BRICS’in 2022 Pekin Deklarasyonu
Bu yazı 05/09/2022 tarihinde yayınlanmıştır.
*Prof. Dr. Abuzer PINAR/ SDE Ekonomi ve Finans Koordinatörü
Uluslararası işbirlikleri yeni dönemde daha da renkli hale geliyor. OECD, G7, G8 derken BRICS bir hayli hareketlendi.
OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı) 1961’den beri faaliyet göstermektedir. Bu teşkilatın kapsamında büyük ölçüde Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve eski sömürgelerinden kabul ettikleri ülkeler var. Teşkilatın tüzüğündeki amaçları özetle, finansal istikrar, ekonomik kalkınma, sosyal gelişme ve ayrımcı olmayan dış ticaret gibi iktisadi amaçları demokrasi, insan hakları ve özgürlüklere bağlı olarak gerçekleştirmektir.
Bunlar arasından bazı üyeler halkayı daraltarak G7 (7’ler grubu) çatısında bir araya geldi. 1975’den bu yana faaliyette. ABD, Almanya, İngiltere, İtalya, Fransa, Japonya ve Kanada ile beraber AB’nin de temsil edildiği bu grup dünya zenginliğinin yarıdan fazlasına sahip. 1997’de Rusya’nın dahil olması ile G8 oldu. Rusya ile yaşanan sorunlar sonrasında yeniden G7 oldu.
2009 yılında Brezilya (Brazil), Rusya (Russia), Hindistan (India), Çin (China) ve Güney Afrika (South Africa) bir araya gelerek isimlerinin baş harflerini temsil eden BRICS’i kurdular. BRICS dünya ekonomisinin yaklaşık %40’ını temsil ediyor. Üye ülkeler son yılların hızlı büyüyen ülkeleri. OECD gibi “dar” değil daha esnek prensipleri var. Ortak fayda ilkeleri üzerine kurulu eşitlik ve birbirlerinin devlet işlerine karışmama gibi. Yani iktisadi kalkınma var ama siyaseten tartışmaya yol açacak ilkeler yok.
Bu esneklikten midir bilinmez ama 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhakı ile G8 tekrar G7 oldu. Bu değişim G7’nin kararı gibi göründü ama Rusya da G8’in kendi çıkarlarına uygun olmadığını, hatta Çin ve Hindistan’ın da katılımı ile G10 olursa anlamlı olabileceğini söyledi.
BRICS bu yılın ortalarında 14. Zirvesini gerçekleştirdi. Bu zirveye Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de katıldı. Ukrayna-Rusya savaşının başlamasından bu yana katıldığı ilk büyük toplantı oldu. BRİCS’in “birbirlerinin devlet işlerine karışmama” ilkesi doğrultusunda üyelerden hiçbiri Rusya’ya Ukrayna’yı işgalinden ötürü yaptırım uygulamadı. Hatta Çin ve Hindistan Rusya ile ticareti artırdı.
Bu yılın Haziran ayında yapılan zirvede Pekin Deklarasyonu yayınlandı. Beş ülkenin BRICS ruhuna bağlı kalarak Küresel Kalkınmaya daha çok katkıda bulunmak üzere daha fazla işbirliğine vurgu yapılan deklarasyonun ikinci maddesinde “BRICS ülkelerinin karşılıklı saygı ve anlayış, eşitlik, dayanışma, açıklık, kapsayıcılık ve konsensüs içeren anlayışı çerçevesinde karşılıklı çıkar-işbirliğinin derinleştirilmesi ve insanların birbirine daha yakın hale getirilmesi” gibi genel bir çerçeve var. Buna göre stratejik ortaklığın daha da güçlendirilmesi için BRICS dayanışmasının ve ortak çıkarların temel önceliklere dayalı işbirliğinin daha da geliştirilmesinin önemi yinelenmiştir.
75 maddeden oluşan deklarasyonda yok yok denilebilir. Küresel yönetişim, dünya sağlığı, ekonomik toparlanma, 2030 sürdürülebilir kalkınma hedefleri, kurumsal gelişme, barış ve güvenlik, insan ilişkilerinin geliştirilmesi. Genel başlıklar bu olmakla beraber dikkat çeken vurgular var. Özellikle Birleşmiş Milletler ve alt kurumlarının reforme edilmesine ilişkin vurgular çok açık. Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası Para Fonu… Reformdan kasıt da tarafsızlık, şeffaflık, etkililik gibi özelliklerin iyileştirilmesi.
Dikkat çeken başka bir konu demokrasi, insan hakları, temel hak ve özgürlüklere değişik bağlamlarda fazlaca yer verilmesi. İnsandan insana paylaşımın ve insan ilişkilerinin iyileştirilmesi ele alınan konulardan birisi.
Bölgeler ve ülkeler ihmal edilmemiş. Kore yarımadasındaki sorunların müzakere ve diyalogla çözümü, Afganistan’a insani yardım, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinin barışı ve istikrarı, Afrika’nın tamamındaki siyasal anlaşmazlıklar, Rusya-Ukrayna meselesi. Hepsi var. Bazı detaylar da var. Mesela Kore yarımadasında nükleer silahsızlanma, Afganistan’ın terör odağı olmaması ve kadın, çocuk ve farklı etnik grupların korunması gibi.
Ekonomiye ilişkin olarak en çok sözü geçen sürdürülebilir kalkınma olmakla beraber esas vurgu uluslararası sistemin tarafsız, şeffaf ve adil olmamasına yapılmış. IMF’nin önemli bir kurum olduğu ancak temsil kabiliyetinin yükseltilmesi ve küçük üyeler ve gelişmekte olan ülkelerin daha fazla desteklenmesi önemseniyor. Birleşmiş milletler için de benzer öneri var. Hatta daha spesifik olarak Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika’nın BM’de daha aktif olması öneriliyor. Rusya G8’den çıkarken benzer öneriyi yapmıştı ve bu ülkelerin de gruba alınmasını teklif etmişti.
Yeni Kalkınma Bankası’na ayrıca vurgu var. İkinci dünya savaşı sonrasında kurulan sistemin temel kurumlarından olan Dünya Bankası’na benzer işlevler öneriliyor. Şangay’da kurulan merkezi ve Hindistan’da açılan şubesi için tebrik ediliyor ve bu çalışmaların gelişmekte olan ülkelerde yaygınlaştırılması öneriliyor. Uluslararası ödeme sistemi ve küresel finansal istikrar için yapılan çalışmalar ve inşa sürecindeki kuruluşlara da yer veriliyor. Siyasal, sosyal ve ekonomik konuların tamamında bir uluslararası kuruma yer veriliyor ve ısrarla etkili, şeffaf, tarafsız ve adil çalışacak şekilde reforme edilmesi dillendiriliyor.
Dikkat çeken bir konu kamu özel ortaklığına ilişkin. Altyapı yatırımlarının sürdürülebilir kalkınmadaki rolüne vurgu yapıldıktan sonra bu yatırımlar için etkili bir finansman yönteminin kamu-özel ortaklığı olduğu açıkça belirtiliyor. Bu yöntemle özel sektörün bu açığı gidermesi için desteklenebileceği belirtiliyor. Bu vurgu özellikle “yeni” iktisadi sistemin şekillenmesinde önem taşıyor. Bu açıdan bakıldığında mevcut düzende özel sektöre verilen önem açısından fazla fark yok denilebilir.
Genel olarak kurulan çerçeveye bakılırsa vurgular mevcut uluslararası düzenin yeterince etkili, şeffaf ve adil olmadığı yönünde. Yani mevcut tek (batı) kutuplu sisteme eleştiri var. Ancak anladığım kadarıyla sadece “dünyanın geri kalanı da var” deniliyor. Tamamen farklı bir yaklaşım olduğunu söylemek fazla iddialı olur kanaatindeyim.
Kelime Ara
Konular
- Uluslararası İlişkiler
- Savunma-Güvenlik
- Teknoloji-Siber Güvenlik
- Enerji
- Ekonomi
- İklim-Çevre
- Sağlık
- Toplum
- İnsan Hakları
- Çatışma
Bölgeler
- Asya
- Afrika
- Avrupa
- Amerika
- Okyanusya
- Orta Doğu ve Mağrib
- Türkiye
- Rusya
- Körfez Ülkeleri
- Avustralya
- Kuzey Amerika
- Batı Afrika
- Batı Avrupa
- Kafkasya
- Merkez Asya
- Doğu Avrupa
- Doğu Afrika
- Latin Amerika ve Karayipler
- Yeni Zelanda
- Levant Bölgesi
- Kuzey Afrika (Mağrib)
- Diğer Okyanusya Ülkeleri
- Orta Afrika
- Balkanlar
- Doğu Asya
- Güney Afrika
- Çin
- Güney Asya
- İskandinav-Baltık Ülkeleri
- Güney Doğu Asya