Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

Avrupa’da En Çok Etnik Irkçılık Hollanda’da, En Çok Din Temelli Irkçılık İse Fransa’da Görülüyor

Avrupa genelinde, etnik köken ve ten rengine dayalı ayrımcılık önemli bir toplumsal sorun olarak kendini göstermeye devam ediyor.
editör1
21 Ekim 2024 17:13
A+
A-

Avrupa'da yaşayanların %60'ından fazlası, ten rengi ya da etnik kökene dayalı ayrımcılığı ciddi bir sorun olarak değerlendiriyor.

Avrupa Komisyonu'nun verilerine göre, Avrupalıların %61'i ülkelerinde ten rengine dayalı ayrımcılığın yaygın olduğuna inanırken, %60'ı etnik köken temelli ayrımcılığın ciddi bir sorun olduğunu dile getiriyor.

Avrupa Birliği'nin 27 üye ülkesinde yaklaşık 26 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirilen anket sonuçlarına göre, Birliğin yıllardır ayrımcılıkla mücadele için yoğun çaba sarf etmesine ve kapsamlı mevzuatlar yürürlüğe koymasına rağmen, toplumsal eşitlik ve önyargılarla ilgili sorunlar varlığını sürdürmeye devam ediyor.

Araştırma, farklı ten rengine ve etnik kökene sahip bireylere karşı ayrımcılığın yaygın bir sorun olarak algılandığını ortaya koyuyor. Ayrıca, önceki yıllardaki verilerle karşılaştırıldığında bu tür ayrımcılıkların artış gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Çalışmada ayrıca, farklı ten rengine sahip bireylerin günlük yaşamda ciddi zorluklarla karşılaştıkları ve bu grupların toplumsal dışlanma riskiyle karşı karşıya oldukları vurgulanıyor.

Araştırmaya göre, katılımcıların %21'i son 12 ayda ayrımcılığa maruz kaldıklarını ya da zorbalık yaşadıklarını bildirdi. Avrupa'da en sık rastlanan ayrımcılık türleri arasında ten rengi, etnik köken, yaş ve sosyoekonomik durum temelli ayrımcılık yer alıyor.

Çalışmada, ayrımcılık ve zorbalığın genellikle kamuya açık alanlar veya iş yerlerinde gerçekleştiğine dikkat çekiliyor. Katılımcıların yaklaşık dörtte biri, özellikle ekonomik sebepler başta olmak üzere, kültürel etkinliklere ve yerel kültürel hizmetlere erişimde zorluklar yaşadıklarını ifade ediyor.

Etnik kökene dayalı ayrımcılığın en çok hissedildiği ülkeler arasında Hollanda %82 ile başı çekerken, Fransa %77, İtalya %75, İsveç %73 ve Belçika %69 ile dikkat çekiyor.

Araştırmanın sonuçlarına göre, Avrupa genelinde ülkeler arasında farklılıklar olsa da etnik temelli ayrımcılık algısı hala ciddi ve yaygın bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.

Din temelli ayrımcılığın en yaygın olduğu düşünülen ülke Fransa olarak öne çıkıyor

Din ve inanç temelli ayrımcılığın en yaygın olduğu düşünülen ülkeler arasında Fransa, %66 ile ilk sırada yer alıyor. Fransa'yı, %60 ile Belçika, %58 ile İsveç, %54 ile Hollanda ve %53 ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi takip ediyor.

AB genelinde katılımcıların %73'ü Müslüman bir çalışma arkadaşı ile birlikte çalışmaktan rahatsız olmayacağını söylerken, bu oran ülkeler arasında önemli ölçüde farklılık gösteriyor. Hollanda'da bu oran %95'e çıkarken, Romanya'da %48 ve Macaristan'da %50 olarak kaydediliyor. Bu sonuçlar, bazı ülkelerde Müslümanlarla çalışma konusunda daha fazla toplumsal önyargı ve kaygının olduğunu gösteriyor.

Katılımcıların %37'si iş yerlerinde çeşitliliği teşvik etmek için yeterli çaba gösterilmediğini düşünürken, %35'i bu konuda olumlu yanıt veriyor.

Ten rengine dayalı ayrımcılık algısında ise AB üyesi ülkeler arasında daha geniş farklılıklar görülüyor. 17 AB ülkesinden katılımcıların yarısından fazlası, kendi ülkelerinde bu tür ayrımcılığın yaygın olduğu görüşünde birleşiyor.

Çalışmaya katılan her 7 kişiden 6'sı, farklı etnik kökenden birinin en yüksek siyasi pozisyonda olmasından rahatsız olmayacağını belirtirken, katılımcıların dörtte birinden fazlası bu pozisyona Roman kökenli birinin seçilmesinden tamamen rahatsız olacağını ifade ediyor.

Araştırma ayrıca, sosyal çevrelerdeki çeşitliliğin en yüksek olduğu ülkeler arasında Hollanda, İsveç ve İspanya'nın yer aldığını, buna karşın Polonya, Romanya ve Macaristan'da çeşitliliğin en düşük seviyede olduğunu ortaya koyuyor.

Araştırma sonuçları, AB’nin ayrımcılıkla mücadele politikalarına dair önemli ipuçları sunarken, ayrımcılıkla mücadele, hukuki düzenlemeler ve sosyal içerme politikalarının güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

İçeriğe Yorum Yapabilirsiniz.