edenin kariyer intibakı yapılmalıdır.

6) Öğretmenlere belli aralıklarla mesleki akreditasyonlar şart koşulmalıdır. Öğretmenlerin hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimleri, üniversiteler ve diğer kuruluşlarla da iş birliği yapılarak plânlı ve sürekli hâle getirilmelidir. Akreditasyon sürecinde başarısız olanların görevlerine son verilebilmelidir. İş yerlerinde çalışarak deneyim sahibi olmuş ve piyasada kendisini kanıtlamış kişilere eğitimci olarak görev verilmelidir. Yurt içinde ve dışında daha üst öğrenim yapmak veya bilgi, görgü ve ihtisaslarını artırmak isteyen öğretmenlerin belli şartlarla, aylıklı veya aylıksız izinli sayılmaları sağlanmalıdır.

Eğitimin Mali Destekleri

7) Özel sektör kurum/kuruluşlarının da ekonomik katkıda bulunduğu mesleki ve teknik eğitimi geliştirme ve yaygınlaştırma fonu[5] oluşturulmalıdır. Mesleki ve teknik okul/kurumlarının belediyelerden, il özel idarelerinden, ticaret ve sanayi odalarından, esnaf ve sanatkâr odalarından, organize sanayi bölgelerinden, sendikalardan ve mesleki vakıf/derneklerden bir akarı olmalıdır. Devletin genel bütçesinden ayrılan mali kaynak, mesleki ve teknik eğitimi sadece sübvanse eden olmalıdır. Harici mali kaynaklar mesleki ve teknik eğitime yetebilmelidir.

Eğitimde Yöneltme

8) Mesleki Eğitim Modelinde akademik yönden iyi çocuklar ve aileler mesleği eğitim okullarını tercih etmemektedirler. Temel eğitimde sorunlar(temel beceri, okuryazarlık eksikliği…) çözülemediğinden sınavlar ile nitelikli lise ayrıştırmasına gidilmekte akademik ve sosyoekonomik seviyesi düşük aile çocukları mesleki ve teknik eğitim okullarına yöneltilmektedir. Mesleki ve Teknik eğitim zorunlu tercih edilen alandan istenilerek tercih edilen alana dönüştürülmelidir. İş piyasası, mezunları alanında istihdama teşvik edici ve ücrette-çalışma koşullarında ödüllendirici mekanizmalar  (ücret, çalışma koşulları…) oluşturmalıdır. Mesleğe özgü dar mesleki eğitime ağırlık verilmesi meslekler arası hareketliliği kısıtlamaktadır. Bunun doğal bir sonucu olarak bu çocukların okul terkleri ve devamsızlık yüksektir. Mesleki ve teknik eğitimle ilgili okullar, aileler, sektör ve akranlar nezdinde çalışmalar yapılmalıdır. Mesleki ve teknik eğitim okullarına devam edenlerin pozitif bazda toplumsal farkındalığı artırılmalıdır. Bu çocuklara önemli ve değerli oldukları hissettirilmeli, sosyal ve ekonomik statüleri yükseltilmelidir.

9) Ortaöğretimin amacı; öğrencileri, çeşitli program ve okullarla ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda yükseköğretime veya hem mesleğe hem de yükseköğretime veya hayata ve iş alanlarına hazırlamaktır. Öğrencileri yöneltme temel eğitimde başlamalı; yanılmaları önlemek ve muhtemel gelişmelere göre ortaöğretimde devam etmeli, teknolojik gelişmeler de dikkate alınarak yükseköğretimin ilk evrelerine kadar sürmelidir. Bu görevler yerine getirilirken öğrencilerin istekleri ve kabiliyetleri ile toplum ihtiyaçları arasında denge sağlanmalıdır. Öğrenciler, izleyecekleri meslekî eğitim programlarını ve iş alanlarını yeterince tanımadan meslek seçimi yapmaktadır. Öğrencilerin temel eğitimin sonunda, ortaöğretim ve yükseköğretimin başında çeşitli programlara yöneltilmeleri çeşitli ölçme, değerlendirme araçları ile bireyi tanıma tekniklerinden yararlanılarak elde edilen bilgilere ve ölçümlere göre yapılmalıdır.

Eğitim Programları

10) 1973 yılı ile başlayan süreçte meslek ve teknik eğitim okul/kurumları genel liseleştirilmiştir. Mesleki ve Teknik liselerin öğretim programlarının yeniden gözden geçirilmesi; bir sistem bütünlüğü içinde genel kültür ve meslek derslerinin sayısı/saatlerinin dengelenmesi; öğrencilerin mesleki ve teknik becerilerinin geliştirilmesine yönelik meslek derslerinin ve sektörel uygulamaların artırılması gerekmektedir.  Mesleki ve teknik eğitim okul/kurumlarında meslek öğrenen öğrencilerin haftalık vakitlerinin; 1950 yılında, %74’ü meslek derslerine, %26’sı genel kültür derslerine; 1960’da 55’i meslek derslerine, 45’i genel kültür derslerine;  1970’de 51’i  meslek derslerine, 49’u genel kültür derslerine; 1981 yılında %45 meslek derslerine, %55 genel kültür derslerine[6]; 2021’de Anadolu Teknik Liselerde %31 meslek derslerine, % 69’u genel kültür derslerine[7]; Anadolu Meslek Liselerinde %49’u meslek derslerine, %51’i genel kültür derslerine ayrılmıştır. Yıllar geçtikçe meslek dersi oranı düşmüştür. Meslek ve teknik eğitim okul/kurumlarının genel liseleştirilmesinden vazgeçilmelidir. Meslek alan/dal haftalık ders çizelgeleri oluşturulurken genel lise haftalık ders çizelgeleri referans alınmamalı, mesleki alan/dal haftalık ders çizelgeleri kendine münhasır olmalı, Talim ve Terbiye Kurulu tarafından bu ders çizelgeleri onaylanmalıdır. Meslek eğitiminin sektörde yapılmasına ağırlık veren bir yapıya geçilmelidir.

11) Mesleki ve teknik okul/kurumları okul yönetimleri ve uygulamaları merkeziyetçi yapıdan adem-i merkeziyetçi bir yapıya dönüştürülmelidir. Mesleki eğitim programları tasarlanırken yerel özellikler dikkate alınmalı ve yerel birimlere inisiyatif verilmelidir. Okul yönetimleri yerel sektörel beklentilere, değişim ve dönüşüme kendini çabuk uyarlayabilen, bulunduğu çevreye uygun mesleki eğitim ihtiyacını belirleyebilen, bu ihtiyacı karşılayabilmesi için Bakanlığın verdiği çerçeve öğretim programlarını yerele uyarlayabilen, yeni programa göre öğretmenlerini eğitebilen, meslek öğretimini gerçekleştiren ve mezunlarını sürekli izleyip aldığı sonuca göre kendini yenileyebilen bir yapıya kavuşturulmalıdır.

12) Mesleki ve Teknik Eğitimde alan/dal programları ISCO 08, ISCED 97, FOET kodları ile Ulusal Meslek Standartları/Yeterlilikler dikkate alınarak hazırlanmaktadır. Teknolojik gelişmelerde dikkate alınarak program hazırlama/yenilemede işlemlerinde süreklilik esas olmalıdır. Ders sayısı azaltılarak aynilik yerine denklik esas alan bir sistem benimsenmelidir.

