Derin Oyun: 'Meclis' Başka, 'Cumhurbaşkanı' Başka

’AK Parti’yi ikaz edelim derken, ülkemizi kaosa sürükletebilecek ’SİYASİ PLANI ‘CUMHURBAŞKANIMIZ TAYYİP ERDOĞAN GÜNDEME TAŞIYARAK BOZDU. Bu nasıl oldu?24 Haziran’da erken seçim kararı alındığı andan itibaren, siyasal mühendisler, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ı nasıl devirebiliriz? AK Parti’yi içten nasıl yıkabiliriz? Hesaplarına başlamışlardı.

Kurgulamalar 2 konu üzerinde yapıldı.

1)Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan-AK Parti ile Devlet Bahçeli-MHP arasını açacak algı operasyonları hemen başlatılmalı

2)Tayip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilse de, Meclis’te CHP-İP-SP/HDP’nin (PKK)kontrolü ele geçirmesi yolunda BİR İTTİFAK oluşturmalı.

Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu açık ve gizli görüşmelerle kısa zamanda, ‘CHP-İP-SP ittifak’ını kurdular. HDP ise düşünülerek dışta bırakılırken,  CHP kurmayları da perde arkasında -HDP(PKK)köprülerini geliştirdiler.

CHP-İP-SP/HDP’nin hazırlıklarını Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan iyi okuyarak harekete geçti. 9 MAYIS 2018 günü, Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Haziran seçim başlangıcını Erzurum’dan verirken, arka plan kurgulamalarını gündeme taşıdı:

 'Siyaset mühendisliği hesaplarına öyle dalmışlar ki pusulayı iyice şaşırdılar. ‘Oyumu Cumhurbaşkanı'na vereceğim ama parlamentoda Ak Parti'ye vermeyeceğim’ tezgâhını körüklüyorlar. Siz ne diyorsunuz? Bu oyunu bozmaya var mıyız? Bu oyunun kimlerin olduğunu anlıyorsunuz inşallah, sandığa gömeceğiz"

Hızlandırılmış algı operasyonlarının etkisiyle,’Cumhurbaşkanlığında Erdoğan’a, Meclis için de farklı partilere oy verelim ’kampanyası sürerken, AKPARTİ; GÜÇLÜ MECLİS-GÜÇLÜ HÜKÜMET -GÜÇLÜ CUMHURBAŞKANI kampanyasını başlattı.

Cumhurbaşkanlığına Tayyip Erdoğan’ın seçilmesini önlemeyi başaramayacaklarını hesaplayan CHP-İP-SP/HDP Meclis’te çoğunluğu alırlarsa neler olabilir?

Meclis’le Cumhurbaşkanı’ kuşatmanın sıkıntılarının başında, Siyasal ve ekonomik İstikrarın bozulması tehlikesi bulunuyor. Yönetimde kilitlenme, olası yeniden seçim ortamı yaratmanın da aracı olmaya adaydır.

SİLAH SANAYİMİZİ MARSHALL PLANI İLE YIKTILAR

İsmet Paşa’ tek partili yönetim sürecinde, (1938-1950) döneminde, Atatürk döneminde kurulmuş uçak ve silah sanayinin teker teker kapatılması, seçim meydanlarında konuşuluyor.

Türk Silah sanayinin yakın yıllara kadar gelişmesini engelleyen olayları hatırlamak, yarınlarımız için büyük dersler içeriyor.

Bizden 10 binlerce kilometre uzaklıkta Brezilya uçak şirketini, Türkiye ile aynı tarihte kurdu. Hedeflerimiz aynı. Yola çıkılan ruh aynı. Heyecan aynıydı.
Marshall yardımıyla gönderilen uçaklar ve motorlarla gözümüz boyandı. Türkiye’miz, İngiliz-Amerikan yardımlarının büyüsüne kapılıp kapısına kilit vurdu. Brezilya inancını yitirmedi, azmetti.
Kazandı. Türkiye ise kendi içinden bir 'Boeing' çıkarma şansını kaybetti.

THK NASIL BATIRILDI?

Türkiye'nin uçak sanayinin yakın yıllara kadar geride kalması tökezlemesi, maalesef aziz milletimizin yabancı uçaklara muhtaç hale getirilmesinin arka planında TEK PARTİ CHP iktidar sürecindeki teslimiyetçilik ruhu yatıyor. 

