Giriş
Enerji sektörü, devletlerin en temel ihtiyacı ve sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle gelişmiş ülkeler başta olmak üzere ülkeler, petrol ve doğalgaza dayalı ekonomilere sahiptirler. Bu nedenle, korona pandemisi ve Rusya-Ukrayna savaşının beraberinde son iki yıldır yaşanan ekonomik çalkantılar, enerji alanının büyük ilgi görmesine sebep olmuştur.
Son dönemde OPEC’in petrol üretimini 2 milyon varil azaltmasıyla birlikte petrol fiyatlarında yaşanan artış, dünya kamuoyunun gündeminde önemli bir yere sahip olmuştur. Belki de Amerika Birleşik Devletleri’nin alınan bu karara saldırgan bir tutum sergilemesi ve küresel ekonominin bulunduğu durum bu konuya olan ilginin artmasına sebep olmaktadır. Küresel ekonominin durumunu doğru bir şekilde anlamadan, önümüzdeki süreçte yüksek petrol fiyatlarının ekonomilere olan etkisini anlayamayacağız.
Dünya ekonomisinde yaşanan krizler, 2020 yılında yaşanan korona virüs salgınıyla hızla artış göstermiş ve bu durum 2022 yılında Rusya-Ukrayna savaşı ile ikinci bir tırmanışa geçerek küresel ekonomide yaşanan krizler, enerji ve gıda ürünlerinin fiyatlarındaki artışı gündeme getirmiştir. Covid-19 pandemisi sırasında devletlerin merkez bankaları sürekli olarak para basma eğilimindeydi. Böylece para basmanın yaygınlaşması, küresel çapta enflasyon rakamlarının artışında büyük bir itici bir güç haline geldi. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşları, 2008 ve 2020 yıllarında yaşanan ekonomik krizlerin etkilerinden henüz kurtulamamış olan küresel ekonomiye eklenen yeni yüklerdir. Salgın krizinde, merkez bankalarının para basımını arttırma stratejisi diğer ekonomik krizlerin de önünü açmıştır. Dünya Bankası verilerine göre 2022-2023 yılları için beklenilen küresel enflasyon rakamlarında önemli ölçüde artış gözlemlenirken büyüme oranlarında ise düşüşler kaydedileceği öngörülmektedir. Bu da birçok ekonomik analistin küresel ekonominin bir stagflasyon durumunda yaşayacağı beklentisine neden oluyor. Bu fenomen (stagflasyon), genellikle gelişmekte olan ekonomilerde görülmekteyken, 70’li yıllardan beri küresel ekonomide yaşanmadı.
Şu anda, küresel enflasyon oranlarında bir artış gözlemlenmektedir. Küresel enflasyon oranı Nisan 2022'de, 2008 krizinden bu yana en yüksek seviye olan %7,8'e ulaştı. Gelişmiş ekonomilerde 1983'ten bu yana en yüksek seviye olan %6,9'a, yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerde ise 1995'ten bu yana en yüksek seviye olan %9,4'e yükseldi. Daha da kötüsü, dünyanın birçok ülkesinde artan enflasyon oranlarına, büyüme oranlarında gözle görülür bir düşüş eşlik ediyor.
Dünyanın en büyük ekonomisine sahip olan ABD’ye baktığımızda, ABD ekonomisinin ikinci çeyrekte %0,9 daraldığını ve üst üste ikinci çeyreğin daraldığını göreceğiz. Diğer gelişmiş ekonomilerde büyüme oranı %1'in altındadır. Ayrıca enflasyonun özellikle Amerika'da %9,1, İngiltere'de %9,4 ve genel olarak Euro bölgesinde %8,9 oranında artarak kontrolden çıktığı görülüyor. Aynısı, gelişmiş ekonomilerden daha az da olsa Çin gibi gelişmekte olan ekonomiler için de geçerlidir. ABD Başkanı Joe Biden, ABD ekonomisinin iki çeyrekte üst üste daralmasının resesyon oluşturmadığını söylemesine neden olan dünya ekonomisindeki belirsizlik durumu. Bazı ekonomi uzmanları Biden'ın sözlerine itiraz etse de kesinlikle ABD ekonomisinin sıkıntıda olduğuna işaret etmektedir. Gıda, benzin ve diğer temel emtia fiyatları 1981'den bu yana en hızlı artışı göstermiştir. Buna rağmen ABD Başkanı Biden, işsizlik oranının yüzde 3,6 ile hala düşük olduğunu belirterek ekonominin hala normal olduğunu kanıtlamaya çalışmıştır.
İngiltere'ye bakıldığında ise ekonomik durumunun daha da kötü bir hal aldığı ve ekonomi uzmanlarının değerlendirmelerine göre ise bu durumun sebebinin İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkması olarak gösterildiğini görmekteyiz. Oysa Brexit, uzun vadede İngiltere ekonomisini %4 küçültecek ve bu da pandemiden daha da büyük kayıplara yol açacaktır. Aslında, İngilizler evlerini ısıtmak için gaza daha fazla bağımlı olduklarından, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin veyahut müdahalesinin İngiltere’ye olan etkisi diğer Batı ülkelerine kıyasla daha büyük olacaktır. İngiltere, gıda, yakıt ve diğer birçok temel emtia ihtiyacının yarısını ithal eden bir ülkedir. Bu nedenle Sterlinin değer kaybetmesi enflasyona ve yaşam maliyetinin artmasına neden olacaktır.
Dünyanın en önemli petrol kaynaklarından biri olarak kabul edilen Körfez ülkeleri ise enflasyondan Avrupa ülkelerine göre çok daha az zarar görmüşlerdir. Kuveyt, yüzde 4,5'i aşarak Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri arasında enflasyon oranlarında en yüksek artışı kaydetmiştir. Şimdiye kadar Körfez ülkelerindeki enflasyon oranları, özellikle enflasyon oranlarındaki artışın yüzde 8 ile 10 arasında değiştiği büyük sanayi ülkelerinin tanık olduğu artışla karşılaştırıldığında kabul edilebilir sınırlar içinde kalmaktadır.
Petrol Üretimini Azaltmanın Nedenleri:
1-Uluslararası Durgunluk
Yukarıda belirtildiği gibi dünya ekonomisi, durgunluk ve düşük büyüme oranlarından muzdariptir. Uluslararası Para Fonu'nun geçen Temmuz ayında yayınladığı raporunda yer alan bilgiye göre 2023 yılında küresel ekonominin büyümesinde %2,9'luk bir düşüşün olacağı beklenmektedir.
OPEC, ABD'nin enflasyonla mücadeleye yönelik ekonomik önlemleri nedeniyle resesyon riskine karşı gerekli adımların atılmasının önemine dikkat çekti. Suudi Arabistan Enerji Bakanı Abdulaziz Bin Salman, yavaşlayan küresel ekonominin seyahat ve sanayi için daha az yakıta ihtiyaç duyması nedeniyle OPEC'in olası bir talep düşüşünden önce arzı ayarlamak için proaktif bir şekilde çalıştığını söyledi. Kuveyt Petrol Bakan Vekili Muhammed Al-Faris’in Çarşamba günü yaptığı açıklamada ise OPEC’in üretimi kısma kararının petrol piyasaları üzerinde olumlu yansımaları olacağına işaret etti. Al-Faris, OPEC'in küresel ekonomiyi tehdit etmek yerine küresel ekonomiye hizmet etmek için çalıştığını belirtti.
Bu verilere göre üretimin azaltılması, yerinde alınmış bir karar olarak değerlendirilebilir. Dünyanın resesyona girecek olması ve petrol talebindeki yaşanabilecek düşüş, üretimin de azaltılması konusunda önemli bir sebep olmaktadır. Çünkü talebin azlığı ile arzın artması, mutlaka petrol fiyatlarında düşüşe yol açacaktır. Bu da ekonomik gelirinin çoğunu petrole dayalı olan OPEC ülkelerinin ekonomilerini derinden sarsacaktır.
2- Petrol Fiyatlarının Kontrol Edilmesi
2008 küresel mali krizinin ardından petrol fiyatları, varil başına 30 dolara kadar gerilemişti. OPEC, petrol üreten ülkelerin finansal kabiliyetlerini korumak ve petrol fiyatlarında sert düşüşe neden olabilecek herhangi bir durumu, önceden fark edebilmek için petrol fiyatlarını varil başına 85 ile 95 Amerikan Doları arasında tutmaya çalışmakta.
2020'deki korona pandemisi ve 2008-2009'daki küresel mali krizinde petrol fiyatlarında yaşanan düşüşten kaynaklı olarak, petrol üreticileri, su anda küresel ekonomide yaşanabilecek kriz durumunda petrol fiyatlarında oluşabilecek düşüşten endişe duymaktadır. Rusya-Ukrayna savaşının uluslararası ekonomide büyük endişe yarattığını ve nükleer silah kullanma tehditlerinin artmasıyla birlikte önümüzdeki dönemde petrol fiyatlarının ne durumda olabileceğini tahmin etmenin zor olacağını unutmamak gerekir. Petrol üretimini azaltma kararı, OPEC ülkelerinin piyasa oynaklığını azaltma, üzerindeki kontrolü yeniden sağlama ve petrol fiyatlarını varil başına 100 dolarda sabit tutmaya çalıştıklarını gösteriyor.. Bir başka görüş ise OPEC kararının çok kutuplu bir dünya düzeninin ortaya çıkmasına kapı açtığını savunuyor.
Petrol Fiyatlarındaki Artışın Etkisi
1- Artan Enflasyon Oranları
Küresel ekonominin çektiği acılardan daha önce bahsetmiştik. Dolayısıyla daha yüksek petrol fiyatları, dünyadaki çoğu ekonomi için işleri daha da kötüleştirecek. Petrol hemen hemen her şeyi etkilediği gibi, petrol fiyatlarındaki artış nedeniyle tüm malların taşınması süreci fiyatta artacaktır.
Daha önce Küresel ekonomide yaşanan olumsuzluklara değinmiştik. İleriki süreçte yüksek olan petrol fiyatları, birçok ülkenin ekonomisi için daha kötü sonuçlara sebebiyet verecektir. Petrol birçok şeyi etkilediği gibi petrol fiyatlarında oluşacak fiyat artışları, dünya pazarındaki ürünlerin sevkiyatındaki maliyetlerin de artış göstermesine neden olacaktır. Bundan dolayı akaryakıta dayalı ulaşım araçlarının kişisel kullanımlarında, yakıt masrafları daha da fazla olacaktır. Ülkelerin son yıllarda artan enflasyon rakamları, insanların temel tüketim malzemelerine ulaşımını da kısıtlayacaktır.
2- Amerika'da Siyasi/Ekonomik Sorunların Şiddetlenmesi
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, son 40 yılın en yüksek enflasyonu ile karşı karşıya kalarak zor bir süreç geçirmektedir. Biden geçen Haziran ayında, özellikle vatandaşlar genel olarak fiyatlardaki artıştan şikayet ederken, enerji fiyatlarını düşürmenin en önemli önceliklerinden biri olduğunu ifade etti. Ancak petrol üretiminin azalması, bazı eyaletlerde yakıt fiyatlarının iki katına çıkmasına neden oldu. Michigan'da bir galon akaryakıtın fiyatı 4,5 dolar seviyesine çıkarken diğer bazı eyaletlerde bir galon yakıtın fiyatı 6-7 dolara ulaştı. Son derece önemli bir diğer konu ise önümüzdeki ay ABD’de yapılacak olan Kongre ara seçimleridir. Yapılacak olan seçimde, Demokrat Parti'nin bu zorlu ekonomik koşullarda kazanma şansı belirsizdir. Özellikle yüksek petrol fiyatlarının Amerikan ekonomisinde ciddi bir durgunluğa yol açabileceğini ve enflasyon sorununu karmaşık hale getirebileceğini gösteren birçok analiz bulunmaktadır. Kısacası petrol fiyatlarında yaşanan yükselişle beraber, Amerika Birleşik Devletleri’nin büyük bir ekonomik krizin eşiğinde olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum özel araç sahibi olan ABD vatandaşlarına ise ağır mali yük getirecektir.
ABD yönetimi, bu sorunu çözmek ve ülke içindeki petrol fiyatlarındaki artışı azaltmak için stratejik ham petrol stokunu kullandı. Biden, Enerji Departmanına önümüzdeki ay stratejik petrol rezervlerinden 10 milyon varil daha kullanılmasının talimatını verdi. Alınan bu karar, stratejik petrol rezervinin Ocak 1985'ten bu yana en düşük seviyesine düşmesine neden oldu. Peki, Biden yüksek enerji fiyatları sorununu çözebilir mi? Bunu başarmak için Rusya'ya yönelik politikasını değiştirmesi gerekecek mi?
3- Artan Rus Petrol Gelirleri
Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın başlamasından bu yana Amerika ve çoğu Avrupa ülkesi, ekonomisinin üçte birini petrol gelirlerinin oluşturduğu Rusya’yı, doğalgaz ve petrol alanında zayıflatmaya çalıştı
Amerika'nın görüşüne göre bir varil petrolün fiyatındaki düşüş Rus ekonomisi üzerinde baskı oluşturacaktı. Rusya, devlet gelirlerini güvence altına almak için petrol üretimini artırmak ve Çin, Hindistan gibi yeni ülkelerin Rus petrolünü satın almaları için ise petrol fiyatını piyasadaki seviyenin altına indirmek zorunda kalacaktı. ABD’ye göre bu durum Rus ekonomisini zayıflatacaktı. Fakat gelişen olaylar planlananın tam tersi idi. Çünkü petrol fiyatlarının artması Moskova için daha fazla kazanç anlamını taşıyordu. Aynı zaman bu durum Rusya'nın, Ukrayna ile olan savaşını daha iyi bir şekilde finanse etmesine olanak sağlıyordu. Yaşanan bu olaylar, Beyaz Saray Sözcüsünün OPEC kararını Rusya lehine önyargılı olarak tanımlamasına neden oldu. Hatta bu kararın Amerika'ya karşı bir saldırı niteliği taşıdığı konusunda uyardı. ABD sözcüsünün konuşmasında, bu durumun enerji piyasasını kontrol etmek konusunda Amerika ile OPEC arasında olası bir çatışmanın eşiğine gelinebileceğine değindi.
Aynı zamanda Avrupa, bu yılın sonlarına doğru Rusya’dan petrol ithal etmeyi durdurmayı planlıyor ancak mevcut yüksek petrol fiyatları bu yasağın Rus ekonomisi üzerindeki etkisini azaltabilir. Amerika ve İngiltere, Rus petrolüne sembolik bir ambargo uygulayarak Rus petrolünün ithalatını azalttı. Ancak Avrupa Birliği hala petrolünün dörtte birini Rusya'dan ithal ediyor. Batı ülkelerine satılan petrol miktarındaki düşüşe rağmen Rusya, diğer Asya ülkelerine petrol satarak bunu telafi edebildi. Dolayısıyla Avrupa ve Amerika’nın Rus ekonomisini daraltma planı başarısız olabilir.
4- Enerji Piyasalarını Kontrol Etmede Amerika'nın Konumunu Zayıflatmak
Amerika'nın dünyadaki konumu, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana yayılmacı politikaları sonucu büyüdü. Dünya, Amerika'nın Sovyetler Birliği'nin çöküşünden bu yana ilk ve tek lider olduğunu düşünürdü.
Ancak son petrol üretimini azaltma kararı, ABD'nin küresel enerji piyasasındaki etkisinin sınırlı hale geldiğine dair bir uyarı zili oldu. Özellikle Amerika'nın üretimi azaltma tehlikesine ilişkin önceden yaptığı uyarıdan sonra uluslararası arenada Suudi Arabistan'ın yanı sıra Rusya, İran ve Venezuela gibi enerji piyasasını kontrol edebilen yeni taraflar görmemiz ise bununla ilişkilidir.
5- Amerika ve Arabistan İlişkilerinin Bozulması
Son zamanlarda, Başkan Biden ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkinin, özellikle Trump günlerindeki durumla karşılaştırıldığında, iyi bir durumda olmadığı görülebilmektedir. Petrol konusunda Amerika ve Suudi Arabistan arasındaki görüş farkı, Suudi Arabistan’ın petrol üretimini Biden yönetiminin isteğine rağmen çok yeterli olarak arttırmamasıyla gözler önüne serilmektedir. Ancak son OPEC kararının ardından ilişkilerde yaşanan bozulma daha da belirginleşti. Pek çok ABD'li politikacının değindiği nokta, örgütün Rusya ile konuşulmayan bir ittifak içinde olma kararı. CNN tarafından yayınlanan bir raporda, Washington'un petrol piyasasındaki etkisini azaltmak için müttefiki Suudi Arabistan’a karşı benzeri görülmemiş önlemler alabileceği belirtildi.
ABD Kongresi'nde ise Suudi Arabistan ile ilişkilerin gözden geçirilmesi için çağrıda bulunulmaya başlandı. Demokratik Parti’nin Temsilciler Meclisi üyesi Tom Malinowski, Temsilciler Meclisi'nde Biden yönetiminin füzesavar savunma sistemlerinin satışının durdurulması ve Suudi Arabistan ile BAE'de bulunan 3.000 Amerikan askerinin tamamını geri çekilmesini talep eden bir yasa tasarısı önerdi. Demokrat Partili Senatör Chris Murphy, CNBC'ye yaptığı açıklamalarda, Suudilerin kriz zamanında Amerikalılara karşı Ruslarla ittifak yapmayı seçtiğini belirterek, üretim hacminin azaltılmasının ABD’nin Suudi Arabistan ile olan ittifakını kapsamlı olarak yeniden değerlendirilmesi noktasına getirdiğini söyledi.
Artan Petrol Fiyatlarına Karşı Amerikan Alternatifleri
Yüksek petrol fiyatlarının Amerikan ekonomisi üzerinde olumsuz etkilerinin olması Amerika'nın yeni alternatifler bulmasını zorunlu kılıyor. Bu alternatiflerden biri de yerli petrol üretimini artırmak ama bu karara fosil yakıtlara karşı olan Demokratlar karşı çıkıyor. Amerika'nın diğer bir alternatifi ise Venezuela'ya olan yaptırımlarını kaldırmak. Amerika, uluslararası piyasada petrol arzını arttırmak ve dolayısıyla fiyatları düşürmek amacıyla İran'la nükleer anlaşmanın imzalanmasını hızlandırabilir ve petrol üreten, Libya ve diğer çatışma bölgelerinde daha yapıcı bir politikaya yönelebilir.
NOPEC Taslak Çözünürlük
Ekonomik ve siyasi alandaki tüm bu hızlı değişimlerin ortasında, NOPEC adlı yeni bir karar taslağı ortaya çıkmaya başladı. NOPEC, Suudi Arabistan ve Rusya'nın en önde gelen üye ülkeleri olduğu "OPEC+" kararının ardından önem kazandı. Bu projenin temel amacı, “OPEC+” üyelerini ve bu ülkelerin ulusal petrol şirketlerini davalardan koruyan egemen dokunulmazlığı kaldırmaktır. ABD başsavcısı, Suudi Arabistan ve Rusya gibi OPEC + üye devletlerin tekel için federal bir mahkemede dava edebilecek.
Bu kararın uygulanabilmesi için tasarının her iki Temsilciler Meclisinden de geçmesi ve Başkan Joe Biden tarafından imzalanması gerekiyor. NOPEC tasarısı, Meclis Demokratlarının desteğiyle bu yıl Senato Yargı Komitesinden kolayca geçti. Trump daha önce bu projeyi desteklemişti ve Biden da Senato üyesiyken desteklemişti. Bu kanun henüz başlangıç aşamasında olmasının yanında ne zaman yürürlüğe gireceği bilinmese de ABD yönetiminin Suudi Arabistan ve Rusya başta olmak üzere OPEC+ ülkelerine karşı kullanabileceği en önemli seçeneklerden biri olduğu söylenebilir.
Sonuç
Ukrayna-Rus savaşı ve dünya ekonomisini istikrarsızlaştırmalarına neden olan şey, ekonomide derin sorunlara yol açtı. Dünyadaki çoğu ülkeyi vuran enflasyon dahil. Bazı ülkelerdeki ekonomik gerileme sorununun yanı sıra.
Tüm bu çalkantıların ve şiddet sorunlarının ortasında enerji tedariki en önemli ekonomik sorun haline geldi. Sadece petrolün modern yaşamın bel kemiği haline gelmiş olması değil aynı zamanda özellikle Avrupa toplumlarının artık daha fazla ekonomik soruna veya daha fazla fiyat artışına tahammül edememesine neden oldu.
Son günlerde Fransa, Viyana ve Berlin'de fiyatlardaki artışı protesto etmek için kitlesel gösteriler düzenlendi. Avrupa Birliği ülkeleri, Ukrayna'da önemli askeri ilerlemeler kaydetmelerine rağmen hala enerji sorununu çözemediler. Amerika’nın kaya gazını almak isteseler de Amerikan gazı oldukça pahalı. Amerika, sahip olduğu kaya gazını Avrupa’ya 4 kat daha fazla bir fiyattan satmak istemekte.
Batı'daki enerji krizinden bahsederken altını çizmemiz gereken bir diğer konu ise yeni ittifakların kurulma ihtimalidir. Suudi Arabistan ve BAE gibi ülkeler neredeyse kuruluşundan bu yana Amerika'nın müttefiki olmalarına rağmen, günümüzde ilk kez Rusya ile yakınlaştıklarını görmekteyiz. Suudi Arabistan'ın Amerika'ya karşı Rusya'nın yanında yer aldığını görecek miyiz? Cevabı kimse bilmiyor ama enerji krizinin yeni ittifaklarla sonuçlanabileceğine kesin bir gözle bakmak mümkündür.
Kaynaklar
OPEC'in üretimi kısma kararından sonra ABD ekonomisi nasıl etkilenecek?. (arabi21.com). 06/10/2022
OPEC'in petrol üretimini kısma kararının Biden yönetimi üzerindeki siyasi ve ekonomik etkisi. (almayadeen.net). 05/10/2022
"OPEC+" ülkelerinin petrol üretim tavanını düşürme kararı Washington'u neden kızdırdı?. (BBC Arapça). 06/10/2022
OPEC Plus'ın petrol üretimini azaltma kararının küresel ve Arap ekonomisi üzerindeki etkileri?. (aljazeera.net). 08/10/2022
Pandemiden bu yana en büyük petrol üretim kesintisi... Biden, OPEC Plus kararını kınıyor ve enerji piyasasındaki etkisini azaltmaya çalışıyor. (aljazeera.net). 05/10/2022
OPEC+'ın petrol üretimini azaltma kararının petrol fiyatlarına ve enflasyona etkisi. (alaraby.co.uk). 06/10/2022
OPEC + üretim kesintisinden sonra küresel endişe: artan enflasyon ve yüksek enerji fiyatları. (alaraby.co.uk). 06/10/2022
Petrol üretimini azaltmak.. "OPEC+" hamlesinin amacı ne?. (france24.com). 05/10/2022.
"OPEC Plus” fiyatları desteklemek için petrol üretimini kesiyor ve ABD OPEC Rusya ile birlikte olduğunu düşünüyor (france24.com). 05/10/2022.
ABD'li milletvekillerinin OPEC+'a karşı salladığı NOPEC yasası nedir?. (arabi21.com). 08/10/2022.
Küresel ekonomi krizler ışığında nereye gidiyor?. (aljazeera.net). 03/08/2022.
ABD ekonomisi art arda ikinci çeyrekte daraldı ve durgunluk korkularını körükledi. (CNN Arapça). 29/07/2022.
Durgunluk: ABD ekonomisinin daralması tekrar genel bir depresyona mı yol açacak?. (BBC Arapça). 28/07/2022
İngiliz ekonomisi resesyonda ve nedenleri derin. (BBC Arapça). 11/07/2022.
İngiliz ekonomisi neden kötüleşti?. (arabi21.com). 29/09/2022
Enflasyon: Arap Körfezi ülkeleri küresel olarak yüksek oranlardan nasıl etkilendi?. (BBC Arapça). 07/07/2022