13) Programlar, öğrencilerin dikey ve yatay geçişlerini kolaylaştırıcı bir esneklik içinde farklı ilgi, istidat ve yeteneklerin geliştirilmesine cevap verecek biçimde düzenlenmeli; öğrencilerin çeşitli öğrenim alanlarına ve meslek dallarına yöneltilmeleri temel eğitimden başlayarak yükseköğretimin ilk yıllarına kadar devam etmelidir. Ortaöğretimde yükseköğretime hazırlayan programlardan hayata veya iş alanlarına hazırlayan herhangi bir programa geçilebileceği gibi, hayata veya iş alanlarına hazırlayıcı bir programdan yükseköğretime hazırlayan herhangi bir programdan birine de geçilebilmelidir. Bu geçiş imkânları herhangi bir programı başararak diploma almış olanlar ile diploma almadan okuldan ayrılmış bulunanlara da tanınmalıdır. İstekliler eksik derslerini özel programlar ile imtihan vermek suretiyle tamamlayabilmelidir. Programlarda yabancı dil öğretiminin etkinliğini ve verimliliğini artırmak üzere yapılan çalışmalara aralıksız, tutarlı ve istikrarlı bir şekilde devam edilmelidir.

14) Mesleki ve teknik eğitimde dünyadaki teknolojik/dijital gelişim/dönüşümde dikkate alınarak güçlü akademik ve temel beceri gerektiren alan/dallarda meslek eğitimi yükseköğretime kaydırılmalıdır. Mesleki ve teknik ortaöğretimde dal eğitiminden ziyade alan eğitimine ağırlık verilmelidir. Dal eğitimi yükseköğretime kaydırılmalıdır.

15) Uluslararası standartlarda dikkate alınarak ulusal bazda meslekler tanımlanmalıdır. Türkiye Mesleki Yeterlilikler Çerçevesi (TMYÇ) kapsamındaki mesleki seviyelerde dikkate alınarak belge, sertifika, diploma alma usul ve esasları belirlenmelidir. Belge ve sertifika veren okul/kurum/kuruluşlarda bir standart sağlanmalı, mesleki seviyelere göre belge verilmeli, belirli bir mesleki standarda/yeterliliğe dayanmayan değişik adlardaki belgelendirmeye ulusal bazda son verilmelidir. Mesleki Eğitim Merkezi, Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Meslek Yüksekokulu, Teknoloji/Mühendislik Fakültelerinde verilecek mesleki eğitim alanları/dalları Türkiye Mesleki Yeterlilikler Çerçevesi ile ulusal/uluslararası mesleki standartlarda dikkate alınarak belirlenmelidir. Bireyin örgün/yaygın eğitim veya serbest öğrenmeler yoluyla edindiği öğrenme kazanımlarının doğrulanması, denklik iş ve işlemleri, ölçme, değerlendirme ve belgelendirme ile ilgili usul ve esaslar sarih hale getirilmelidir.

16) Mesleki ve teknik okulu mezunu ya da diğer okul mezunlarına yönelik belgeleye/sertifikaya götüren uzmanlık/ihtisas mesleki ve teknik eğitimleri yapılmalıdır. İkili meslek eğitimi sisteminin bir unsuru olan İşletmeler üstü eğitimin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması konusunda meslek kuruluşları ve gönüllü kuruluşlar tarafından yapılan çalışmalar teşvik edilmelidir.

17) Ortaöğretim ve yükseköğretimde, öğrencilerin mesleki ve teknik alanlara daha fazla yönelmelerini sağlamak, rasyonel kaynak kullanılmasını temin etmek, istihdamlarını kolaylaştırmak ve istihdam şartlarını iyileştirmek amaçlarına dönük olarak mesleki ve teknik alanlardan mezun olanların, unvan, yetki ve sorumluluklarına ilişkin hukuki mevzuat hazırlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır. Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından verilen mesleki yeterlilik belgelerinin örgün/yaygın eğitim/öğretimde olduğu gibi unvan, görev, yetki ve sorumlulukları netleştirilmelidir.

18) Eğitimde akreditasyon süreci başlatılmalı, program bazlı kalite güvence sistemi kurulmalıdır. Eğitimin akreditasyonuna ilişkin mevzuat geciktirilmeksizin çıkarılmalı ve uygulamaya konulmalıdır.

