Yargıtay Başkanı Cirit’ten Belçika Yüksek Mahkemesi Başkanı’na Sert Mektup

Emperyalistlerin maşası, Batı’nın paralı tetikçileri PKK’ya kucak açan Belçika Yüksek Mahkemesi Başkanı… Beatrijis Deconinck’e Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit çok sert bir mektup gönderdi.

Cirit’ten Belçika’ya bir Osmanlı tokacı özelliğindeki mektupta, Belçika Yüksek Mahkemesi'nin terör örgütü PKK ile ilgili kararına ilişkin, "Belçika Yüksek Mahkemesi, bu kararıyla sadece PKK'ya açık destek vermekle kalmamış, aynı zamanda kendi ülkesindeki küresel terörizm faaliyetlerine de yeşil ışık yakmıştır." Denildi.

Cirit’in PKK aşkına tutulan Avrupa’ya yönelik değerlendirmeler içeren OSMANLI TOKATI aynen şöyle:

Beatrijis Deconinck

Chief Justice

Cour de Cassation de Belgique

PKK bir terör örgütüdür. Avrupa Birliği de PKK’yı 2004 yılında terör örgütü olarak tanımıştır.1984 yılından itibaren başlayıp halen etkisi devam eden etnik bölücü terör Türkiye’nin gündemini uzun yıllardan beri meşgul etmektedir.

PKK ile bu örgütün uzantısı olan PYD-YPG’nin terörizm faaliyetleri, Türkiye’de son 35 yıl içinde on binlerce sivil insanın ölümüne, çok daha fazlasının yaralanmasına ve bu olaylardan kaynaklı nüfus hareketlerine neden olmuştur

Yüz milyarlarca dolarlık doğrudan ve dolayı kayıplardan daha da önemli olanı, terör olaylarından dolayı insanların yaşadıkları travmaların yarattığı manevi zararların telafisinin mümkün olmamasıdır.

PKK, farklı kaynaklardan finansman sağlamaktadır. Çeşitli Avrupa ülkelerinde örgüte karşı terörizmin finansmanı kapsamında 5 binden fazla devam eden soruşturma ve dava vardır. PKK ile ilişkili kuruluşlar Avrupa’da demokratik hak ve özgürlükleri istismar etmektedir.

TERÖRİZMİN HER TÜRLÜSÜ İLE AYRIM YAPILMADAN MÜCADELE EDİLMELİDİR.

Zaman zaman birbirlerine taşeronluk yaptıkları bilinen küresel terör örgütleri arasında ayrım yapılmasının ileride Belçika da dahil olmak üzere Avrupa'daki siviller bakımından tehdit oluşturacaktır..

Belli ülkelerde, PKK’nın finansmanı ile PKK ile ilişkili kuruluşlar ve şahıslar tarafından işlenen kanun dışı eylemlere ilişkin olarak süren soruşturmalar mevcuttur.

Bazı Avrupa ülkelerinde ise PKK’nın eylemleri hakkında devam etmekte olan davalar vardır.

Interpol tarafından yıllık olarak hazırlanan terörizm, durum ve eğitim (tesat) raporları PKK’nın şahıs ve şirketlerin yanı sıra, suç örgütlerinden gelir elde ettiğini ortaya koymaktadır.

PKK, Avrupa ülkelerindeki gençleri sistematik olarak kadrolarına katmaya ve bu gençleri kamplarında eğitime devam etmektedir.

PKK örgütlü suç, insan kaçakçılığı ve uyuşturucu kaçakçılığı faaliyetlerinde de bulunmaktadır.

14 Ekim 2009 tarihinde ABD Hazine Bakanlığı yabancı varlıkların kontrolü ofisi, örgütün üst düzey yöneticilerinden Murat Karayılan, Alı Rıza Altun, Zübeyir Aydar, Cemil Bayık ve Duran Kalkan’ı özel olarak belirlenmiş UYUŞTURUCU KAÇAKÇILARI olarak ilan etmiştir.

Somut maddi ve hukuki gerçeklere rağmen, bu yılın ocak ayının sonunda Belçika Yüksek Mahkemesi, PKK terör örgütü bağlantılı 30 özel ve tüzel kişiye karşı Belçİka federal savcılığının 2010 yılında başlattığı soruşturmanın yargıya taşınmasını önleyen Belçika iddianame odası kararını onaylamıştır.

Belçika yargısının bu kararının aralarında sivillerin, çocukların, bebeklerin de olduğu 40 binden fazla vatandaşımızın ölümünden sorumlu olan ve AB terör örgütü listesinde yer alan PKK’YA AÇIK BİR DESTEK NITELİĞİ TAŞIMAKTADIR

SONUÇ

BİLDİĞİNİZ ÜZERE BİZ YARGIÇLAR ADALETİN DOĞRU BİR ŞEKİLDE YÖNETİLMESİ KONUSUNDA HEM BİREYSEL HEM DE KOLEKTİF OLARAK SORUMLULUK TAŞIMAKTAYIZ.

BU SORUMLULUK SADECE KENDİ ÜLKENİZİN SINIRLARI İÇİNDEKİ BİR SORUMLULUK DEĞİLDİR.

AYNI ZAMANDA ULUSLARARASI ALANDA DA ADALETİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİNE VE HUKUK DÜZENİNİN KORUNMASINA KATKI SAĞLAMALIDIR.

BU ANLAYIŞLA YÜKSEK MAHKEMNİZ TARAFINDAN VERİLEN KARARIN ANLAMINI VE SONUÇLARINI DIKKATİNİZE SUNMASI AHLAKI BİR YÜKÜMLÜLÜK OLARAK GÖRÜYORUM’’ 

BELÇİKA NE YAPMAK İSTİYOR?

Yargıtay Başkanımız Ismail Rüştü Cirit’in işaret ettiği gibi, Belçika’nın PKK ve DEVYOL terör örgütlerine kucak açmalarının arka olanında neler olduğuna daha geniş boyutlu olarak ele almak gerekiyor.

Evet. BELÇİKA NIN İMTİYAZLI TERÖR ÖRGÜTleri PYD/PKK VE DEVYOL gerçeğine parmak basalım.

Belçika, PYD/PKK terörüne yönelik ayrıcalık tanıyan kararlar almaya devam ediyor. Terörün finansmanı başta olmak üzere, gerek eleman devşirme gerekse de PYD/PKK’ya ait STK’lar bağlamında terör propagandasının sürmesi Belçika Yargıtayı tarafından bir sorun olarak görülmedi.

Sorulması gereken iki soru var.

PYD/PKK ve Belçika arasındaki bağın boyutları ve Marksist Leninist Devyol’cu, Sabancı cinayeti sanığı Fehriye Erdal’ın Belçika’da korunmasıdır.

Belçika ve PYD/PKK "ittifakı"

28 Ocak 2020 itibarıyla açıklanan ve PKK lehine sonuçlanan Belçika Yüksek mahkemesi kararıyla PYD/PKK terörü Belçika’da “yasal” bir zemine oturtulmuş oldu.

PYD/PKK’nın Belçika’da 1970’lerden bu yana devam eden "imtiyazı" hukuki olarak gerekçelendirilmiş oldu.

Belçika, PKK unsurlarıyla 1970’lerden bu yana beraber hareket ediyor. Örneğin, PKK terörünün 1978 itibarıyla Belçika uzantısı olarak hareket eden Kürt İşçi ve Öğrenciler Birliği (TEKOŞER) Belçika’nın Flaman bölgesinde sol-milliyetçi parlamenter ve yapıların desteğiyle ortaya çıkmıştı. 1980’lerde, 1990’larda bu destek sürdürülmüştür.

Brüksel Kürt Enstitüsü’nün Belçika Kültür, Gençlik ve Medya Bakanlığı tarafından her yıl fonlandığı bilinmekle beraber bu miktarın 2019 yılı için 135 bin avro olduğu resmi kayıtlarda mevcuttur.

2012-2017 arasında bilinen yaklaşık 200 PYD/PKK müzahiri gösteri KCDK-E’ye bağlı NAVBEL, PYD Brüksel vb. yapılar tarafından gerçekleştirilmiş olup halen daha sürmektedir.

PYD/PKK Belçika’da “siyasi ve hukuki yapı” dâhilinde “fırsat” bularak; uyuşturucu kaçakçılığı, para aklama, insan ticareti, kaçakçılık, propaganda ve bir kısmının radikalleştirilmesi sonucu “terör kitlesi” ortaya çıkarabilmiştir.

DEVYOL-FEHRİYE ERDAL

Fehriye Erdal, Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi mensubudur... 1996 yılının ocak ayında silahlı saldırı ile Özdemir Sabancı'yı öldüren 3 kişiden biridir.Belçika’da yaşamaktadır.

Fehriye Erdal, emniyet müdürü Hüseyin Kocadağ'ın aracılığıyla Sabancı Center ‘da temizlik işçisi olarak işe alınmıştı] İşe başladıktan 5 ay sonra suikastı birlikte gerçekleştirdiği Mustafa Duyar ile İsmail Akkol'un binaya izinsiz olarak girebilmelerini sağlamıştır… Aslında Sakıp Sabancı'yı öldürmeyi hedefleyen katiller, Özdemir Sabancı'yı ve beraber toplantı yapmakta olduğu Sabancı Holding'e bağlı bir şirket olan Toyotasa'nın Genel Müdürü Haluk Görgün ile sekreteri Nilgün Hasefe'yi öldürmüşlerdir.

İddialara göre cinayet sonrasında bir tırın kasasında Türkiye’yi terk eden Fehriye Erdal, önce Yunanistan 'a, daha sonra da Belçika ya kaçtı. Burada Knokke kentinde kaldığı apartman dairesinde 1999 senesinde yangın çıkması sonucunda sahte pasaportla yakalanmış, yargılanmasının sonunda 1 yıla yakın cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldı.

2000 yazında hapishaneden çıkıp ev hapsinde tutulmuş, ancak Mart 2006 itibarıyla tekrar kayıplara karışmıştır. Sonraki mahkemede beraatine karar verilmiş ve cezası €1250 ağır para cezasına çarptırılmıştır.5 Aralık 2016 tarihinde de Belçika mahkemesi tarafından 30 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

20 Şubat 2017 günü Belçika Brugge Ağır Ceza Mahkemesi, gıyabında yargılanan Sabancı suikastı faillerinden olan Fahriye Erdal'a, Türkiye'de işlediği suçlardan dolayı 15 yıl hapis cezası ve 10 yıl sivil ve siyasi haklardan mahrumiyet cezası vermiştir.

Fehriye Erdal, Türkiye İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan ve Şubat 2018'de güncellenen "en çok aranan teröristler listesi"' mavi kategorisinde yer aldı. Bakanlık bu kategoride yer alan Erdal için 1.5 milyon liraya kadar para ödülü verileceğini açıkladı.

Belçika nedense, Fehriye Erdal’ı yakalayıp, Türkiye’ye iade yolunda hareket etmemektedir. NEDEN ACABA?

PKK militanları,15 Temmuz FETÖ darbesi tetikçileri Avrupa’da dolaşmaktadır. Korunup kollanmaktadır. NEDEN ACABA?