AİHM tarafından karara ilişkin yayınlanan yazılı açıklamada, "yerel mahkemenin başvuru sahibinin ifadelerini kapsamlı bir biçimde incelediği ve (başvuru sahibinin) ifade özgürlüğü ile dini hislerin koruma altına alınma hakkı arasında dikkatli bir denge kurduğu; söz konusu kararın Avusturya'da dini barışın korunması yönündeki meşru amaca hizmet ettiği sonucuna varıldığı” belirtildi.