PKK Kandilleri'nin Söndürülmesinde Son Durum

Türkiyemizin Beka hattını tehdit altında tutan özellikle 3 bölge vardı. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan - Türk Devlet Aklı,

1)Suriye’de Amanos dağları-Afrin-Membiç hattını söndürdü.

2)Irak’ta Şengal’i seçim sonrası,

3)Irak’ta Kandil dağındaki Kandil’i 2018-19 yılında söndürecek..

AMANOS DAĞLARI:

TSK‘nın Fırat Kalkanı - Zeytin Dalı harekatlarıyla Amanos Dağları - Afrin - Menbiç hattındaki kurduğu güvenlik kuşağıyla, PKK'nın 30 yıllık planı da çökmüş oldu. PKK/YPG'li teröristler yıllardır, Afrin üzerinden Amanos dağlarına sızarak çok sayıda asker, polis ve sivilimizi  şehit etmişti. PKK’nın, uzun yıllardır kontrol ettikleri Afrin'de geçiş güzergahlarını kontrol altına alan TSK, Güney sınırlarımızda güvenlik ve huzuru sağlanmış oldu. PKK'lı teröristler Amanoslar'da sıkıştı.

ŞENGAL’İ SÖNDÜRME :

Türkiye'nin  "İkinci Kandil olmasına izin vermeyeceğiz" dediği  bölge, Şengal’dir.

26 Nisan 2017 tarihinde, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) "bölgenin jeopolitiği açısından önemli, terörle mücadele açısından ise gerekli" bir adım attı. Irak'ın Şengal (Sincar) ve Suriye'nin Karaçok Dağı'na yönelik sürpriz hava harekâtı gerçekleştirdi. O günden bu yana, TSK birbirini tamamlayacak nitelikte operasyonlar yapıyor. Şengal'in Türkiye açısından önemi özellikle, Suriye, Irak ve Türkiye'nin tam ortasında bir noktada olması. Çünkü, PKK'nın özellikle 2016 yılında büyük çatışmaların yaşandığı Cizre'ye geçişleri açısından kritik önemde bir yer.

KANDİL DAĞI MUHAKKAK SÖNDÜRÜLECEK

PKK’ya yönelik Mart ayında başlatılan DİCLE KALKANI harekatı ile Kandil’in merkezine 73 kilometreye kadar ilerleyen TSK, bölücü terör PKK işgalinden kurtarılan alanda DAİMİ ÜS’LER kurdu.

40-25 kilometrelik alanda hakim tepelerde seyyar karakollar ve mevziler oluşturdu. Bunlar içinde, stratejik Abdulkuvi Dağı’ndaki bir tepe çok önemli.

TSK’nın harekât yapacağı bazı alanlarda İran’ın denetim ve etkisi bulunuyor. Kandil’e ulaşan Halgurd etekleri, Berda Buke ve Hacümran yaylalarını İran kontrol ediyor. Yine örgütün ana kamplarından bazıları da İran sınır hattında yer alıyor. İran’la askeri ve istihbarat alanlarında son görüşmeler sürüyor.

AMERİKA’NIN ÇOK ÖZELLİKLİ YENİ ANKARA BÜYÜKELÇİSİ

ABD Başkanı Trump ve Dışişleri Bakanı Pompei, Ankara’ya  ÇOK YÜKSEK ÖZELLİKLİ bir Büyükelçi olarak ABD Dışişleri Bakanlığı'nda 'Yakın Doğu İlişkileri'nden sorumlu bakan yardımcısı olarak görev yapan David Satterfield'i atadı.

ÇOK YÜKSEK ÖZELLİKLİ BÜYÜKELÇİ dememin ne manaya geldiğini, önce Satterfıeld’in kariyerini yazarsam anlatmam kolay olacak. Sonra, NETWORK’ları ortaya koyacağım.

Satterfield, ABD Dışişleri'nin Suriye dosyasına bakan önemli bir kaç isminden birisi... Oğul George Bush döneminin Dışişleri Bakanı Neo-Con Condoleezza Rice'nın üst düzey danışmanı ve Dışişleri'nin Irak konusundaki özel koordinatörü olarak görev yapan Satterfield, Irak ve Suriye'deki dengeleri iyi bilen bir diplomat. Suudi Arabistan, Mısır, Lübnan ve Tunus'ta görev yaptı.

David Satterfield, ocak ayında Amerikan Senatosu'nun Dışişleri Komisyonu'ndaki oturumda PKK'nın Suriye kolu YPG'lilerin çoğunlukta olduğu Suriye Demokratik Güçleri'ne sahip çıkan önde gelen Derin Amerikalı.

Satterfield o oturumda, Amerika'nın Suriye'deki varlığıyla ilgili olarak, "hemen çekip gitmeyeceğiz. Başkan'ın stratejik kararı." demişti.

Bir başka derinliği, Irak-Suriye-Körfez Bölgesi ve Doğu Akdeniz PETROL VE DOĞALGAZ konularında çok önde gelen bir stratejist.

Bitmedi; Suriye’nin Bölünmüş Haritası üzerinde denklemleri kuran, geliştiren çok önemli bir stratejist.

TARİH:27 ŞUBAT 2018

ABD, İngiltere ve Fransa, Suudi Arabistan ve Ürdün'ün Ocak ayında gerçekleştirdikleri ve yeni Ortadoğu stratejisi üzerinde çalıştıkları gizli toplantının detayları ortaya çıktı.

Lübnan merkezli Al Akhbar haber sitesinin Washington’daki İngiliz Büyükelçiliği’nden aldığı bir telgrafa göre, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı David Satterfield 11 Ocak’ta bazı Batı'lı ve Ortadoğulu ülke temsilcileriyle Washington’da yaptığı bir görüşmede ABD’nin bölünmüş bir Suriye stratejisini özetledi.

11 Ocak’ta Washington’da düzenlenen toplantıya katılan isimler şöyle sıralandı: Toplantıya, Satterfield haricinde, İngiltere Dışişleri Bakanlığı Suriye Masası Başkanı Hugh Clary ve Fransa Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu ve Kuzey Afrika birimi Başkanı Jerome Bonnafon katıldı. Washington’ın iki Arap müttefiki de toplantıda yer aldı: Ürdün Dışişleri Bakanlığı Danışmanı Nawaf Wasfi al-Tal ve Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı’nda üst düzey güvenlik görevlisi olarak çalışan Tuğgeneral Jamal al-Aqeel.

Telgrafta, ABD cephesinin Suriye özelinde başta Türkiye, Rusya ve İran olmak üzere bölgeye ilişkin plan ve hedefleri yer alıyor. Belgeye göre David Satterfield, ABD Başkanı Donald Trump’ın DEAŞ’a karşı kazanılan zafere rağmen Suriye’de Amerikan askeri varlığını sürdürmeye karar verdiğini doğruladı.

Belgeye göre geçen ay, ABD savaş uçaklarının, Suriye’nin Deyrizor bölgesinde Esed rejimi askerlerini ve Rus paralı asker ordusu Wagner’i vurması, fiili olarak Fırat’ın doğusu için sınır çizme girişimiydi. ABD Fırat’ın batısı ve doğusu arasında bir ateş hattı oluşturmaya çalışıyor. Amerikalılar, altı hafta önce Suriye Grubu’ndaki müttefiklerine, bir sonraki hedefin ülkenin doğusunu geri kalanından ayırmak olduğunu söyledi.

BEŞ AŞAMA: Belgede Suriye’de hayata geçirilmesi gereken beş aşamadan bahsediliyor. Bu aşamalar sırasıyla; Suriye’yi bölmek, Türkiye’yi denetim altına almak, BM Suriye Özel Temsilcisi Stephan de Mistura’yı ABD amaçları doğrultusunda yönlendirmek, Soçi sürecini sabote etmek ve Suriye muhalefetini etki altına almak.

SOÇİ’YE SABOTAJ: “Küçük Grup”un hedefinde Türkiye, Rusya ve İran’ın Astana’nın ardından başlattığı Soçi süreci de var. Belgedeki ara başlık “Soçi’yi kullanmak ve sabote etmek”. Soçi’nin önemini yok etmek için de “Cenevre sürecinin yeniden canlandırılması” öngörülüyor.

SONUÇ: NETWORKLAR’A DİKKAT. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük askeri stratejisti Çin’li mareşal Sun Tzu der ki: Birinci işin, rakibini tanı. Bil. Takip et. İkinci işin, kendini bil, geliştir, zamanlanmayı iyi yap…

22.06.2018