Tahran Üniversitesi’nde Haşdi Şabi Yapılanması ve Tepkiler

  1. Anasayfa /
  2. Tüm Analizler
  3. /
  4. Analiz
SDE Editör | 30 Ekim 2024, Çar
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

13 Ekim 2024 günü Cumhurbaşkanı Mesud Pezeshkian’ın Tahran Üniversitesi'nde konuşması sırasında protestocular tarafından konuşmasının defalarca kesilmesinin ardından İran’ın en gözde üniversitesi olan Tahran Üniversitesi tartışma gündemine geldi.

Üniversite yönetimi, rejim protestolarına katılan bazı öğretim görevlileri ve öğrencileri okuldan atmaları sebebiyle akademik özgürlüğü baskı altına almakla suçlanıyordu.

Aynı toplantıda konuşan İran Bilim Bakanı Hüseyin Simayi Sarraf,  "Üniversitelerimiz ve eğitim merkezlerimiz için toplam bütçe, dünyadaki tek bir üst düzey üniversitenin bütçesinden daha az” sözleriyle 2011'den bu yana eğitim bütçesinin sürekli azalmasından şikayet etmiş, bunun akademik göçe yol açtığı konusunda uyarıda bulunmuştu.

Tahran Üniversitesi, bir yandan akademisyenler ve öğrencilere siyasi baskı yapıldığı eleştirisi altındayken, bir yandan da sürekli azalan bütçesi sebebiyle verimliliği de düşüyor.

Buna ilaveten, Haşdi Şabi (Irak Halk Seferberlik Güçleri) mensuplarının giriş sınavları olmadan Tahran Üniversitesi’ne kabul edilmesi İranlı öğrenciler nezdinde tepki topluyor. Öğrenci aktivistler, akademik kurumların militarizasyonuna direniyorlar.

Bu yazıda, Tahran Üniversitesi’nin militarizasyonu ele alınacaktır.

İran’ın en eski ve en prestijli üniversitesi: Tahran Üniversitesi

İran’ın en eski ve en prestijli yükseköğrenim kurumu olan Tahran Üniversitesi 1934 yılında Pehlevi Hanedanlığı döneminde kurulmuş olup, kuruluşu esnasında modern eğitim sistemine geçişin bir sembolü olarak önemli bir rol oynamıştır.

1979 İslam Devrimi'nin ardından önemli değişiklikler geçiren üniversitede; eğitim politikaları, müfredat ve öğrenci kabulü gibi konularda birtakım değişiklikler yapılmıştır. Daha sonra hem İran’da hem de uluslararası alanda önemli bir akademik merkez haline gelerek en başarılı üniversiteler arasına girmeyi başarmıştır. Halen dünyanın en iyi 400 üniversitesi arasında yer aldığı bilinen Tahran Üniversitesi son dönemlerde yönetimin karar ve politikalarına yönelik öğrenci protestolarıyla gündeme gelmiştir.

Haşdi Şabi’ye sınavsız üniversite kapılarının açılması

Geçtiğimiz yıl Tahran Üniversitesi Rektörü Muhammed Mukimi ile Haşdi Şabi (Halk Seferberlik Güçleri) Eğitim-Öğretimden Sorumlu Başkan Yardımcısınin yaptıkları ortak basın toplantısında, Iraklı milisler ile İran üniversiteleri arasında milis unsurlarını eğitmek amacıyla kapsamlı bir iş birliği başlatıldığı ilan edilmiştir.

‘’Bilhassa Haşdi Şabi’ye mensup Iraklı kardeşlerle bilimsel etkileşim, Süleymani’nin interaktif modeli çerçevesinde gerçekleşiyor’’ diyen rektör Mukimi, milislerin eğitimi için Irak’ın başkenti Bağdat’ta ve İran’ın güneybatısında Huzistan eyaletine bağlı Abadan şehrinde iki üniversite açılacağını ve bu iki üniversitenin masraflarını İran hükümetinin karşılayacağını duyurdu.

İran Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü’nün emri altında faaliyet gösteren Haşdi Şabi, Ocak 2020’de Bağdat’ta öldürülen İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani’nin talimatı ve girişimleriyle 2014’te kurulmuş olup bugün İran’ın Orta Doğu’daki en önemli vekil güçlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

"Doğru Liderlik: Süleymani Okulunun Özü" adlı bir kitap yayınlayan Tahran Üniversitesi Rektörü daha önce şu açıklamada bulunmuştu:

‘’Haşdi Şabi'deki arkadaşlarımıza güvenmeyi ana hedefimiz olarak belirledik. Aynı yaklaşımla Direniş Ekseni ülkelerinden öğrencilerin kaydedilmesi için bir mekanizma geliştirme yolunda tam bir ciddiyetle çalışıyoruz.’’

Tahran Üniversitesi yetkilileri ile yaptığı toplantısı esnasında Haşdi Şabi milislerinin eğitim-öğretiminden sorumlu yardımcısı Hüseyin Musevi Bahati, ‘’Irak'a dost ülkeler bize, Haşdi Şabi güçlerine eğitim vermemizi tavsiye etti. Güçler de başta Tahran Üniversitesi olmak üzere İran üniversiteleriyle bu türden bir iş birliği kurmak için çalışıyor. Haşdi Şabi kurulmadan önce Ebu Mehdi el-Mühendis'in gözetimi altında olan özel okullarımız ve kurumlarımız vardı. 95 üyemiz, eğitim amacıyla İran'daki üniversitelere gönderildi.’’ açıklamasında bulunmuştu.

Ebu Mehdi el-Mühendis, Iraklı bir asker olup Haşdi Şabi milislerinin bir parçası olan Ketaib-i Hizbullah (Hizbullah Tugayları) milislerinin komutasını üstlenmişti. Ocak 2020’de Uluslararası Bağdat Havalimanı’nda gerçekleştirilen drone saldırısında Kasım Süleymani ile beraberinde öldürülenler arasındaydı.

Musevi Bahati, açıklamasının devamında Tahran Üniversitesi ile yapılan anlaşmanın Irak Yükseköğretim Bakanı ve onun Haşdi Şabi milislerinin başdanışmanının aracılığıyla yapıldığını ifade etti ve Haşdi Şabi güçlerinin daha önce de İran üniversitelerinde eğitim aldığını vurguladı.

Birçok Haşdi Şabi yetkilisinin iştirak ettiği bir toplantıda, İran Devrim Rehberi Ayetullah Hamaney’in İran üniversitelerindeki temsilcisi olan Mustafa Rüstemi, Haşdi Şabi güçlerini memnuniyetle karşıladıklarını söyleyerek, ‘’Kardeş ve dost Irak’la ve özellikle de Haşdi Şabi mensubu kardeşlerimizle bilim ve kültür alışverişinden memnunuz. Herhangi bir iş birliği ve destek için hazır olduğumuzu da beyan ederiz.’’ ifadelerini kullanmıştı.

Direniş Eksenine sınavsız üniversite kapılarının açılmasına tepkiler

Tüm bu gelişmeler İran’daki birtakım çevrelerce ‘’kötü haber’’ olarak değerlendirildi. Haşdi Şabi güçlerinin Tahran’da üniversite eğitimi görmesi ve onlar adına iki yeni üniversite kurulması için İran hükümeti hazinesinden büyük meblağların harcanacak olması, üstelik tüm bunların yüksek enflasyon, yaptırımlar ve kötü ekonomik gidişat nedeniyle birçok üniversite öğrencisinin ekonomik sorunlarla mücadele ettiği bir atmosferde gerçekleşiyor olması tepkilerin büyümesine yol açtı.

Tahran Üniversitesi’nden bir grup öğrenci, Irak’ın Haşdi Şabi milis güçlerinin öğrenci olarak üniversiteye kabul edilmesine karşı olduklarını ifade etti. Yayınlanan bir bildiride, öğrenci aktivistleri, ‘’askeri güçlerin ister savaş ister okul üniforması giymiş olsun, üniversite sınırları içinde varlığını kabul etmeyeceklerini’’ belirttiler. Birçok kişi tarafından bu güçlerin üniversitedeki varlığının üniversitedeki muhalif cenahı bastırma girişimi olarak görüldüğünü ifade eden öğrenciler, üniversite atmosferinin rejimle bağlantılı profesörler ve öğrenci kılığına girmiş BESİC milislerinin varlığıyla zehirlendiğini söylediler. Yetkilileri, öğrencileri uzaklaştırmak ve yerlerine Irak’tan getirilen milis güçlerini yerleştirmekle suçladılar. Aktivistler, üniversitenin akademik bağımsızlığının askeri bir tiranlık aracına dönüştüğünü belirterek, “Bu kişilerin üniversite bulunması yalnızca kriz ve felaket döngüsünü devam ettiriyor. Bugün anlıyoruz ki iktidarda olanların gözünde ne eğitim alma ne de var olma hakkımız var.” ifadelerini kullandılar.

Öğrenci aktivistler; rejime karşı şikayetlerini dile getirdikleri için haksızca hapsedilen, okuldan atılan ve uzaklaştırılan öğrencilerin durumunu vurgularken, Haşdi Şabi güçlerinin üniversiteye kolayca kabul edilmesine de dikkat çektiler. Öğrenciler; varlıklı ailelerden gelenlerin, Devrim Muhafızları’nın BESİC güçleriyle bağlantılı olanların, şehit ve gazi ailelerinin çocuklarının İran’daki en iyi üniversitelere kabul edilme şansının çok daha yüksek olduğunu belirtip sosyo-politik olarak marjinalleştirilmiş grupların eğitim fırsatlarının önüne birçok engel konulduğunu ifade ettiler. Öğrenciler, üniversite yönetiminin askeri güçleri sıradan insanlar ve muhaliflerin önüne koymasının, eşit eğitim fırsatlarını baltaladığını savundular.

Bu gelişme, İran ile Iraklı milis gruplar arasındaki iş birliğinin genişletildiğine dair birçok raporun ortaya çıktığı bir döneme denk geliyor.

İran’ın, Haşdi Şabi’nin mühendislik kolunun kurulmasında rol oynadığı da bilinmektedir. Yeni kurulan Muhandis Genel Şirketi, adını Haşdi Şabi’nin eski komutan yardımcısı olan ve İran Devrim Muhafızları’nın Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani ile birlikte hayatını kaybeden Ebu Mehdi el-Muhandis’ten alıyor. Muhandis şirketi, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (IRGC) mühendislik ve müteahhitlik kolu olan Hatemu’l-Enbiya Karargahı’nın Irak’taki versiyonu olmayı hedeflemektedir. Hatemu’l-Enbiya Karargâhı; İran’ın en büyük sanayi ve kalkınma projeleri müteahhitlerinden biri olarak biliniyor.

 

*Araştırmacı

 

Kaynakça:

https://iranwire.com/en/politics/130756-students-confront-irans-presidential-candidate-over-crackdowns-morality-police/

https://www.indyturk.com/node/647361/dünya/tahran-üniversitesi-iraklı-haşdişabiye-kollarını-açıyor

https://www.iranintl.com/en/202307146999

https://www.iranintl.com/en/202307098972

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA