Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

Bolluk Devrinin Sona Ermesi ve Avrupa’yı Bekleyen Kara Kış

Bu yazı 26/08/2022 tarihinde yayınlanmıştır.

*SDE Başkanı Doç. Dr. Güray ALPAR

Hayatı pervasız yaşamak deyimi, kişinin başkalarını umursamadan ve davranışlarının sonuçlarını fazla düşünmeden içinden geldiği gibi davranması anlamına geliyor. Fedakârlık ise bir amaç veya gerçekleştirilmesi istenilen herhangi bir şey için kendi çıkarlarından vazgeçmek demek. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un artık “bolluk devrinin” ve “pervasızlığın” sona erdiğini söyleyerek “fedakârlık çağını başlatması” ise aslında Avrupa için uzun süredir bilinen, ancak bir türlü açıkça söylenemeyen bir gerçeğin dillendirilmesinden başka bir şey değil.

Macron, Fransa’nın elektrik, gaz ve petrol kıtlığı konusunda genel bir seferberliğe hazır olması gerektiğini ifade ederken ve telaşlı bir şekilde daha önce ilişkileri bozulan Cezayir ile enerji teminine yönelik ilişkilerini onarma gayreti içine girerken, Fransız Komünist Partisi lideri Fabien Roussel’e göre Macron’un kötü yönetimi yüzünden ülkede 10 milyon fakir oluştu.

Fransa her yıl neredeyse 1 milyar avronun üzerinde harcama yaptığı Afrika’daki operasyonlarından herhangi bir sonuç alamadığı gibi, durum 10 yıl öncesine göre daha da kötüye gitti. Yıllardır rakipsiz olduğu Afrika kıtasında; askeri olarak Rusya, ekonomik olarak da Çin kuvvetli rakipler olarak karşısında. Diğer taraftan yaşanan pandemi krizinin hemen ertesinde, etkisini giderek daha fazla hissettiren küresel iklim değişikliği ile Rusya’ya uygulanan yaptırımlar Fransa’ya darbeler vurmaya devam ediyor. Enerji fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle yaşanan zorlukların daha da artması ise ülkede toplumsal olayların meydana gelmesi beklentisini artırıyor.

Aslında bu zorluklar Avrupa kıtasında sadece Fransa için de geçerli değil. Almanya’da da aşırı sıcaklar ve yaşanan kuraklık nedeniyle nehirlerdeki su seviyesi oldukça düştü. Spiegel dergisinin haberine göre su seviyesi düştüğünde suyun altındaki açlık dönemlerinin yaşandığı eski dönemlerdeki üzerinde yazıların olduğu kayalar ortaya çıkıyor. Çekya’nın Decin kentinde Elbe Nehrinde ortaya çıkan ve sosyal medyada paylaşılan çok eski bir döneme ait bir kaya üzerinde “Beni görürsen ağla” yazıyor. Durum sanıldığından daha vahim gibi…

Kurak havanın yangınları artırması ve ürün düşüklüğüne yol açmasının yanında, Avrupa’da düzenli olarak yapılan nehir taşımacılığının yapılamaması, taşımacılığı karayoluna kaydırdığı için, maliyetlerde artışa da neden oluyor.

Asıl konu ise Ukrayna saldırısı nedeniyle Rusya’ya, Avrupa ülkeleri tarafından uygulanan yaptırımlar. Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın Avrupa’da yol açtığı yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle; İngiltere, Almanya, İspanya ve Hollanda'da çeşitli sektör çalışanları art arda greve gidiyor. Rusya’yı cezalandırmak amaçlı alelacele yürürlüğe sokulan yaptırımlar, silah satışlarının artması ve enerji kaynaklarına sahip olması nedeniyle, ABD’ni etkilemek bir yana olumlu yönde etkilerken, Rusya’dan ziyade başta Avrupa ülkelerini olumsuz etkiliyor gibi. Basın ve medyanın kullanımı ile yaratılan hava, Avrupa kamuoyunu o kadar kontrol altına aldı ki, yaratılan kamuoyu baskısı altında ülke liderlerine fazla bir manevra alanı kalmadı ve “bezle banyo yapma!” önerisi dışında, yeni çözüm tarzları üretmekte zorlandıkları da görülüyor. Diğer taraftan yaptırım uygulanan ülkede Putin, bu yılın ilk altı ayında petrol ve doğal gaz gelirlerinin arttığını ve ülke ekonomisindeki göstergelerin istikrarlı hale geldiğini söylerken, federal bütçede vergi gelirlerinin bu yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre %32 artarak 284 milyar dolara ulaştığı açıklanıyor.

Kısacası bolluk devri biterken Avrupa ülkeleri, kazananın ve kaybedenin yanında, yaptırım uygulayan ve uygulananın belli bile olmadığı bir ortamda, sanki karakışa doğru istemsizce sürüklenerek gidiyor.