Atatürk'ün duyarlılığı ile kurulan Türk Uçak Sanayi fabrikaları, İsmet Paşa (CHP) iktidarında kapanmak zorunda bırakıldı.
THK Etimesgut Uçak Fabrikası (1940), sonradan traktör imalatına geçirildi. Bugünkü Türk Traktör Fabrikası oldu. THK Uçak Motoru Fabrikası, adıyla bağdaşmayan pek çok üretimde (musluk, piston, kuyu tulumbası vb.) bulundu. MKEK, Tekstil Makineleri Fabrikası'na dönüştürüldü. 

NURİ DEMİRAĞ’IN FABRİKALARINA KİLİT VURDURULDU

Sivaslı merhum işadamı Nuri Demirağ'ın hayatı yakın tarihimizin en çarpıcı biyografilerinden birini barındırıyor. Nuri DEMiRAĞ, 1936'da İstanbul-Beşiktaş’ta uçak çizim-üretim atölyesi ile Sivas-Divriği'de seri imalat yapacak bir uçak fabrikası ve havacılık okulu kurdu. Türk Hava Kurumu sipariş verdi. İmalat devam ederken uçakların alım sözleşmesi (1939 yılı ) feshedildi. Çünkü Demirağ, İnönü'nün hışmına uğramıştı. 1943 yılında fabrika kapanmak zorunda kaldı.

Türk Hava Kurumu (THK) Nuri Demirağ'a 10 adet eğitim uçağı ile 65 adet planör siparişi vermişti. Demirağ, Nu. D.38 ismi verilen altı kişilik, çift motorlu ve gövdesi alüminyum kaplı yeni bir model geliştirdi. Demirağ'ın bu başarısı, büyük yankılar uyandırdı.

Son teknoloji ile donatılan 'Nu. D.38'in yapılması, dünya uçak sanayicilerinin dikkatini ilk uçak fabrikamızın üzerine çekti. Ayrıca yolcu uçağı olarak tasarlanan 'Nu. D.38'in savaşta ise mükemmel bir bombardıman uçağı olarak hizmet verebilmesi meselenin farklı bir boyutuydu. Yazık! 2'inci Dünya Savaşı'na giderken geleceğe göremeyen yönetim tarafından, savaş uçağı şansımız yok edildi. Demirağ'ın kaderini Milli Şef İsmet İnönü kararttı. Çünkü İnönü'ye kafa tutmak isteyen Demirağ parlıyordu.

İçte seviliyor, yabancı odakların gözüne batıyordu. Nitekim (1945 yılı) Türkiye'nin çok partili rejimindeki Milli Kalkınma Partisi ismiyle ilk muhalefet partisini kurdu. Nuri Demirağ'ın kızı Mefkûre Azak, babasının hep engellendiğini söyleyerek "En büyük engel İsmet İnönü ve çevresiydi. 'Nuri Demirağ parlar da benim yerime geçer' diye endişelenirdi.
Bu yüzden tüm işlerine engel olmaya çalıştılar" açıklamasını yaptı.

Tek Parti CHP iktidarı Nuri Demirağ'ın önüne takoz koymasaydı, bugün 'Boeing' ayarında dünya devleri ile boy ölçüşen bir uçak şirketimiz olacaktı.

NURİ KİLLİGİL’İN SİLAH FABRİKASI HAVAYA UÇURULMUŞTU

Takvimler 1949'un 2 Mart'ını gösterdiğinde İstanbul'un Sütlüce’deki Kafkas Cephesi'nin ve Milli Mücadele’nin kahramanı Nuri Killigil’in sahibi olduğu silah fabrikası havaya uçurulmuştu.

Aralarında Nuri Killigil'in de bulunduğu 27 kişi bu patlamada hayatlarını kaybetmiş, Nuri Killigil'in cesedi bulunamamış, boş tabutu defnedilmişti. Daha sonra Haliç'te su üstüne çıkan Nuri Paşa’nın ana gövdesi cenaze namazı kılınmadan Edirnekapı Şehitliği'ne defnedilmişti. Patlamanın kimler tarafından gerçekleştirildiği ise meçhul kaldı?

GEÇEN ZAMANI TELAFİ EDİYORUZ

Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan iktidara geldiğinden bu yana(16 yıl) Türk Savunma Sanayine büyük önem veriyor. Türkiye’miz; Altay tankı, Kirpi, Milli gemi -Milgem, Atak helikopteri ve terörle mücadelede yerli İHA ve SİHA'lar Türk Savunma Sanayi'ni dünyada çok önemli bir yere getirdi. Bu hamleler dışa bağımlılığı yüzde 60 oranında azalttı.

Eğer o gün Rahmetli Nuri Killigil’in fabrikası patlatılmasa bugün Türk Savunma Sanayi'si yüzde yüz yerli bir yapıya kavuşacaktı.

20.06.2018