Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

İngiltere ve Afganistan

Ruslar, 5 Milyon’luk Kızıl Ordu ile 10 yıl süresince Afgan halkını dize getiremedi. Oysa yurtlarına ölüm pahasına sahip çıkan Afgan halkına kendi kaderlerini tayin hakkı verselerdi, Afgan halkı içlerindeki teröristleri kendisi temizlerdi ve ne yabancılar ne Afganlılar ölür ne de ülke harabeye dönerdi.
Öner Buçukcu
13 Kasım 2009 15:55
A+
A-

İngiltere ve Afganistan

İngilizlerin eğittiği bir Afgan polisi, 4 Kasım 2009 tarihinde, 6 İngiliz askerini öldürdü. Zaten uluslararası gündemden düşmeyen Afganistan bir kez daha gündeme geldi ve özellikle İngiltere’de, Afganistan sorunuyla ilgili kişi ve kuruluşlar, Batı’nın Afganistan’daki varlığı ve bu dramın ne zaman biteceği sorusunu daha yüksek sesle dillendirmeye başladı.
Afganistan’a yabancı askeri müdahalenin başladığı 2001’den bu tarafa sekiz yıl içerisinde 230 İngiliz askeri öldü ve binlercesi de yaralandı. Amaçları Taliban ve El-Kaide terör örgütünü ortadan kaldırmaktı. Başta ABD olmak üzere dünyanın en güçlü ordularına, en sofistike ve en ileri teknoloji ürünü cihazlarına sahip güçlerin, en küçük bir başarı bile sağlayamaması, bu ülke yöneticilerini, askeri ve sivil politikalarını gözden geçirmeye zorluyor. Ancak Afganistan’da asker bulunduran ülkeler, durumdan memnun olmamalarına rağmen ABD ve İngiltere’yi yalnız bırakmamak ve bir çıkar olursa bu fırsatı kaçırmamak için orada asker bulundurmaya devam ediyor.
İngiliz askerlerinin ölmesi, İngiliz halkı tarafından da ciddi bir şekilde sorgulanıyor. Politika ve diplomasinin yapamadığını kamuoyu gücünün yapması zordur ama demokratik ülkelerde kamuoyu gücünü de yadsımamak gerekir. Haziran 2010’da yapılması kararlaştırılan genel seçimlerde, İngilizlerin Afganistan ve Irak’taki askeri mevcudiyeti ve başarısızlıklarının İngiliz halkının oy verme seçeneği üzerinde önemli etki yapacağı kuşkusuzdur. Emekli İngiliz Albay Bob Steward, hükümetin Afganistan’da asker bulundurmasının nedeni olarak terörle mücadeleyi gösterdiğini ancak Afganistan’da nerdeyse El-Kaide militanının kalmadığını belirterek terör argümanının çok da geçerli olmadığını söylemektedir. Ayrıca hükümetin net bir stratejisinin olmadığını sadece taktiklerle zaman öldürdüğünü söyleyerek hükümeti yeni bir planlamaya çağırmaktadır. İngiltere’de yapılan bir kamuoyu yoklamasında halkın yüzde 48’i Afganistan’da başarının mümkün olmadığına inanırken yüzde 36’sı bunun mümkün olabileceğini düşünmektedir.
Batı Afganistan’da ki politik yanlışlıkları neticesinde başarısızlığa uğramıştır. Hamit Karzai Afgan halkının büyük bir çoğunluğu tarafından, Amerika ve İngiltere’nin adamı olarak görülmektedir. Ülkedeki aşiret, cemaat ve etnik gruplar arasındaki hassas dengeyi gözetmeden, güce dayalı bir politika izlendiğinde dolayısıyla halka değil askere dayalı bir düzen kurulacaktır. Taliban ise sadece dini değil aynı zamanda etnik motifleri de kullanmaktadır. Rüşvet ve yolsuzluk Afganistan’ın neredeyse doğal bir parçası haline gelmiştir. Bazı etnik grup, aşiret, kabile ve mezhepler pastadan önemli bir pay alırken diğerleri batı yanlısı hükümete ve batılılara düşman gözüyle bakmaktadır. İnsanların aç olduğu, sağlık ve eğitim hizmetlerinin sadece belli bir kesimin ulaştığı, hayatının güvence altında olmadığı, eşitliğin ve adaletin sağlanmadığı hiçbir yerde huzur ve barışın ikame edilmesi ve sürdürülmesi imkansızdır. 
Talihsiz ve acı durumun farkında olan bir batılı diplomat, “Afgan halkının kalbini ve ruhunu kazanma şansını yitirdik bari midelerini kazanalım” demektedir. Ruslar, 5 Milyon’luk Kızıl Ordu ile 10 yıl süresince Afgan halkını dize getiremedi. Oysa yurtlarına ölüm pahasına sahip çıkan Afgan halkına kendi kaderlerini tayin hakkı verselerdi, Afgan halkı içlerindeki teröristleri kendisi temizlerdi ve ne yabancılar ne Afganlılar ölür ne de ülke harabeye dönerdi.
(Prof. Dr. Haydar Çakmak, AB-Balkanlar Masası, Masa Başkanı, 07.11.09)  
İçeriğe Yorum Yapabilirsiniz.