Keşmir Krizi: Barışa Yönelik Tehditler ve Uluslararası Toplumun Rolü
Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) ve Lahor Barış Araştırmaları Merkezi (LCPR) iş birliğinde düzenlenen ”Keşmir Krizi: Barışa Yönelik Tehditler ve Uluslararası Toplumun Rolü" başlıklı kongre yapıldı.
Kongreye Pakistan kontrolündeki Azad Cammu ve Keşmir Cumhurbaşkanı Serdar Mesud Han’ın yanı sıra ABD, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Cezayir, Endonezya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İran, Malezya, Mısır, Özbekistan, Pakistan, Romanya, Rusya, Sri Lanka, Tunus ve Türkiye'den bakan, bakan yardımcısı, devlet adamları, bürokratlar, çok sayıda büyükelçi ve diplomatlar ile askeri yetkililer katıldı.
Kongrenin açılışında konuşan Lahor Barış Araştırmaları Merkezi Başkanı Ahmed, Keşmir sorununun 72 yıldır Birleşmiş Milletler (BM) gündeminde olduğunu hatırlatarak, “Yıllardır Keşmir bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Keşmir sanal bir nükleer kesişim noktasına dönüştü. 800 bin Hindistan askeri orada insanlara eziyet ediyor. Dünyanın en kanlı askeri blokajı yaşanıyor. Hindistan'ın liderleri dahi bu bölgeye ziyaret gerçekleştiremiyor. Hindistan Keşmir’de olan biteni örtbas etmeye çalışıyor.” diye konuştu.
"Dünyanın bu duruma kör sağı dilsiz kalmasına şaşırmıyoruz" diyen Ahmed, Keşmir sorununun dünyaya duyurulması için bir araya geldiklerini söyleyerek Türkiye’nin çözüm konusunda inisiyatif alan bir ülke olduğunu ve her zaman kendilerine destek verdiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM’nin 74. Genel Oturumu’nda Keşmir sorununu dile getirdiğini hatırlatan Ahmad, bunun için teşekkür etti.
SDE Başkanı Muhammet Savaş Kafkasyalı da Keşmir’de insanların zulüm altında yaşadıklarını söyleyerek, “Hiçbir siyasi gerekçe ya da hiçbir siyasi iddia bu zulmü meşrulaştıramaz.” dedi.
Kafkasyalı Keşmir sorununu mevcut uluslararası sistemin ürettiği bir sorun olduğunu söyleyerek, bu sistemin devam etmesini isteyen güçlerin Keşmir sorununa çözüm üretmek istemediklerini kaydetti.
Kafkasyalı , şunları kaydetti:
“Keşmir sorunu, uluslararası sistemin çok önemli bir sorunudur. Biz istiyoruz ki Keşmir soruna sebep olan uluslararası sistemin yapısı perspektifinden bu konuyu ele alalım. Sorunları üreten uluslararası sistem artık işleyemez hale gelmiştir. Bizler bütün gücümüzle bundan adalet temelli bir sistemin tesisi için gayret etmeliyiz.”
Hiçbir siyasi gerekçe, politik iddia zulmü meşrulaştıramaz diyen Kafkasyalı "Zulmü engellemek için gerekli olan sistem nasıl tesis edilir, uluslararası sistem bu bağlamda nasıl şekillenebilir, bunun üzerinde durmalıyız" ifadelerini kullandı.