Hindistan Müslüman Kadınlar Forumu (MWF), Ulusal Hint Kadınları Federasyonu (NFIW) ve İlerici Kadınlar Örgütü (PMS) tarafından 17-21 Eylül'de Cammu Keşmir'de yapılan saha araştırması sonucu hazırlanan "Gerçeği Bulma Raporu", üç örgütün temsilcilerinin katılımıyla yapılan basın toplantısında kamuoyuyla paylaşıldı.
Rapora ilişkin detayları paylaşan MWF Başkanı Syeda Hameed, "Cammu Keşmir yaşam şartlanının her alanda insani olmaktan uzak olduğu bir bölge." dedi.
Yaptıkları araştırma kapsamında yakınları kaybolan ailelerle görüştüklerini söyleyen Hameed, "Keşmir'de 5 Ağustos'tan bu yana yaklaşık 13 bin genç erkek kayboldu. Konuştuğumuz insanlar Hint askerlerinin gençleri yakaladığını, aileleri çocukları kurtarmak isterse onlardan 20 bin ila 60 bin Hintistan rupisi (Bin 500 ila 5 bin lira) para istediklerini söyledi." ifadelerini kullandı.
Bazı ailelerin ise çocuklarını bir daha göremediğini belirten Hameed, "Hint askerlerinin Keşmirli gençlere olan nefreti yüzünden Keşmirliler kapı sertçe çalındığında kapıyı açmak için yaşlı birini yolluyor. O yaşlı, gençleri kurtarır diye bekliyorlar ancak Hint tokadı herkesin yüzüne iniyor." diye konuştu.
Evlerde akşam namazının ardından ışıkların kapatıldığını anlatan Hameed, bu yasak ile sokağa çıkma yasağı delindiği takdirde askerlerin evlere baskın yaparak tüm erkekleri gözaltına aldığını söyledi.
Cammu Keşmir'in, askerlerin geldiğini anlamak için köpek besleyen, telefon ışığıyla evde hareket eden insanların yaşadığı bir yere dönüştüğünü dile getiren Hameed, "Keşmir'de hayatın normale dönmeye başladığını söyleyen herkes gerçeği gizliyor ve yalan söylüyor." ifadesini kullandı.
NFIW Genel Sekreteri Annie Raja, araştırma kapsamında bölge halkı dışında sağlık görevlileri ve güvenlik görevlileriyle de bir araya geldiklerini aktardı.
5 Ağustos'tan bu yana Keşmir'de yaşananları "Hindistan eliyle yapılan soykırım" olarak nitelendiren Raja, "Cammu Keşmir halkının yaş, cinsiyet ve inanç farketmeksizin söylediği tek söz, alınan kararın Keşmir'in kaderini belirleme sözü verilen halkın önüne konan son engel olduğu yönünde." değerlendirmesini yaptı.
Bölgede genç kızların Hint askerlerinin tecavüzüne uğradığını anlatan Raja, "Cammu Keşmir'de gözaltına alınan erkeklerin yaşları 10 yaşına kadar inmiş. Görüştüğümüz anneler, gece yapılan baskınlarla çocuklarının gözaltına alındığını söylüyor. Anneler, evden oynamak için çıkan çocuklarını bile son kez görme korkusu yaşadıklarını anlatıyor." ifadesini kullandı.
Gözaltına alınan çocukların büyük çoğunluğunun akıbetine ilişkin bilgi olmadığını kaydeden Raja, "Çocuklarını arayan bazı aileler, Cammu Keşmir dışındaki eyaletlerde bulunan cezaevlerinde çocuklarına ilişkin bilgilere ulaşsa da çoğu aile çocuklarının hangi cezaevinde olduğunu dahi bilmiyor." diye konuştu.
Bir diğer insani trajedinin ise sağlık alanında yaşandığına dikkati çeken Raja, "Sokağa çıkma yasağı ve toplu ulaşıma getirilen engellemeler yüzünden birçok hastaya zamanında müdahale edilemiyor. Hastalar zamanında hastanelere ulaşamıyor." dedi.
Bölgede bulanan askerlerin yaşamın zorluğunu artırdığını belirten Raja, "Hint ordusu mensupları yaptıkları gece baskınları ve tecavüzlerle vahşeti artırmakla kalmıyor ayrıca halkı terörize ediyor. Bu bize hükümetin Keşmir politikasını sorgulatıyor. Gerçekten Hindistan hükümeti Keşmir'de ne yapmaya çalışıyor?" dedi.
Hindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan 370'inci maddesini 5 Ağustos'ta iptal ederek bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış, Cammu Keşmir'i merkeze bağlı "Birlik Toprağı" statüsünde iki bölgeye ayırmıştı.
Kararın ardından Hint güvenlik güçleri, Cammu Keşmir'de asayiş operasyonlarını ve sivil halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmış, bölgedeki tüm yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.
İngiltere'den bağımsızlığın kazanıldığı 1947'den bu yana Cammu Keşmir, kendi yasalarını çıkarabilen ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.