Avrupa’da ABD’ye Karşı Bağımsızlık Arayışları Tartışılıyor
Alman gazetesi "Berliner Zeitung" yayınladığı makalede, mevcut ekonomik kriz, Avrupa'nın uzun vadeli entegrasyon sorunları, Avrupa'daki savaş ve AB'nin gelecekteki rolünün büyük önem taşıdığı vurgalanırken Avrupa'nın çok kutuplu bir dünyada, ana gücü ABD olan bir konumda başarılı olabilmesi için, güçlü bir Avrupa liderliğine ihtiyaç duyulduğu ifade edildi.
Güçlü bir Avrupa ancak güçlü bir Avrupa liderliği ile mümkün olabilir. Şu anda bu eksiklik göze çarpıyor ve büyük Avrupa ülkeleri ile AB’nin kendisinin yeterli fikir, liderlik ve yönlendirmeden yoksun olduğu görülüyor. Siyasi karar alıcılar genellikle net bir demokratik görev, kararlılık ve içsel bir güçten yoksun, iç siyasi çekişmelere saplanmış durumda. Uzun vadede başarılı olmak için en azından Almanya ve Fransa’nın güçlü ve bağımsız liderler üretmesi gerektiği ifade ediliyor.
Avrupa'nın politikaları, Avrupa vatandaşları için neyin iyi olduğuna dayanarak belirlenmelidir ve gerekirse Avrupa, çıkarlarını ABD’ye karşı veya onsuz şekillendirmelidir. Avrupa’nın stratejik egemenliği ancak ticaret, altyapı, ekonomi ve diplomaside dünya çapında esnek ilişkiler kurarak sağlanabilir. Bu politika, diğerlerine gerekli saygıyı göstererek ve Batı'nın sömürgeci bakış açısını terk ederek eşit düzeyde yürütülmelidir.
"Berliner Zeitung" ayrıca, Avrupa’daki bu tür bir konum değişikliğinin, Avrupa’nın küresel düzeyde saygı duyulan ve dünyada arabulucu olarak hareket edebilen bir güç olarak tanınmasına yardımcı olabileceğini belirtti. İdeolojik olarak Batı bloğunda yer alsa da Avrupa, küresel ve uluslararası ticarette fark yaratabileceğini kanıtlayabilir.
Berliner Zeitung gazetesinde yer alan yazıda, Avrupa'nın güçlü bir liderlik ilkesi, Avrupa halkının menfaatlerini esas alan bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği, bunun için özellikle Almanya ve Fransa gibi kilit ülkelerde uygun liderlere ihtiyaç duyulduğu ve Avrupa’nın stratejik özerkliği, karşılıklı saygıya dayalı bir dış politika ve net bir stratejik çerçevede uluslararası düzeyde kendi çıkarları doğrultusunda hareket ederek sağlanabilineceğini hususları Avrupa’yı yeniden güçlü kılmanın yolu olarak belirtiliyor.