Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

Yeni Bir Uluslararası Güvenlik Mimarisi Çalıştayı

SDE Editör
21 Kasım 2019 16:26
A+
A-

Sri Lankalı Emekli Amiral Dr. Jayanath Colombage, Güney Asya ülkelerinin siyasi ve askeri çekişmesi nedeniyle Keşmir sorununun, Güney Asya'da yaşayan milyonlarca insanı tehlikeye altığını söyledi.

Bir otelde, Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) ve Lahor Barış Araştırmaları Merkezi (LCPR) iş birliğinde düzenlenen, "Keşmir Krizi: Barışa Yönelik Tehditler ve Uluslararası Toplumun Rolü" başlıklı kongre ikinci gününde devam ediyor. Kongre kapsamında "Yeni Bir Uluslararası Güvenlik Mimarisi" çalıştayı düzenlendi.

Tümgeneral (E) Dr. Yusuf Kaya, Keşmir'e uygulanan zulmün tarihini anlattı, uluslararası sistemin Keşmir konusunda yetersiz kaldığına işaret etti, BMGK'nın bugüne kadar sadece tarafları sukunete çağırdığını söyledi. Kaya, "Tarafları yönlendirerek çözüm bulmak esas olmalıdır. Ancak bu çözümü BMGKdan beklemek hayaldir." diye konuştu.

Sri Lankalı Emekli Amiral Dr. Jayanath Colombage, burada yaptığı konuşmada, Hindistan ve Pakistan'ın daha önce iki defa Keşmir için savaştığını ve iki ülkenin de nükleer silahlara sahip olduğunu hatırlatarak bölgesel çatışma tehlikesinin çok yüksek olduğunu söyledi.

Hint Okyanusu'nda büyük güçler de dahil birçok ülkenin çok fazla askeri unsuru bulunduğunu ve bu durumun deniz güvenliğini tehlikeye attığını vurgulayan Colombage, "Bu bölgede deniz ticareti kesintiye uğrarsa, dünya ekonomisi çökecektir." dedi.

Colombage, Güney Asya'daki ülkelerin ekonomik problemlerine dikkati çekerek, "Güney Doğu Asya'nın büyük bir kısmındaki ülkeler, ekonomilerine göre karar veremiyor. Güvenlik paradoksu her zaman önceliktir. Yani kendimizi düşünmeden, süper güçlerin güvenliğini düşünmek zorundayız." ifadelerini kullandı.

Tuğgeneral (E) İhsan Başbozkurt ise uluslararası sistem ve BM'yi eleştirdi. Başbozkurt, "BM aldığı kararlarla bölgelere acaba güvenliği sağlayıp huzuru mu getirdi yoksa kan ve gözyaşı mı getirdi?" diye konuştu.

Prof. Dr. Sezer Akarcalı NATO'nun yeni bir strateji izlediğini söyledi. Akarcalı'ya göre NATO müttefikleriyle birlikte stratejik iletişim modeli oluşturmak istiyor. Sezer Akarcalı, NATO'nun artık farklı yollar izlediğine işaret ederdk "NATO operasyonel medya yöntemini ele almıştır. Bir ülkenin gazetecilerini ele geçirirseniz alanı dağıtmış olursunuz." dedi.

Tümgeneral (E) Dr. Güray Alpar bölge ülkeleri arasında güvensiz ve iletişimsiz bir ortamın olduğuna işaret etti. NATO'ya yönelik artan eleştirileri değerlendiren Alpar, artık dünyanın kendine yeni güvenlik arayışı içinde olduğunu söyledi. Almanya, Fransa'dan yeni bir AVRUPA ordusu kurulmasına yönelik açıklamalar yükselirken bunun görmezden gelinemeyeceğini ifade etti. "Asya'nın Afrika'nın yeni bir güvenlik anlayışına ihtiyacı yok mu?" diye sordu. Tümgeneral (E) Dr. Güray Alpar, kurulması planlanan yeni güvenlik sistemlerinin ise sadece haberlerde kaldığını söyledi, " 'Turan Ordusu Kuruluyor' haberleri sadece haberde kaldı. Harekete geçmeden son buldu" dedi. 

Emekli Albay Birol Sağlam da konuşmasında, iki ülkenin kurulduğu günden bugüne Keşmir nedeniyle açık bir düşmanlık ve husumet içerisinde olduklarını dile getirerek, Keşmir'in Hindistan ve Pakistan için hem ideolojik hem de stratejik açıdan önemli olduğunu belirtti. Hindistan bakış açısından Keşmir'in Hindistan'ın bütünlüğünü simgelediğine işaret eden Sağlam, "Hint bakış açısıyla baktığımızda, Hindistan eğer Keşmir'i tam kontrol ederse, Orta Asya'ya kendisine bir kapı açmış oluyor." değerlendirmesinde bulundu.

Keşmir sorununu Keşmir halkının mücadelesi yönünden değerlendiren SDE Savunma ve Güvenlik Koordinatörü Kd. Albay Mithat Işık, "72 yıl içinde kitlesel halde ölen insanlar varken alınan kararlar nasıl uygulanacak diye bekleyen insanları görüyoruz. Bu alınan kararlara zaten karşı taraf uymuyor kararı alan da uygulanması için çaba sarfetmiyor. Küreselleşen dünyada yeni bir anlayış ortaya çıktı. Güçlü her istediğini yapar güçsüzü istediği gibi ezer. O halde güçsüz olan da kendini koruma tedbiri alması lazım. Yani ülkesini ve kendisini korumak için gerekeni yapması lazım. Bir halk savaşı yapması lazım. Evlere hapsolup ölümü bekleyene kadar mücadeleyi yapmanın doğru olacağını düşünüyorum. Işık, Keşmirlilere Filistinli Leyla Halid'i örnek verdi ve sözlerini şu şekilde bitirdi: "Dolayısıyla zamanımızın savaşlarında güçlüye karşı zayıfın direnişi gerilla savaşıyla olacaktır. Keşmir halkı, haklı davasını kendileri anlatacaktır. Onların nükleer silahları olması önemli değil ölümü göze almış insanın karşısında kimse duramaz. Keşmir halkının da Leyla Halidler çıkarması dileğiyle."

İçeriğe Yorum Yapabilirsiniz.