BRICS-BM-Prag-Asya Konferansı Tsunamileri

Bu yazı 15/10/2022 tarihinde yayınlanmıştır.

*Bülent ERANÇ / SDE Medya ve Sivil Toplum Koordinatörü

Milli Şair Yahya Kemal Beyatlı'nın meşhur Süleymaniye`de Bayram Sabahı isimli şiirindeki derin sözler sanki Başkan Erdoğan'ı anlatıyor.

“Gökte top sesleri, bir bir, nerelerden geliyor?
Mutlaka her biri bir başka zaferden geliyor:
Kosova`dan, Niğbolu`dan, Varna`dan, İstanbul`dan…
Anıyor her biri bir vak`ayı heybetle bu an;
Belgrad`dan mı? Budin, Eğri ve Uyvar`dan mı?
Son hudutlarda yücelmiş sıra dağlardan mı?

Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor?
Barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor!..
Adalar`dan mı? Tunus`tan mı, Cezayir`den mi?”

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, her seferinden zaferlerle dönüyor.

Çin'den Amerika'ya, Libya'dan Azerbaycan'a, Kıbrıs Türklerinden Asya Türk Devletlerine kadar gitti ve her yerden ses getiriyor.

Küresel bir tezgah kokusu hissedilen pandemi sonrasında patlayan Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ekonomik ve politik etkileri tüm dünyayı sallıyor. Jeopolitik dengeler bozuluyor, yeni jeopolitik haritalar hazırlanıyor.

Jeopolitik planları ve gelişmeleri çok iyi okuyan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, küresel toplantılarda fırtına gibi esiyor.

2.Dünya Savaşı sonrasında oluşturulan ve Berlin Duvarı'nın (1989 Yılı) yıkılıp Sovyetler'in çökmesiyle güçlenen "yeni dünya düzeni" adım adım inşa ediliyor.

Bölgesel ve küresel ittifaklar, hatta sınırlar değişmeyi sürdürürken, Türkiye'nin yeni dünya düzeninin güçlü aktörü olması için Başkan Erdoğan, katıldığı her küresel toplantıda ses getiriyor.
Muhakkak dikkatinizi çekmiştir; Türkiye'nin NATO'nun güneydoğu sınırındaki boğazlara hâkim pozisyonunu ve küresel oyunları Başkan Erdoğan-Türk Devlet Aklı çok iyi yönetiyor.

Dünyanın mazlum ve mağdur milyarları, Müslüman ve Türk evlatlarından alkış alan Başkan Erdoğan, Batı çeperlerini sallarken, Rusya lideri Putin'i küstürmek şöyle dursun iki ülke arasındaki iş birliğini günden güne güçlendiriyor.

Herhalde Karadeniz'de komşu iki ülke tarihte hiçbir zaman bu kadar yoğun iş birliğine girmemişti.
-Başkan Erdoğan'ın çok ses getiren temasları

-Son küresel toplantı

-Güneş yeniden Asya'dan doğuyor

Başkan Erdoğan yine Asya'da. Asya'da İş birliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı'na katılmak için Astana'da stratejik temaslar yapıyor.

Erdoğan ve Putin’in yakın telefon konuşmalarından ayrı olarak dört ayda dördüncü kez Başkan Erdoğan-Rusya lideri Putin ile buluştu.

Erdoğan-Putin görüşmesi muhakkak yeni dünya düzeni kurgulayan ABD Başkanı Biden ve Avrupa ülkeleri liderlerinin uykularını kaçırmıştır.

Putin'in, 'Türkiye doğal gaz merkezi olacaktır. Rusya'dan doğal gaz Türkiye'ye kesintisiz akacaktır’ sözlerinin, Avrupa'da büyük ses getirdiği anlaşılmalıdır.

Fırtına gibi esen Başkan Erdoğan, Asya toplantısında Putin'den sonra, Kazakistan, Belarus, Vietnam Başkanları ile görüştü.
Başkan Erdoğan, Ne Batı Ne Doğu diyerek çok taraflı diplomasiyi başarı ile yürütüyor.

Türkiye doğuda da batıda da ortaklıklar yapabiliyor. Rahatça konuşabiliyor.
Bütün bu dönüşümü, Başkan Erdoğan-Türk Devlet Aklı'nın reelpolitikayı çok iyi bilmesi sağlıyor.

ABD Başkanı Biden ve Avrupa ülkelerinin iki yüzlü politikaları, küstahlıkları tek başına Batı'ya güvenemeyeceğimizi açıkça gösterdi.

Reelpolitik, Asya'nın yeniden güneşin doğuşuna sahne olduğu bir süreçte, Başkan Erdoğan sergilediği diplomatik beceri ve özgüvenle önce Asya Türk Devletleri ve devamında Asya açılımı ile Türkiye'nin çok taraflı dış politika izleyebileceğini gösterdi.
Nitekim, Rusya ve Ukrayna'yla aynı anda görüşen tek ülke Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan, tahıl koridorunun ardından doğal gaz merkezi olmaya doğru yürümektedir. Avrupa'nın dört gözle baktığı ülke konumuna gelinmiştir.

BM'de Erdoğan Fırtınası

Başkan Erdoğan, 22 gün önce BM 77'nci Genel Kurulu'na katıldı. Dünya meselelerini masaya yatıran, ses getiren konuşmalar ve temaslarda bulunmuştu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, BM kurulu öncesi ve sonrasında 20 lider ve siyasetçi ile görüşmesi çok dikkat çekmişti.

Baş Döndüren Liste

Şu listeye bakar mısınız?

'' BM Genel sekreteri Guterres, Ürdün Kralı 2. Abdullah, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinisto, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk-yeol, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeul, Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina Vecid, İsrail Başbakanı Lapid, Japonya Başbakanı Kişida, Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der , ABD'li Senatör James Risch, İngiltere'nin yeni Başbakanı Lizz Truss, Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Dünya Yahudi Kongresi Başkanı Ronald Lauder, Gürcistan Başbakanı İrakli Garibaşvili, Irak Başbakanı , Guatemala Cumhurbaşkanı Alejandro Giamattei Falla, ,Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi,  ABD'li Senatör Lindsey Graham, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed Yunus el-Menfi, ABD’li Senatör Chris Coons.”

BRICS Zirvesinde Türkiye

Başkan Erdoğan, Özbekistan'da yapılan BRICS zirvesine katıldı.

Çin lideri Şi Cinping ve Rusya lideri Putin'le yaptığı baş başa görüşmeler, sadece 2022 yılını değil, 2030'ların koordinatlarını da belirleyecek özellikteydi.

Bu görüşmeler yeni dünya düzeni kurmaya yönelmiş başta ABD Başkanı Biden, İngiltere ve Avrupa liderlerinin uykularını kaçıracak, nefeslerini kesecek özellikler içeriyordu.

Bir NATO ülkesi olan Türkiye'nin lideri Başkan Erdoğan'ın BRICS zirvesine katılımı ve üyelik zemini, BRICS açısından yepyeni bir gelişmeyi gündeme getirdi.

Prag Seferinin Tsunamisi

Başkan Erdoğan Prag seferinden de diplomatik zaferle döndü. Prag’ta Aziz Türk milletinin vicdanı Erdoğan konuştu. 

Türkiye'ye yan bakan tetikçilerin ağababaların anlayacaklarım dilden konuştu.

Aziz Türk milletinin hislerine tercüman olarak Büyük Türkiye fotoğraflarını sergiledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çekya’nın başkenti Prag’da Avrupa Siyasi Topluluğu toplantısı sonrasında kameraların karşısına geçti. Çok konuşulacak cevaplar verdi.

Avrupa’nın ortasında ikiyüzlü Batı'ya tarih dersi verdi.

Başkan Erdoğan-Türk Devlet Aklı'nın her jeopolitik hamlesi dünyada yankılanıyor. Verilen mesajlar, yapılan anlaşmalar dünya siyasetinde tsunami etkisi yapıyor.

Özbekistan Asya devletlerinin oluşturduğu BRICS zirvesinin yankıları sürerken, Birleşmiş Milletler’de nefes kesen konuşma yaptı.

Kıbrıs Türk Devleti'nin doğum gününü kutlarken, dost ve kardeşimiz Libya ile Akdeniz jeopolitiğine yeni denklem kurdu.

Prag'ta, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'u, Türk Devletler Birliği toplantısına davet ederek, Avrupa Birliği çeperlerinde tsunami yarattı.

Yunanistan'ın adalar denizinde Amerikan'ın tetikçiliğine karşı net ve açık ‘bir gece ansızın gelmenin' şifrelerini verdi.

Sonuç

Başkan Erdoğan, Türkiye'nin geleceğine yönelik iki vizyon belgeseli hazırlıyor.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan özellikle son iki yıldır yaptığı derinlikli konuşmalar ve gerçekleştirdiği jeopolitik hamleler açıkça gösteriyor ki, Erdoğan’ın geldiği yer küresel liderlik konumudur.

Kalbinde Türkiye, kafasında dünyanın mazlum ve mağdur insanları var.

Bölgesel ve Küresel Paradigmalar koyma başarısına imza atmaktadır.

Nitekim, Türkiye'nin önüne koyduğu ilk vizyon belgesi, 2023-2053-2071 stratejik planlar oldu.

Bir hafta sonrasını düşünemeyen, günlük yaşama mücadelesi veren Azız Türk milletinin önüne gelecek 25 yıllık, 50 yıllık hedefler koyma başarısı gösterdi.

Yakın coğrafya ile bire bir ilgi-ve ortaklıklar sağlayan İslam ülkeleri ve Afrika açılımlarına imza attı.

Mavi Vatan Stratejisi’ni uygulamaya soktu. Doğu Akdeniz'e çökmeye çalışan ABD-Avrupa tetikçileri Yunanistan'ın kirli planlarını bozdu.

Yedi devlet-bir millet paradigması ile Birleşik Türk Devletleri'ne giden yol taşlarını döşemeye başladı.

Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Macaristan, 21. yüzyılı bir "Türk Asrı" yapmak üzere yola çıktı.

Yeni Paradigma: Türkiye’nin Yüzyılı

Türkiye’nin Yüzyılı vizyon belgesi, 2053-2071 stratejisinin ana başlıklarını içeriyor.

Başkan Erdoğan-Türk Devlet Aklı, uluslararası sistemde yaşanan kısa, orta ve uzun vadeli değişim dalgalarını doğru okuyor. Bu doğru okuyuş parantezinde, küresel güç mücadelesinin ne yöne evrildiğini, bağımsız olarak, ülkemizin 21. yüzyılın kazanan aktörü olacağına işaret ediyor.

Erdoğan'ın Türkiye'nin yüzyılı vizyonu, dünya siyasetindeki trendleri, tehditleri ve fırsatları doğru analiz ederek, 2071’lerin büyük hedeflerini kapsıyor.

Yıllarca dışa bakamadık. İç siyasetteki kısır tartışmalara çok fazla odaklanınca dünyada yaşanan gelişmeleri ve bu gelişmelerin ülkemiz üzerindeki muhtemel etkilerini iyi analiz edemedik.

Jeopolitik hamlelerimiz Türkiye’nin geleceğinin şekillenmesi açısından en belirleyici aktör olacağını gösterdi ve göstermeye devam edecek.