Çin’de Yasal Evlilik Yaşı 18’e Düşebilir
Çin’de ulusal bir siyasi danışman, doğurganlık oranlarını artırmak ve "üreme potansiyelini açığa çıkarmak" amacıyla yasal evlilik yaşının 18’e düşürülmesini önerdi. Devlet destekli Global Times gazetesinin haberine göre, Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı (CPPCC) Ulusal Komitesi üyesi Chen Songxi, ülkede doğumla ilgili tüm kısıtlamaların kaldırılması ve evlilik ile doğumu teşvik eden bir "teşvik sistemi" oluşturulması gerektiğini belirtti.
Chen’in açıklamaları, Çin’in düşen nüfusunu dengelemek için alınacak önlemlerin açıklanmasının beklendiği gelecek haftaki yıllık parlamento toplantısı öncesinde geldi. Çin’de yasal evlilik yaşı erkekler için 22, kadınlar için ise 20 olup, dünya genelinde en yüksek sınırlandırmalardan biri olarak kabul ediliyor. Gelişmiş ülkelerde ise bu yaş sınırı genellikle 18 olarak belirlenmiş durumda.
Chen, evlilik yaşının 18’e düşürülmesinin "doğurgan nüfus tabanını genişletmek ve üreme potansiyelini açığa çıkarmak" için gerekli olduğunu belirtti. Ayrıca, bunun uluslararası normlara uygun bir adım olacağını vurguladı.
Yetkililerin genç çiftleri evlenmeye ve çocuk sahibi olmaya teşvik etme çabalarına rağmen, Çin’in nüfusu 2024 yılında üst üste üçüncü kez düşüş kaydetti. Evlilik oranları ise beşte bir oranında azalarak şimdiye kadarki en büyük düşüşü yaşadı. Demografik gerilemenin en büyük nedenlerinden biri, 1980 ile 2015 yılları arasında uygulanan tek çocuk politikası oldu. Çin, 2021’den itibaren ailelerin üç çocuğa kadar sahip olmasına izin verse de, birçok kişi yüksek yaşam maliyetleri ve kariyer kaygıları nedeniyle çocuk sahibi olmayı tercih etmiyor.
Güney Kore’de Doğum Oranı Dokuz Yıl Sonra İlk Kez Arttı
Dünyanın en düşük doğum oranına sahip olan Güney Kore’de ise, şirketleri ve bireyleri ebeveynliğe teşvik etmeye yönelik politika adımları sonuç vermeye başladı. 2024 yılında doğum oranı dokuz yıl sonra ilk kez artış gösterdi.
Son on yılda, konut ve çocuk yetiştirme maliyetlerindeki artış nedeniyle kadınların evlilik ve annelik yerine kariyerlerini önceliklendirmesi, ülkenin 51 milyonluk nüfusunun yüzyıl sonuna kadar yarıya inmesine neden olabilecek bir doğum oranı düşüşüne yol açmıştı. Ancak 2024’te, Güney Kore’de doğurganlık oranı 2023’teki 0,72 seviyesinden 0,75’e yükseldi. Kore İstatistik Kurumu’na göre, 1.000 kişi başına düşen doğum sayısını ifade eden kaba doğum oranı da 4,7’ye çıkarak 2014’ten bu yana ilk kez yükselişe geçti.
Bu artış, pandemi nedeniyle ertelenen düğünlerin gerçekleşmesiyle evlilik oranındaki yükselişe ve hükümetin iş-aile dengesi, çocuk bakımı ve konut politikalarına bağlanıyor. Kore İstatistik Kurumu yetkilisi Park Hyun-jung, "Evlilik ve çocuk sahibi olma konusunda daha olumlu sosyal değerlerde bir değişim yaşandı" diyerek, 30’lu yaşlarının başındaki nüfus artışı ve pandemi nedeniyle ertelenen evliliklerin bu süreçte etkili olduğunu ifade etti.
Güney Kore’de Hükümetten Yeni Teşvikler
Geçtiğimiz yıl, görevden alınan eski Cumhurbaşkanı Yoon Suk-yeol, “ulusal demografik krizi” ele almak üzere yeni bir bakanlık kurulmasını önermişti. Önceki yıllarda daha az etkili olan nakit destek odaklı yaklaşımlar yerine daha geniş kapsamlı bir strateji benimsenmişti.
Bu kapsamda, her iki ebeveynin de doğum izni alması durumunda çalışanlara en fazla altı ay boyunca maaşlarının yüzde 100’ü ödenecek. Daha önce bu süre üç ay ile sınırlıydı. Ayrıca, her iki ebeveynin de doğum izni alması durumunda izin süresi bir yıldan bir buçuk yıla çıkarıldı.
2024 itibarıyla hükümet, borsada işlem gören şirketlerin çocuk bakımıyla ilgili istatistiklerini düzenleyici raporlarına eklemelerini zorunlu hale getirirken, devlet projelerinde teşvikler ve KOBİ’lere yönelik mali destekler sunmaya başladı.
Hükümet, 2025 yılı için üç temel alana yönelik harcamalarını geçen yıla göre yüzde 22 artırarak 19,7 trilyon won (13,76 milyar dolar) seviyesine çıkarmayı planlıyor.
