“AB Krizlerle Güçlendi, Artık Yön Verme Zamanı”
Görev süresi boyunca COVID-19 pandemisi, Ukrayna savaşı ve enerji krizi gibi birçok krizle karşı karşıya kaldıklarını hatırlatan von der Leyen, tüm bu süreçlerin Avrupa Birliği’ni daha güçlü hale getirdiğini vurguladı. “27 üye ülkeyi bir arada tutmak ve yönlendirmek esas meseledir,” diyen von der Leyen, Avrupa'nın krizlere hızlı ve pragmatik yanıt vermesi gerektiğini söyledi.
“Tarih Geri Döndü, Jeopolitik Dönem Başladı”
Trump’ın ikinci başkanlık döneminin başlamasıyla birlikte “jeopolitik dönemin geri döndüğünü” savunan von der Leyen, 1990’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasının ardından “tarihin sonunun” ilan edildiğini ancak bugün yeniden tarihin yazıldığını söyledi. Çin ile ABD arasındaki güç mücadelesi ve Rusya’nın saldırgan dış politikası, von der Leyen’e göre dünya düzenini “düzen yerine düzensizliğe” dönüştürdü.
“Yeni Bir Avrupa’ya İhtiyaç Var”
Von der Leyen, değişen dünyada Avrupa’nın içine kapanık değil, dışa dönük ve şekillendirici bir rol üstlenmesi gerektiğini belirtti. “Yeni bir dünya düzenini aktif biçimde inşa etmeye hazır, açılım arayışında bir Avrupa gerekiyor” dedi.
“Avrupa Uyandı, Yalnız Değil”
ABD'nin politikalarındaki değişimin Avrupa için sürpriz olup olmadığına dair soruya von der Leyen, “Avrupa artık tamamen uyandı” sözleriyle yanıt verdi. AB'nin iki öncelikli hedefinin “savunma kapasitesini inşa etmek” ve “rekabet gücünü artırmak” olduğunu vurguladı. 800 milyar avroluk savunma yatırımı ve üye ülkelerin savunma sanayisini güçlendirme kararlılığı bu dönüşümün işaretleri arasında yer aldı.
“Yeni Ticaret Ortaklıkları Kuruyoruz”
AB ile ABD arasındaki ticaret savaşına da değinen von der Leyen, dijital hizmetlere yönelik vergiler de dahil olmak üzere tüm seçeneklerin masada olduğunu söyledi. AB’nin dört ayaklı stratejisi kapsamında; müzakere, karşı önlemler, yeni ortaklıklar ve iç pazarın derinleştirilmesi planlanıyor. Avrupa'nın “öngörülebilirlik ve güvenilirlik” sayesinde dünya genelinde tercih edilen bir ortak haline geldiğini vurguladı.
“ABD’den Tam Bir Kopuş Yok”
"Bildiğimiz Batı'nın sona ermesi"nin, ABD ile kesin bir kopuş anlamına gelip gelmediği sorusuna von der Leyen, “Ben kararlı bir transatlantikçiyim” diyerek, Amerikan-Avrupa dostluğuna olan inancını yineledi. Ancak AB’nin diğer küresel ortaklarla ilişkilerini güçlendirme yönünde ivme kazandığını da ekledi.
NATO ve Ukrayna
NATO’nun 5. maddesinin hâlâ geçerli olduğunu belirten von der Leyen, Ukrayna’nın savaşın başında silahsız bir ülke olmasına rağmen bugün güçlü ve üretken bir savunma altyapısına sahip olduğunu belirtti. Avrupa'nın daha fazla savunma yatırımı yapması gerektiğini söyleyen von der Leyen, bu yatırımların Avrupa ekonomisine de katkı sağlayacağını belirtti.
“Yeşil Dönüşümden Vazgeçmiyoruz”
İklim krizinin varoluşsal bir sorun olarak kalmaya devam ettiğini ifade eden von der Leyen, Avrupa’nın Yeşil Mutabakat hedeflerinden sapmayacağını vurguladı. ETS 2 sisteminin ulaşım ve binaları da kapsayacak şekilde genişletileceğini söyledi. Aynı zamanda AB'deki bürokratik engellerin sadeleştirilmesi için çalışmaların süreceğini belirtti.
“Avrupa Birlikten Daha Fazlası”
Röportajın sonunda Avrupa’yı bir “barış projesi” olarak tanımlayan von der Leyen, “Avrupa bizim vatanımızdır. Ve insanlar bunun farkında, hissediyorlar,” diyerek sözlerini tamamladı. Avrupa’nın hala demokratik değerlerin, hukukun üstünlüğünün ve sosyal adaletin temsilcisi olduğunu vurguladı.
Diğer İçerikler