Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr
Türkiye'nin Enerji Açığı Sorunu Ve Çözüm Önerileri
Gelişen ekonomisi ve değişen sosyoekonomik yapısıyla Türkiye’nin yakın gelecekte karşılaşabileceği en büyük sorunların başında enerji açığı gelmektedir. Son yirmi yılda enerji tüketimi hızla artarak, üretimin 8 katına ulaşmıştır. Böylece üretimini kendi öz kaynakları ile karşılayamayan Türkiye tüketimini ithalat yoluyla karşılamak zorunda kalmıştır. 2010 yılında petrol, doğal gaz ve kömür ithalatı 39 milyar dolara ulaşmıştır. Bu ürünlerin toplam net ithalat değeri ise dış ticaret açığının yarısına yaklaşmıştır. Büyük bir bölümü ulaşım sektöründe kullanılan petrolün yerine alternatif bir yakıt konulamadığı müddetçe tüketim ithalat yolu ile karşılanmaya devam edecektir. Halbuki ithal edilen doğal gaz için aynı durum geçerli değildir. Elektrik üretiminde kullanılan doğal gazın yerine kömür, hidrolik, nükleer ve rüzgar gibi bir çok alternatifi bulunmaktadır. Petrol ve kömüre göre daha temiz olan doğal gaz kısa vadede yatırımcılar lehine, uzun vadede ise yakıt maliyetinden dolayı tüketicilerin aleyhine olan bir kaynaktır. Türkiye’nin bu kolaycı ve kısa vadeli enerji kaynağına bir sınırlama getirerek uzun dönemde tüketicilerin lehine nükleer, hidrolik ve kömür güç santrallerine yönelmesi gerekmektedir. 2021 yılında nükleer güç santralinin 4 ünitesinin devreye alınması ile 6,1 milyar metreküp doğal gaz ithal edilmesine gerek kalmayacak olup 3 milyar dolar ile dış ticaret açığının iyileşmesine önemli bir katkı sağlayacaktır. Ayrıca elektrik üretiminde kullanılmayan doğal gazın yanmamış olması sebebiyle 12 milyon ton karbon salınımı da önlenecektir. Bununla birlikte, kömür madenciliğinin temiz üretim ve yakma teknolojileri kullanılarak 11,5 milyar ton kömür rezervi değerlendirilerek arz güvenliğini önemli ölçüde artıracaktır. Yine hidrolik enerjide 64 milyar kWh potansiyel değerlendirilerek teknik potansiyel kullanımı %24’den en az %80’ler düzeyine çıkartılmalıdır. Özellikle yeni kurulacak termik santrallerde %40’a varan kullanılmayan ısı enerjisini kojenerasyon sistemiyle sanayi veya tesislere yönlendirilmek suretiyle verimliliğin artırılmasında önemli bir fırsattır. Enerji verimliliğinde sadece yasal düzenlemeler ve danışmanlık hizmetleri yeterli olmayıp temel hedef araştırma ve uygulama projelerinin sanayi ve konutlara uygulanarak gerekli enerji tasarrufunun elde edilmesi olmalıdır.
03 Temmuz 2011 12:16