19) Genel eğitimi teknolojik çevreden soyutlayan program anlayışı terk edilmelidir. Genel lise eğitimine devam eden öğrencilerde asgari düzeyde mesleki bir yeterlilik kazanarak bu okullardan mezun olmalıdır.  Programlarda bireyin içinde yaşadığı teknolojik ortamı, teknolojinin boyut ve olanaklarını tanıyıp anlamasını sağlama yoluyla, bunlardan yararlanma güç ve yeterliğinin yükseltilmesi temel alınmalı; ilköğretimden yükseköğretime kadar eğitim sürecinin bütününde teknoloji eğitimine yer verilmelidir. Teknoloji eğitimi programlarının kapsamı; endüstri, tarım, işletme, inşaat… gibi insanlığın kullandığı tüm alanlardaki teknolojiler dikkate alınarak belirlenmeli; içeriğin seçiminde birden çok alanda uygulanan teknolojilerin ortak öğeler dikkate alınmalıdır. Zorunlu eğitim kapsamındaki ortaokul ve lise öğrencileri teknoloji okur-yazarı olmalıdır.

Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme

20) Mesleki ve teknik eğitimde verimliliğin, etkinliğin yükseltilmesi için kapsamlı bir ölçme ve değerlendirme sistemi geliştirilmeli ve uygulanmalıdır.  Hâlen uygulanmakta olan sınıf geçme sisteminden ders geçme ve kredi sistemine geçilmelidir. Öğrencinin, öğretmenin ve programın başarısını ölçmek için, bu konudaki uzmanların görevlendirildiği merkezler kurulmalıdır. Eğitimde öğrencinin değerlendirilmesi, çeşitli ölçme araçları ve gözlemler yoluyla elde edilen veriler gerçekleştirilmelidir. Ölçme ve değerlendirme sistemi, öğrenciyi “eleyen sistem” yerine “öğrenciyi yetiştirme sistemi”ni getirmiş olmalıdır. Başarıyı ölçme ve değerlendirme araçları geçerli, güvenilir, objektif, ayırt edici, kapsamlı, kolay uygulanabilir, kolay puanlanabilir ve kolay yorumlanabilir nitelikte olmalıdır. Ölçme ve değerlendirmede kullanılan metot ve teknikler; öğrencinin bilgileri ne derece ezberlediğini ölçmeyi değil; bu bilgilerle gerçekleştirilmek istenen davranışları kazanıp kazanmadığını, edindiği temel bilgi ve kavramları uygulayabilme, analiz ve sentez yapabilme, bunlardan inceleme ve araştırmada yararlanabilme yetenek ve alışkanlıklarını elde edip etmediğini tespit etme ve buna göre öğrenmeyi kolaylaştırma ve öğretimi geliştirme tedbirlerini gösterebilecek nitelikte olmalıdır. Böylelikle ölçme ve değerlendirme eğitimde bir amaç değil, eğitim-öğretimin verimliliğini ve etkinliğini artırmağa yarayan bir araç haline gelecektir.

Eğitsel/Sosyal Etkinlikler

21) Mesleki ve teknik eğitimdeki sosyal etkinliklerin amacı; öğretim programlarının yanında öğrenci ve kursiyerlerde özgüven ve sorumluluk duygusu geliştirmek, yeni ilgi alanları oluşturmak, millî, manevî, ahlaki, insanî ve kültürel değerleri kazandırmaktır. Bunları bilimsel, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif alanlardaki öğrenci kulübü ve toplum hizmetleri çalışmaları ile gerçekleştirir. Bu süreçte öğrenciler alanda olmalıdır. Programlar müzelerde, spor alanlarında, tiyatrolarda, güzel sanatlar galerilerinde, fuarlarda, bilim merkezlerinde, resim/heykel atölyelerinde, yaşlı bakım evlerinde, çocuk yuvalarında gerçekleştirilmelidir. Öğrenciler eğitim içinde hayatı yaşamalıdır. Ahilik ve Lonca sistemlerinden gelen mesleki kültürümüz ihmal edilmemeli ve hiçbir zaman unutulmamalıdır. Mesleki teknik ve teknik süreçlerinde “meslek ahlakı” kavramı öğrencilere kazandırılmalıdır. Günümüzde en çok ihtiyacımız olan da bu olsa gerektir.

Tam Zamanlı Meslek Eğitimi ve Çıraklık Eğitimi

22) Mesleki ve teknik eğitim, çeşitli ülkelerin eğitim sistemlerinde farklı biçimlerde yer almakta, bunların hiçbirisi bir diğer ülkedekine aynen benzememektedir. Kalkınmış ülkelerde uygulanmakta olan mesleki eğitim modellerini verilen eğitimin türüne ve bu eğitimi veren kurumların türüne göre iki ana grupta toplamak mümkündür:

a. Tam zamanlı mesleki ve teknik eğitim (ortaöğretim kurumlan içinde ya da ayrı merkezlerde),

b. Çıraklık eğitimi (teorik eğitim ortaöğretim kurumlarında ya da ayrı eğitim merkezlerinde, pratik eğitim işyerlerinde).

Bu modellerden ikisi de, her ülkede bir arada uygulanmakta, fakat bunların birine ya da ötekine verilen ağırlık, ülkelere göre değişmektedir. Buna göre, ülkeleri üç grupta toplayabiliriz:

a. Tam zamanlı meslek eğitim modeline ağırlık veren ülkeler(Fransa, Belçika, İtalya, Finlandiya, Yeni Zelanda),

b. Çıraklık eğitimi modeline ağırlık veren ülkeler(Almanya, Danimarka, Avusturya),

c. İki modelden her ikisine de aynı ağırlıkla yer veren ülkeler(Hollanda, Lüksemburg, İngiltere, İrlanda).

Geleneksel olarak, eğitim sistemlerinde çıraklık eğitimine öteden beri yer verilmemiş olan Fransa ve Belçika gibi ülkelerin eğitim sistemlerinde, özellikle “işsiz gençler” sorununa bir çözüm olarak, çıraklık eğitimine verilen önem ve yer giderek artmaktadır. Çeşitli Avrupa ülkelerinde ve ABD’de bu konuda dikkati çeken diğer bir eğilim ister tam zamanlı mesleki eğitim, ister çıraklık eğitimi olsun, meslek eğitimi programları ortaöğretim programları içinde yoğunlaşmakta, Ortaöğretim dışındaki mesleki eğitim merkezleri giderek azalmaktadır. Öyle ki, çıraklık eğitiminde pratik çalışmaların işyerlerinde yapıldığı Almanya ve Danimarka gibi ülkelerde bile, eğitimin akademik dersleri, ayrı merkezlerde değil, ortaöğretim kurumlarında verilmektedir. Bir başka deyişle, öğrenciler ortaöğretim kurumlarının öğrencisi olup, meslek eğitimi programlarının sadece özel uygulamalarını işyerlerinde yapmaktadırlar.

23) Ülkemiz koşulları, “Tam Zamanlı Meslek Eğitimi” ya da “Çıraklık Eğitimi” modellerinden birisini tek başına uygulamaya elverişli değildir. Mesleki ve Teknik Eğitim, hem çıraklık eğitimi ve hem de tam zamanlı meslek eğitim modellerini kendinde barındıran bir yapıya evrilmiş durumdadır. Hem iş piyasası hem de yükseköğretimle ilişkileri güçlü kılan bir sisteme geçilmelidir. Birbirinden kopuk ayrı yapılar halinde, her iki modeli de uygular görünen mevcut yapının sakıncaları da ortadadır. Öte yandan, işyeri ile meslek okulları arasında ilişki kurmak ve işyerlerini uygulama yeri olarak kullanmak konusunda da sıkıntılarımız vardır.

a) Tam Zamanlı Mesleki Eğitim Modelinde akademik ve temel beceriler eğitimi ön plana çıkarılması, ülkemizdekinin aksine daha geniş genel tabanlı mesleki eğitimi yapılması önerilmektedir. Bunun daha dar mesleğe özgü mesleki eğitim yapılan alanlara göre uzun vadede istihdam, ücret ve iş tatminin yüksek olduğu ifade edilmektedir. Bu modelin yükseköğretime geçişte avantajlı olacağı değerlendirilmektedir. Teknolojideki hızlı değişim/dönüşümde geniş tabanlı mesleki ve teknik eğitim yapılan alanlar avantajlı olduğu iddia edilmektedir.

b) Çıraklık Eğitimi modeli ile kurgulanan mesleki eğitimde mezuniyet sonrası istihdam sıkıntısı olmamakla birlikte uzun vadede istihdam riskleri taşımaktadır. Mesleki ve teknik eğitim erken yaşlarda başlanmaktadır. Bir başka deyişle mesleğe özgü dar mesleki eğitime ağırlık verilmesi başlangıçta mezunlar açısından avantajlar sağlarken uzun vadede istihdamla ilgili riskleri artırmaktadır. İlgililer zamanla ya basit işlere ya da alan dışı iş alanlarına yönelmektedir. Bu süreçte genel lise mezunları daha avantajlı duruma gelmektedir. Yükseköğretime geçişte dezavantajlı durumdadırlar. 

c) Bir okulun verimi bir dönemde okulu bitiren öğrenci sayısının o dönem başında okula giren öğrenci sayısına oranıyla tanımlanır. Genellikle yıllık mezun öğrenci yüzdesiyle ifade edilen bu orana nicel verim denir. Sınıf geçme veya mezuniyet yüzdeleri okulda uygulanan öğrenci akışı kurallarına bağlıdır. Bu kuralların sınıf geçmeyi zorlaştırdığı hallerde nicel verim düşer, aksi halde yükselir. Bunu minimize etmek için devamsızlık ve okul terkleriyle ilgili her türlü tedbirler alınmalıdır.

d) Mesleki ve teknik ortaöğretimdeki alanların öğretim programları ile devamı niteliğindeki önlisans/lisans programları arasında yapılan karşılaştırmalar sonucunda önemli oranda benzerlikler olduğu görülmektedir. Dolayısıyla mezunların alan uyumu ve devamı olan bir yükseköğretim programına yerleştiklerinde alacakları derslerde ve öğretim sürelerinde yapılabilecek bir farklılaştırma mesleki ve teknik ortaöğretimin değerini yükseltecektir. Mesleki ve teknik ortaöğretim ile yükseköğretim arasında program entegrasyonu sağlanmalıdır. Anadolu Teknik Lise programı teknik alanlarından yükseköğretime (Mühendislik Fakültesi…) geçişte öğrencilere avantaj/öncelik sağlanmalıdır.

 

[1] http://ttkb.meb.gov.tr/dosyalar/suralar/dokumanlar/16_sura.pdf ,  S.5-6, 34, 43

[2] 2003-2012 yılları arasında mesleki ve teknik eğitimde yapılan çalışmalar.

[3] MEB, Milli Eğitim İstatistikleri  (Örgün Eğitim-2006-2007, 2022-2023 )  S. 7, 11, 21

[4] Öğretmenlik Meslek Kanunu (3.2.2022/7354)

[5]Mesleki Eğitim Kanunu” (05/06/1986/3308) Beşinci Kısım 32. maddesinde “Çıraklık, Mesleki ve Teknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Faaliyetlerinin Desteklenmesi” şeklinde bir düzenleme yapılmış, mesleki ve teknik eğitimi destekleyen sürdürülebilir iyi bir finans kaynağı oluşturulmuş, ancak “Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” (20/06/2001/4684-10) ile bu finans kaynağı kesintiye uğratılmış, mevcut haliyle yeterli değildir.  

[6] 10. Milli Eğitim Şurası  dökümanı,  23-26 Haziran 1981,   S.192

[7] Elektrik-Elektronik Teknolojisi alanı esas alınmıştır.

 

KAYNAKÇA

Akkutay, Ülker. Enderun Mektebi. Gazi Üniversitesi Yayın no: 38, Ankara, 1984.

Akkutay Ülker. Türkiye’de Çıraklık Eğitimi, Ankara, 1991.

Akyüz, Yahya. Türk Eğitim Tarihi (Başlangıçtan 2001’e), Alfa yayın No. 525, 8. Baskı. İstanbul, 2001.

Alkan, Cevat, Hıfzı Doğan ve S. İlhan Sezgin. Mesleki ve Teknik Eğitimin Esasları. Ankara, 1996.

Çağatay, Neşet. Bir Türk Kurumu Olan Ahilik, Ankara, 1974.

Develioğlu, Mehmet. Mesleki Eğitimin Etkinleştirilmesinde Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü: İTO Örneği, İstanbul:2012

Duman, Tayyip. Türkler, Gazi Üni. Mesleki Eğitim Fakültesi, Cilt 5 Ankara, 2000.

Ekinci, Yusuf.  Ahilik ve Meslek Egitimi, İstanbul,  1990

Ergin, Osman. Türk Maarif Tarihi. 1-5 Cilt, İstanbul, 1977.

Ergün, Mustafa. II. Meşrutiyet Devrinde Eğitim Hareketleri (1908-1914). Ankara, 1996.

Erken, Veysi. Bir Sivil Örgütlenme Modeli Ahilik. Ankara, 1998.

Güllülü, Sabahattin, Ahi Birlikleri, İstanbul 1977.

Koçer, Hasan Ali. Türkiye’de Modern Eğitimin Doğuşu. Ankara, 1987.

Kodaman, Bayram. Abdülhamit Devri Eğitim Sistemi. İstanbul, 1985.

Lewis, Bernard. Modern Türkiye’nin Doğusu, (Çev.: M. Kıratlı) Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara, 1970.

Mete, Muhsin. “Ahilik” (Televizyon Programı), TRT, Ocak 1982.

Özalp, Reşat ve Aydoğan Ataünal. Türk Milli Eğitim Düzenleme Teşkilatı. Ankara, 1977.

Öztuna, Yılmaz. Büyük Türkiye Tarihi. İstanbul, 1978.

Sezgin s. İlhan. “Meslek Eğitiminin Kapsam ve Gelişimi”, Türkiye’de Meslek Eğitimi ve Sorunları, Türk Eğitim Derneği Yayınları, Ankara, 1983.

Tuna, Orhan. Türkiye’de Meslek ve Teknik Öğretim. İstanbul, 1978.

Türkiye’de Meslek Eğitimi ve Sorunları. TED 6.Eğitim Toplantısı, 25-26 Kasım 1982

Unat, F. Reşit. Türkiye Eğitim Sisteminin Gelişmesine Tarihi Bir Bakış. Ankara, 1964.

https://mtegm.meb.gov.tr/www/tarihcemiz/icerik/20 02.07.2022

Ahmet Yıldırım, Oğuzhan Çarıkçı, Meslek Yüksek Okullarında Belirsiz Gelecek: Sınavsız Geçişten Ek Puana. Yöneticilerin Ve Öğretmenlerin, Myo'ların Geleceği Hakkındaki Görüşlerinin Değerlendirilmesi,  Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Cilt.9 Sayı. 21 (Özel Sayı) 2017 Ekim

Demokratik 4. Eğitim Kurultayı, 1-5 Aralık, Eğitim-Sen,  Ankara:2004

Emine Aslan, Atatürk Döneminde (1923-1938) Pragmatizm ve Ekonomiye Yönelik Mesleki ve Teknik Eğitim (Yüksek Lisans Tezi), Yıldız Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul:1992

Muslu, Alper, Türkiye’de Mesleki Eğitim Almış Nüfusun İstihdam Sorunları Ve Çözüm Önerileri (Yüksek Lisans Tezi),  Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü: 2010

http://ttkb.meb.gov.tr/dosyalar/suralar/dokumanlar/16_sura.pdf ,  S.5-6, 34, 43

 

*Hüseyin ACIR, Milli Eğitim Bakanlığı;  Teknik Öğretmen, Okul Yöneticisi, Bakanlık Müfettişi,  Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürü,  Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü, Teftiş Kurulu Başkanı ve Bakanlık Müşaviri