Bülent ERANDAÇ

Tüm Yazıları

“Çok Kutuplu Dünyanın Lideri, Erdoğan”

11 Temmuz 2018
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın göreve başlama törenine 57 Devlet Başkanı ve Başbakan geldi. Tarihi günden akıllarda kalan 2 konuyu özellikle dikkat çekmek istiyorum.

Bunlardan birisi, törene katılan, Küresel Oyuncular’ın ayak oyunlarından çok çekmiş olan Venezuela Devlet Başkanı Maduro’nun “Çok kutuplu dünyanın lideri Erdoğan” sözüdür. Bu gelecek dünya ve Türkiyemiz için bir kutup yıldızı özelliğindedir.

İkincisi, katılan ülkelerin coğrafi konumunun verdiği KÜRESEL MESAJDIR. Bu mesajı Cumhurbaşkanımız konuşmasında çok akıllı bir üslupla dünya kamuoyunun dikkatine sunmuştur:

"Cumhurbaşkanlığı forsunda temsil edilen 16 devletimiz, çok büyük coğrafyada kurulmuş, büyümüş ve tarihe karışmıştır. Türkiye Cumhuriyeti 2200 yıllık aşkın bir devlet geleneğini temsil etmektedir. Bugün kendimizden ayrı göremediğimiz pek çok dost ve kardeş devlet var. Bizler kaderimizin merkezine Anadolu’yu yerleştirdik. Bizim gönül sınırlarımızın hududu yoktur. İŞTE, BURADAKİ MANZARA GÖNÜL SINIRLARIMIZIN GENİŞLİĞİNİN EN SOMUT ÖRNEĞİDİR’

Katılan ülkelere bakarsak, ÇOK KUTUPLU DÜNYANIN LİDERİ TAYYİP ERDOĞAN’IN OLABİLECEĞİNİ ANLARIZ: "Bulgaristan, Gürcistan, Makedonya, Moldova, Bosna Hersek, Sırbistan, Belarus, Macaristan, Arnavutluk, Ukrayna, Moldova Gökoğuz Yeri Özerk Bölgesi, Kırım Tatar Türkleri Milli Lideri, Rusya Federasyonu, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan, Afganistan, Tataristan, Filistin, Kuveyt, Irak, Katar, Pakistan, KKTC, AFRİKA: Sudan, Gine, Zambiya, Ekvator Ginesi, Somali, Moritanya, Gabon, Çad, Cibuti, Libya, Gambiya, Kongo, Cezayir, Senegal, Nijer, GÜNEY AMERİKA: Venezuela’

GÜÇLÜ MECLİS-GÜÇLÜ BAŞKAN DÖNEMİ

1950’de çok partili döneme geçildi.1960 yılında vesayetçi odaklar(Askeri ve sivil bürokrasi)tarafından ilk askeri darbeyle yıkıldı. O günden bugüne GERÇEK DEMOKRASİYE geçememiştik. Ne yazık ki kumpaslara, darbelere sahne olan Türkiyemiz, önünü görme şansını bir türlü elde edememişti. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan ve 15 Temmuz 2016 darbeleri (NATO – ABD - Batı destekli Askeri, son olarak CIA gladyosu Fetö darbe teşebbüsü) çok çalkantılı-istikrarsız geçen yakın tarihimizin kırılma noktaları oldu...

Kırılmalar sonucu, Türkiyemiz, çok az istisna dışında (Bayar-Özal-Gül-Erdoğan)‘’ darbeyle gelmiş General ” veya askeri ve sivil bürokrasinin desteklediği, parlamento içinde yapılan pazarlıklar sonucu getirilen ‘sivil cumhurbaşkanları’ tarafından idare edildi. Türkiye’nin “parlamenter sistemle” yönetildiği ekonomik, siyasi ve sosyal krizlerin sık sık yaşandığı dönemi, ancak 68 yıl sonra, 9 Temmuz’da sona erdirebildik. Artık BEŞTEPE (KÜLLİYE) Milli İrade var. Aziz Milletin bizzat seçtiği, BAŞKAN artık Türkiye’yi yönetecek.  Bugünlere kolay gelmedik.

2007 yılındaki KRİZİ AÇMAK İÇİN, HALKIMIZIN BİZZAT CUMHURBAŞKANI’NI SEÇMESİ HAYATİYET KAZANDI. 16 Nisan 2017’de referandumla halkın desteğini alan “Cumhurbaşkanlığı sistemi” 9 Temmuz 2018 itibariyle başladı.

Burada da bir geçiş süreci yaşanacak. Muhtemeldir ki uygulamalar açısından yer yer tartışmalar olabilir. Burada çok önemli olan bir pozisyona dikkat çekmek istiyorum. Eski Askeri ve sivil bürokrasi, vesayetçilik alışkanlıklarından hemen kurutulamayacak. Bürokrasinin değişime direnci nedeniyle bazı zorluklar olacaktır. Fakat unutulmamalıdır ki, GÜÇLÜ VE TECRÜBELİ BİR BAŞKAN, TAYYİP ERDOĞAN görevde. Muhtemel sıkıntıları da çabuk aşmamız söz konusu olacaktır. Bundan sonra, BAŞ USTALIK DÖNEMİNDE ERDOĞAN, bir yandan; yeni sistemin inşası, diğer yandan önümüzdeki yakın gelecekte daha da hissedilecek küresel tehditler ve risklerle mücadele edecektir. Yeni sistemin kurucusu Erdoğan, güçlü-hızlı-etkin bir yönetimin başında bulunacaktır. Artık TÜRKİYE’NİN TAM HEDEFİ, 2023’E YÜRÜMEK, BÖLGESEL GÜÇ KONUMUNDAN KÜRESEL AKTÖR KONUMUNA GELMEKTİR.

Yarınların Yüz Milyonluk Türkiye Gemisi, Okyanuslara açılıyor.

 

11.07.2018

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA