Afrika Boynuzu'nun Geleceği ve Türkiye-Somali Savunma Paktı'nın Önemi

Katar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Dr. Ali Bakeer, Türkiye-Somali Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması’nı ve bu anlaşmanın Afrika ve Ortadoğu ülkelerine muhtemel etkilerini Stratejik Düşünce Enstitüsü’ne(SDE) değerlendirdi.

  1. Anasayfa /
  2. Tüm Analizler
  3. /
  4. Analiz
Dr. Ali Bakeer | 22 Mart 2024
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Yayını hazırlayan: Selin Ünsal

 

Afrika Boynuzu’ndan,  Türkiye-Somali Savunma Paktı’nın öneminden, etkilerinden ve fırsatlardan kısaca bahsedeceğiz. 

Afrika Boynuzu’nun önemini gösteren 3 faktör

Afrika Boynuzu asıl olarak 3 faktör nedeniyle önemlidir; ilk faktör Kızıldeniz’e, Babülmendep Boğazı’na, Aden Körfezi’ne ve Hürmüz Boğazı’na olan yakınlığıdır. Buralar, ana ticaret kapıları olması dolayısıyla uluslararası ticaret, uluslararası deniz yolları ve küresel enerji geçişi açısından kritik olduğu anlamına gelmektedir. 

İkincisi ise coğrafi faktörlerdir. Bölgenin dinamiğini Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, İsrail ve Türkiye gibi başka ülkeler şekillendirmektedir. Bu baskın bölgesel aktörler, bölgeyi oldukça etkilemektedirler. Ayrıca bu ülkeler geçmişte rekabet etmiş ülkelerdir.

Üçüncü faktör ise Afrika Boynuzu ülkelerinin iç dinamiğidir. Bu ülkelerin hem geniş doğal kaynakları hem de iç sorunları vardır. Bazı devletler zaten başarısız olmakla beraber genel olarak istikrarsızdırlar ve bu durum da komşu ülkelerini terörizm, mülteci ve diğer sorunların yayılma etkisiyle tehdit etmektedir.

Bu 3 faktör Afrika Boynuzu bölgesini bölgesel ve uluslararası oyuncular için çok önemli hale getirmektedir. Somali ve Türkiye arasında imzalanan son savunma anlaşması oldukça önemli bir anlaşmadır. Bazı gözlemci ve araştırmacılar bu anlaşmayı Etiyopya ve Somaliland arasındaki anlaşmaya cevap olarak yorumladı. Somaliland, Somali’den ayrılan bir bölgedir ve uluslararası anlamda tanınmamaktadır. 

Etiyopya-Somaliland anlaşması ve endişeler

Etiyopya, Afrika Boynuzu’nun en büyük, en zengin ve nüfusu en fazla ülkesidir. Kara ülkesidir. Tarihsel olarak her zaman Kızıldeniz’e dolaylı ve doğrudan ulaşımı vardı. Afrika Boynuzu’ndaki küçük ülkelerin Etiyopya’nın bölgesel hırslarına ve isteklerine şüpheyle bakmalarının bir sebebi de budur. Açıkcası Somaliland ve Etiyopya arasındaki son anlaşma Kızıldeniz’e erişim hedefini sağladı. Etiyopya ve Somaliland arasındaki bu anlaşma, Afrika Boynuzu ve ötesindeki ülkelerin arasında endişeye neden oldu.

Örneğin Mısır, biraz uzakta olmasına rağmen anlaşmaya oldukça dikkat kesilmiştir. Mısır, Kızıldeniz’in askeri güç bakımından en güçlü ülkesidir. Etiyopya’ya denizden geçiş izni verilmesi, gelecekte güç dengelerinin değişeceği anlamına geliyor.

Somali’yi kaotik durumdan Türkiye kurtardı

Türkiye ve Somali arasındaki son anlaşmaya baktığımızda ise Türkiye ile Somali arasındaki uzun süren ilişkilerin devamı olarak düşünmeliyiz. Türkiye’nin Somali ile işbirliği, ulus inşasına odaklanmasını sağladı. Somali neredeyse dünya genelinde unutulduğunda yalnızca Türkiye önemli insani, siyasi ve ekonomik rol oynayarak Somali’nin kurumlarının inşasında ve kaotik durumların üstesinden gelmesinde yardımcı oldu.

Son anlaşma, Somali ve Türkiye’nin ister politik ister ekonomik isterse güvenlik düzeyi olsun ortak çıkarlarını gerçekleştirmeleri için yeni fırsatlar açtı. Biliyoruz ki bu kapsamlı bir anlaşmadır. Bu, sadece Somali Deniz Kuvvetleri’ni inşa etmek ve terörle mücadelede işbirliği yapmak değil aynı zamanda ekonomik işbirliği ve karşılıklı yardımlaşma demektir.

Son anlaşmanın diğer ülkeler için de önemli anlamı vardır. Örneğin Türkiye-Katar-Somali arasında özellikle ekonomik ve  insani düzeyde uzun bir işbirliği olduğunu biliyoruz. Birleşik Arap Emirlikleri’nin Somaliland ile güçlü ilişkileri olmasına rağmen Abu Dabi şu anda Somali’yle ilişkilerini güçlendirmeye çalışıyor. BAE, çoğunlukla ekonomik çıkarlar ve limanlarla ilgilendiğinden Somali’de doğrudan varlığı bulunmaktadır.

Mısır’ın endişeleri

Mesela Mısır, Etiyopya-Somaliland anlaşması hakkında endişeli. Sonuç olarak Mısır’ın Somali ile gelecekte aynı doğrultuda daha yakın ilişkiler yaşayacağını göreceğiz. 

Türkiye’nin öncülüğünde bir koalisyon kurulabilir

Türkiye, nüfuzu ve Somali’yle uzun vadeli ilişkileri sayesinde Somali’ye yardım etmeye istekli ülkelerden bir koalisyon kurabilir. En azından terörle mücadele ve güvenlik konularında işbirliği yapabilirler. Bu, Katar, BAE ve Mısır gibi ülkeleri davet ederek toplu olarak veya ikili gruplar halinde yapılabilir. Yani, Türkiye ve bu ülkelerin her biri, Somali ile güvenlik durumunu iyileştirmek ve ekonomik ilişkileri güçlendirmek için birlikte çalışabilirler.

Böyle bir tasarımın, yalnızca Türkiye’nin başarısız devlet durumunda bir ulusu yeniden inşa etmek için başarılı bir model sunabileceğini değil, aynı zamanda ilgili herkes için istikrar ve güvenliği sağlamak amacıyla bölgesel çabalardan nasıl yararlanılacağına dair başarılı bir model ortaya çıkarabileceğini düşünüyoruz.

Etiyopya’nın endişeleri

Etiyopya, Türkiye-Somali Savunma Anlaşması’na olumsuz bakacaktır. Çünkü bu savunma anlaşmasının bir kısmı Somali’nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü sağlamayı amaçlıyor. Biz zaten biliyoruz ki Somaliland-Etiyopya anlaşması da Somali için tehdittir. Bu yüzden bu iki anlaşma birbirlerine karşıdır. 

Türkiye’nin desteğiyle Etiyopya hükümeti istikrara kavuştu

Pek çok gözlemci son Somali-Türkiye Anlaşmasını Etiyopya-Somaliland anlaşmasına bir cevap olarak gördü. Ayrıca Türkiye’nin Etiyopya ile de iyi ilişkileri var. Son birkaç yıldır, Etiyopya bir iç tehditle karşı karşıyaydı. İç kuvvetler, merkezi hükümete karşı ayaklandı ve Türkiye, Etiyopya hükümetine TB2 insansız hava araçları sağlayarak hükümetin durumu istikrara kavuşturmasında merkezi bir rol oynadı.

Elbette bu ilişki, o dönemdeki Mısır-Yunan ittifakının arka planında yer alıyordu. Bundan 3-4 yıl önce Mısır ile Türkiye’nin ilişkileri iyi değildi. Mısırlılar,  Türkiye’ye karşı Yunanistan ile ortak bir eksen oluşturmaya çalışıyorlardı. Ankara ise bu ilişkileri dengelemek için Mısırla sorunları olan Etiyopya’yla iyi ilişkiler kurdu.

Yani bunlar çok karmaşık ilişkiler ağıdır. Ama Türkiye ile Somali arasında yakın zamanda varılan anlaşmaya rağmen Türkiye’nin, Somali’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünü dikkate alan bir anlaşmaya varmak için Etiyopya ile olan ilişkisini kullanarak önemli bir diplomatik rol oynayabileceğini düşünüyoruz.

Etiyopya’nın denize çıkma arayışları

Etiyopya’nın Kızıldeniz sularına erişim arayışında olduğu ve bunu yapmanın tek yolunun ya Afrika Boynuzu ülkelerinden biriyle savaşmak ya da Somaliland’dan tahsis edilecek bir bölge için anlaşma yapmaktır. Bu karmaşık bir durumdur.

Bölge ülkeleri ilişkilerini normalleştiriyor

BAE-Türkiye ilişkileriyle ilgili olarak, Abu Dabi’nin son birkaç yıldır politikalarını Ankara’nın politikalarına yakınlaştırdığını düşünüyoruz. 2021 sonrası dönemde tüm bölge ülkeleri, ilişkilerin normalleşmesini sağlayacak şekilde birbirine yakınlaşabilmek için dış politikalarını yeniden düzenlemek zorunda kaldı.

Mısır, Türkiye, Katar, Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn… Bütün bu ülkeler kendi aralarında normalleşme sürecini ilerletmek için dış politika yönelimlerini değiştirdiler.

Üstelik bu süreci yeni bölgesel ve uluslararası dinamikler tetikledi. Bu durum Trump'ın başkanlığının sonunda Joe Biden'ın kazanmasıyla başladı. Bu, aynı zamanda COVID-19 salgınının ardından da geldi. Bütün bu ülkeler hem ekonomik olarak yorgundu hem de kendi aralarındaki rekabetten dolayı ciddi bir bölgesel yorgunluk yaşıyorlardı. Görüşmelerde hiç bir ülke tam olarak kazanamadığından, dış politikalarını yeni duruma uyum sağlayacak şekilde yeniden yönlendirmeye çalıştılar. Şimdi yeni durumda Türkiye ile BAE arasında iyi ilişkiler var. Katar ile Suudi Arabistan arasında iyi ilişkiler var. Türkiye ile Mısır arasında iyi ilişkiler var. Mısır ile Katar arasında da iyi ilişkiler var. Yani tüm bu ülkeler birbirleri arasındaki ortak çıkarları temel alarak çatışma ve rekabetten kaçınmaya çalışıyorlar.

Türkiye-BAE ilişkileri daha da güçlendirilmelidir

Bu durumda BAE'nin şu anda Somali'deki mevcudiyeti ve ülkede ekonomik çıkarları olduğu göz önüne alındığında, Somali-BAE ilişkileri gelişiyor. Ayrıca Türkiye'nin de Somali ile geniş ilişkileri bulunmaktadır. Ankara, Somali'de dünyanın en büyük yurtdışı büyükelçiliğine ve Somali'deki ilk yurtdışı askeri eğitim tesisine sahiptir. Dolayısıyla Türkiye ile BAE'nin iş birliği fırsatı olduğunu düşünüyoruz. Belki aynı fikirde olmayacaklar. Ancak fırsat, şu anda Somali'yi istikrara kavuşturmak, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak ve terörle mücadele etmek gibi ortak çıkarlar üzerine inşa edip edemeyeceklerini kontrol etmektir. Ayrıca elbette Somali'yi uluslararası topluma entegre etmeye çalışmaktır. Bu formülden sadece BAE'nin değil, tüm bölgenin, Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin ve diğer oyuncuların faydalanacağını düşünüyoruz. Elbette Etiyopya ve İsrail gibi bazı ülkeler bu gelişmeden hoşlanmayabilir. Ancak genel olarak konuşursak bu bir fırsattır ve denenmesi gerekir. Sonuçta tüm oyuncuları memnun edemezsiniz.

Son olarak söylemek isteriz ki; tabi ki şu anda bu ülkeler arasında dediğimiz gibi normalleşmeler var ama bölge çok değişken olduğu için, gelecekte bölgesel veya uluslararası faktörlerden dolayı durum değişebilir. Örneğin ABD'de bir sonraki başkanlık seçimini Trump kazanırsa, bölgesel dinamikler farklılaşabilir. İsrail'in Filistinliler ve Gazze'ye yönelik savaşı da bölgesel bir savaşı tetikleyerek dinamikleri etkileyebilir. Dolayısıyla Ortadoğu çok istikrarsız olduğu için öngörüde bulunamazsınız. Ancak şimdilik böyle normalleşmeler var ve bunları temel alarak fırsatları keşfetmeye değer.

 

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA