Bülent ERANDAÇ

Tüm Yazıları

Başkan Erdoğan’ın 3 Dünya Projesi

20 Ağustos 2018
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Türkiye-Amerika, Türkiye Başkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasındaki ilişkilerin farklı gelişmeler göstermesinde AJAN-PAPAZ BRUNSON bahane, aslında TURBUN BÜYÜĞÜ TORBADA. Meselelere kurulmakta olan yeni dünya düzeni bağlamında bakmak zorundayız.

Yine görünürde, Suriye, NATO, F-35’ler veya S-400 füzeleri konuları da öne çıkıyorsa da, yeni dünya düzeni kurulurken, Başkan Erdoğan, global siyasi-ekonomik hatlarda usta hamleler yaparak, global satranç oyununu çok iyi oynamasının yaratmakta olduğunu muhakkak görmeliyiz.

Evet. Açık açık konuşalım. Derin Amerika’nın, Türkiye’nin kendisine yeni stratejik ortaklıklar kurmaya başlamasından ve yakın coğrafyamızda kendisine yeni bir dünya oluşturmasından (Türkiye Ekseni) uykuları kaçıyor. Nefes borularını kesmemizden tedirgin oluyorlar.

Türkiye Başkanı Tayyip Erdoğan, Derin ABD’nin boğazını 3 DÜNYA PROJESİYLE sıkıyor.

1) Müslümanların Birliği

(Erdoğan’ın İslam İşbirliği Teşkilatı başkanlığı döneminde yaptıklarına bakmak yeter. Yaptığı konuşmalarda, “İslam dünyasının üzerinde ciddi operasyonlar yapıyor. Müslümanlar birbirine kırdırılıyor. Akan kan, dikkat edelim Müslüman kanıdır. Ölenler ve öldürülenler, Müslümanlardır. Afganistan, Mısır, Libya, Irak, Suriye ve Yemen’de durum aynı.

Filistin'de masum çocuklar öldürülürken sadece acı çekmek bizi sorumluluktan kurtarır mı? Suriye'de yüzbinlerce ölüm ve hicret karşısında; kamplarda açlıktan soğuktan ölen çocuklar karşısında sadece vicdanımızın sızlaması bizleri kurtarır mı?..

Önce kendimizi sorgulamalıyız. 'Yabancılar geliyor, bombalıyor, öldürüyor…' Zaten sıkıntı burada. Niçin sorunlarımızı halledemiyoruz da onlara bırakıyoruz. Sorunlarımızı bu Meclis'te halletmeliyiz, onlara bırakmamalıyız. Bizim birbirimizle konuşmak için aracılara ihtiyacımız yok. Biz gönül diliyle zaten konuşuyoruz. Bütün bu savaşlar karşısında tüm anlaşmazlıkları bir kenara bırakmalıyız. Farklılıkları bir kenara bırakarak birlik olmamız gereken bir dönemden geçiyoruz." sözleri akıllarda iz bıraktı.

2) Çin’in Yeni İpek Yolu Projesi’nin Demir ve Deniz Ayağı Oluyoruz.

(Kanal İstanbul-Karadeniz, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu, Kıbrıs-Magosa/Mersin Lojistik  Üsleri)

3)Türkiye-Afrika Ekseni: Afrika Derinliğinde Yeni Türkiye

Türkiye’nin Afrika kıtasındaki Büyükelçilik sayısı 41’e çıktı. Son yıllarda, çok akıllı hamleler dizisini gerçekleştiren Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, ağırlıklı olarak AFRİKA BOYNUZU olarak bilinen bölgeye yöneldi. Bu bölge, Kızıldeniz’in ve Babü’l-Mendep Boğazı’nın jeopolitik konumu, gerek bölgesel gerekse uluslararası açıdan büyük önem arz ediyor. Çünkü Kızıldeniz, Asya ve Afrika kıtalarını birbirine bağlamakta.

Bu noktada Türkiye, Somali ve Cibuti’de üs kurdu. Türkiye’nin Afrika Boynuzu politikası, Kızıldeniz politikasının bir uzantısı niteliğinde. Afrika Boynuzu’na Kızıldeniz üzerinden ulaştıkça stratejik hedeflerine ulaşmakta, bölgede stratejik derinlik oluşturmakta.

Kızıldeniz’in stratejik önemi, sadece geçiş rotası olmanın çok ötesinde. Körfez petrolünün dünya pazarına açıldığı ana kapı olduğu gibi, ticaret amacıyla Akdeniz, Hint Okyanusu ve Arap Denizi’ne ulaşmasında bağlantı görevi görmektedir. Kızıldeniz, jeopolitik ve jeostratejik açıdan büyük bir öneme sahiptir.

Etiyopya, Kenya, Uganda, Tanzanya, Ruanda, Burundi, Kongo, Sudan ile Türkiye ilişkileri geliştikçe, Bölgede İslam’ın kalesi olarak görülen Etiyopya’yı Afrika’da kilit bir konuma getirmektedir.

AK Parti’nin son kongresine katılan Ekvator Gine’si, Gine, Somali, Nijer, Sudan Cumhurbaşkanlarının verdiği mesajda muhakkak BATI İSTİHBARAT MASALARINDA enine boyuna konuşulmaktadır.

Sonuç:

3 DÜNYA PROJEMİZLE, Başkan Erdoğan, yeni jeo-stratejik hamleler yaparak, 21’inci yüzyıl da, Amerika’nın global hegemonyasına karşı en büyük, en güçlü tepkiyi ortaya koyuyor. Türkiye’nin yeni yüzyıl çıkışı, Küresel Güçler, Çin ve Rusya tarafından da dikkatle takip ediliyor. Çünkü onlarda, hegemonik güç olarak ABD’nin yerine geçmeye ve/veya ABD’nin alanını daraltmak arzusundalar.

Avrasya bölgesinde ve Ortadoğu-Afrika’ya inen alanda jeostratejik konumuyla Türkiye’nin Rusya ve Çin ile  işbirliği yapma çalışmaları elbette, Derin Amerikan’ın boğazını sıkıyor, sıkacak.

1071’den 2071’e

Sultan Alparslan’ın, 26 Ağustos 1071’de Malazgirt’te elde ettiği büyük zafer tarihin akışını değiştirdi. Malazgirt Selçuklulara Anadolu’nun tapusunu verdi. Artık, Anadolu’da 1000 yıldır devam eden Türk varlığıyla Osmanlı kuruldu, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atan büyük birikimi doğurdu.  

Binlerce yıllık devlet geleneği Selçuklu-Osmanlı-Türkiye Cumhuriyeti olarak devam ediyor. Osmanlı devlet anlayışı Selçukluları örnek alarak oluşturuldu. Osmanlı devlet anlayışı üç temel üzerine kuruldu.

Bunlar; devlet-i ebed müddet yani devletin  sonsuza kadar yaşatılması; nizam-ı âlem yani dünya düzeninin, adaletin ve barışın sağlanması ve kanun-ı kadim. Kanun- ı kadim; kamu hukuk kurallarının üstünlüğü anlamına geliyordu.

Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinde de bu binlerce yıllık miras vardır.

1923’ten 2018’e gelen Türkiye’miz, 24 Haziran’da tarihi bir Demokratik Devrimi gerçekleştirdi. Bugün, Başkanlık sistemi ile ilgili yasal düzenlemeler 2071 hedefleri doğrultusunda gündeme getiriliyor. Yeni dönemi ŞAHLANIŞ olarak alırsak, geleceğimizin en belirgin özelliği, GÜÇLÜ BAŞKAN-GÜÇLÜ MECLİS-GÜÇLÜ ORDU omurgasına oturması şeklinde tecelli edecektir.

Bu döneme damga vuran gelişme, TOPLUMDA ÖZGÜVEN oluşmasıdır. Özgüveni oluşturan, Başkan Tayyip Erdoğan’ın BÜYÜK UFKUDUR. 1071 ‘den 2071’e Ruhu’nun sembol ismi de Erdoğan’dır. 

2071’e Giden Süreçte Yeni Türkiye

Türkiye’nin gelecek yüzyıl paradigmasını Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘2023-2053-2071’ olarak açıkladı. Bunların açılımı: Türkiye Cumhuriyetinin 100 üncü yılı, İstanbul’un Bizans-Hristiyanlardan kurtarılışının ve 1071’de Malazgirt’ten Avrupa kıtasına yönelişin BİRİNCİ Yılları OLUŞUDUR.

Büyük birikimin 2071 ve ötesine taşınması konusundaki ERDOĞAN ÇAĞRISI şöyle oldu: “Gençler, 2023 hedefini daha ileri taşıyacak sizlersiniz. Bizler 2023’ü, sizler de 2071’i inşa edeceksiniz. Bugün Türkiye tüm kurumlarıyla; ekonomisiyle, siyasetiyle, bürokrasisiyle, bilim dünyasıyla ve sanatıyla bu hedefe doğru yürüme çabasını güçlenerek devam ettiriyor”

20.08.2018

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA