Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

Doğu ve Batı’nın Stratejik Köprüsü Türkiye

*Bu yazı 24/09/2022 tarihinde yayınlanmıştır.

Bülent ERANDAÇ/ SDE Medya ve Sivil Toplum Koordinatörü 

 

1915'lerde Birinci Dünya savaşı ile kurulan “20’inci Yüzyıl Düzeni” sona erdi. “Yeni Dünya Düzeni” kuruluyor. İçinde yaşadığımız süreçte 21’inci yüzyıl düzeninin mimarisi ilerliyor. Bu yeni süreci çok iyi okuyan Başkan Recep Tayyip Erdoğan-Türk Devlet Aklı ülkemizi bir taraftan Büyük Türkiye yaparken, diğer yandan 21’inci yüzyılın ‘Özgül Ağırlığı Olan Bölgesel Küresel Aktör Konumuna’ taşıyor

Başkan Erdoğan'ın 10 gün içinde yenidünya şekillenmesini bire bir ilgilendiren Doğu'dan Batıya gerçekleştirdiği 2 küresel toplantı, Türkiye’nin dünya çağında geldiği Küresel Aktör konumunu gözler önüne serdi.

Özbekistan Semerkant'ta BRICS Zirvesine katılan Erdoğan, New York’ta Birleşmiş Milletler Zirvesi’ne geçti. Erdoğan'ın Doğu'nun zirvesinden Batı'nın zirvesine yapmakta olduğu sefere kızıl elma seferi demek gerçeğin bir ifadesi olacaktır. Biden'a kapak olsun.

Şanghay İşbirliği Teşkilatı Devlet Başkanları Zirvesi'ne özel konuk olarak katılan Başkan Recep Tayyip Erdoğan kadim Türk vatan toprağı Semerkant'ta, zirveye damga vurdu. Başkan Erdoğan'ın Küresel Güç Çin ve Rusya liderleri ile yaptığı görüşme resimleri, muhakkak başta Amerika Başkanı Biden ve Avrupa liderlerinin uykularını kaçıracak, nefeslerini kesecek özellikteydi.

Kızıl Elma Seferleri

21’inci yüzyıl Yeni Dünya Düzeni kuruluşunu fırsat olarak gören Başkan Recep Tayyip Erdoğan-Türk Devlet Aklı müthiş jeopolitik-jeoekonomik hamlelerine hız verdi. Ukrayna savaşı jeopolitik hatlarda deprem etkisi yaptı, jeopolitik haritaların değişmesine yol açtı. ABD (NATO) ile Rusya'nın jeopolitik hesaplaşması Asya'ya evriliyor, Çin etrafında yeni jeopolitik haritalar şekilleniyor. Bu öyle bir hesaplaşma ki her ülkenin ayrı bir hesabı bulunuyor. “Asya demek, Türk Devletleri demek” parolasıyla hareket eden Başkan Erdoğan, kardeşimiz Özbekistan’da yapılan BRICS Zirvesini son derece başarı ile değerlendirdi.

Ukrayna'yı işgal eden Rusya'nın sarstığı Orta Avrupa Jeopolitiğinde Başkan Erdoğan, Arabuluculuk Kapasitesi ile geliştirdiği çok yönlü diplomasiyi, Asya'ya taşıdı, Putin ile sadece Başkan Erdoğan'ın konuşabilmesi, dünya için yepyeni gelişmelere konu oluyor. Dünyanın en tecrübeli 4 liderinden birisi olan Erdoğan şu sıralarda New York’ta Birleşmiş Milletler Zirvesi için ikili diplomatik temaslar yapıyor.

BM zirvesinde yaptığı konuşma, Yeni Dünya Düzeni açısından önemli şifreler içeriyor. BRICS Zirvesi’nin gözde lideri olarak çizeceği rotayla, Çok Kutuplu Dünyaya Türkiye’yi küresel aktör olarak taşımakta olduğunu gösterecek. Yeni Dünya Düzeni beraberinde tıpkı 1945 sonrasında olduğu gibi kendi soğuk savaşını da getirirken, Batı ile Doğu arasında Başkan Erdoğan’ın küresel liderlikle Bağımsız Türkiye’yi ilmek ilmek ören okumaları merakla bekleniyor.

Yeni Dünya Düzeninin Merkez Üssü Türkiye’dir

Bu husus, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı gerçeğidir. Rusya ve Çin ile stratejik bir eksenin kuruluşunda bulunuşu, Şanghay İşbirliği Örgütü ve BRICS gibi bölgesel işbirlikleri sürecinde, Başkan Erdoğan'ı BRICS Zirvesine katılması gelecek için çok tarihi bir kavşağı işaret etmektedir. Hatırlayalım, ABD eski Başkanı Trump "Erdoğan dünya çapında bir satranç oyuncusu" demişti. Evet, Başkan Erdoğan, dünya çapında bir satranç oyuncusu olarak Yeni Düzeninde Türkiye’yi çok etkili bir konuma oturtuyor.

Türkiye’nin bugün geldiği nokta, Başkan Erdoğan-Türk Devlet Aklının Suriye’ye yönelik operasyonlarla, Libya’yla imzalanan anlaşmayla, Doğu Akdeniz’de Mavi Vatan stratejisiyle, Katar ve Somali’de kurulan askeri üslerle, kardeşimiz Azerbaycan'la beraber Karabağ Ermeni işgalinin sonlandırılmasıyla sağlandığı unutulmamalıdır.

Türkiye şimdilerde yakın coğrafya jeopolitik haritalarını çizen bir yolda yürüyor. Suudi Arabistan, Mısır, İsrail, Suriye ile yeni dönem ilişkilerini geliştiriyor.

Karabağ'da Müthiş Gelişmeler

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 20 Ekim’de Karabağ'a gidecek. Erdoğan ve Aliyev Zengilan Havalimanının açılışını yapacaklar. Zengilan’ın açılışını yaptıktan sonra da Cebrail'de tören gerçekleştirilecek.

Zengilan Havalimanının Önemi

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) tarafından Zengilan Havalimanı'na, "ZZE" uluslararası statü kodunun verildi. Zengilan'da ki uluslararası havalimanı, Doğu Zengezur'da ki önemli altyapı projelerinden biri. Bölgenin sosyo-ekonomik kalkınmasında önemli bir rol oynayacak. Burada büyük ve modern bir lojistik merkez oluşturuluyor. Türkiye’nin direkt olarak Azerbaycan'a ulaşmasını sağlayacak, Asya Türk Devletler Birliğine giden yol taşlarının önemli koridoru Zengezur, Azerbaycan ile Türkiye tarafından ilmek ilmek örülüyor.

Zengezur'da ki gelişmeler ABD-Avrupa (NATO) tarafından çok dikkatle takip ediliyor. Özellikle Başkan Erdoğan'ın, BRICS üyesi olmaktan bahsetmesi sonrası, Zengezur çok daha önemli analizlere konu oluyor. Bu açıdan bakarsak, Zengezur Koridoru projesiyle ilgili bilinenleri tekrar gözden geçirmekte çok büyük fayda var.

Zengezur koridoru projesi şudur:

Zengezur Koridoru projesi, bu bölgeden açılacak kara ve demiryolu ulaşımıyla Azerbaycan’ı, Nahcivan Özerk Cumhuriyeti ve devamında Türkiye ile birbirine bağlamayı hedefleyen bir 21’inci yüzyıl projesidir. Ermenistan’ın en güneyinde yer alan eyalet Zengezur ismi ile anılıyor. Bu bölgenin doğusunda Azerbaycan, güneyinde İran, batısında ise Azerbaycan’a bağlı Nahcivan Özerk Cumhuriyeti yer alıyor.

Bölge ülkeleri projeye nasıl bakıyor?

ABD ve Fransa'nın kışkırtmalarıyla, Ermenistan Azerbaycan'a geçtiğimiz günlerde sınır bölgesinde yeniden saldırdı. Bazı uzmanlar, çatışmaların nedenlerinden biri olarak Zengezur koridoru projesindeki düğümün çözülmemesine işaret etti.

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, çatışmalarla ilgili yaptığı açıklamada, çeşitli eleştirilerin yanında “Ermenistan’ın ortaya yeni şartlar sürdüğünü ve iletişim ile ulaşım yollarının açılması sürecini aksattığını” belirtti.

2020 yılındaki 2. Dağlık Karabağ Savaşı, Rusya’nın arabuluculuğunda imzalanan bir ateşkes anlaşmasıyla sona ermişti. Anlaşmanın 9. maddesinde Nahcivan Özerk Cumhuriyeti ile Azerbaycan arasında ulaşım yollarının açılması öngörüldü. Bu maddede, “Bölgedeki tüm ekonomi ve ulaşım bağlantıları açılacaktır. Ermenistan Cumhuriyeti; insanların, araçların ve malların her iki yönde engelsiz hareketini organize etmek için Azerbaycan Cumhuriyeti'nin batı bölgeleri ile Nahcivan Özerk Cumhuriyeti arasındaki ulaşım bağlantılarının güvenliğini garanti eder” ifadelerine yer verildi.

Metinde ayrıca, “Tarafların mutabakatı ile Nahcivan Özerk Cumhuriyeti'ni Azerbaycan'ın Batı bölgelerine bağlayan yeni ulaşım bağlantılarının inşası gerçekleştirilecektir” cümlesi yer aldı. Azerbaycan bu madde ile iki ülkenin Zengezur koridoru konusunda anlaşmış olduğunu belirtiyor, Ermenistan ise ABD ve Avrupa'nın kışkırtmaları ile anlaşmayı kilitleyen bir pozisyona sokuldu.

Kardeşlerimiz Azerbaycan proje konusunda ısrarlı. Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, 2021 yılında  “Zengezur koridorunun oluşturulması ulusal, tarihi ve gelecekteki çıkarlarımızla tam olarak örtüşüyor. Ermenistan istese de istemese de Zengezur koridorunu hayata geçireceğiz. Eğer Ermenistan isterse bu konuyu daha kolay çözeceğiz, istemezse zorla çözeceğiz” dedi.

Konunun uzmanları, Azerbaycan’ın projeyle ilgili neden çok istekli olduğunu şöyle yorumluyor: “Azerbaycan ile Nahcivan Özerk Bölgesi arasında mal alışverişi ve insan geçişinin sağlanacak olması önemli. İkincisi;  Azerbaycan, bu koridor vasıtasıyla kendi topraklarını birleştirdiği bir hukuki temele sahip olacak.  Üçüncüsü; Azerbaycan, hem kendi enerji kaynaklarının hem de Orta Asya ve Hazar’daki bölgedeki enerji kaynaklarının Türkiye ve Batı’ya doğru aktarılmasındaki rolünü pekiştirecek”

Erivan ise Batı ile yeni tezgâhlar peşinde. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, geçtiğimiz aylarda yeni tezgâhı deşifre etmişti: “Sözde koridor ifadesi bizim için kabul edilemezdir ve bizim için kırmızı çizgidir çünkü üçlü anlaşmaya göre bölgemizde tek bir koridor vardır ve o da Lâçin koridorudur. Hiç kimseye Ermeni toprakları içinden bir koridora vermeyeceğiz” demişti.

Türkiye Ne İstiyor? 

Ankara, Azerbaycan’ın talep ettiği Zengezur koridoru projesini savunuyor ve çok önemli buluyor. Proje, Türkiye’nin doğrudan Azerbaycan’a ve Orta Asya’daki Türk cumhuriyetlerine açılması imkânı olarak görülüyor. Türkiye ile Azerbaycan’ın 15 Temmuz’da imzaladıkları Şuşa Beyannamesi ile projeye yaklaşım, bir resmiyet de kazanmış durumda.

Bu anlaşmanın ilgili bölümünde şu ifadeler yer aldı: “Taraflar, Türkiye ve Azerbaycan’ı birleştiren Azerbaycan Cumhuriyeti Batı rayonları ile Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Nahcivan Özerk Cumhuriyeti arasındaki koridorun (Zengezur Koridoru) açılmasının ve söz konusu koridorun devamı olarak Nahçıvan-Kars demiryolunun inşaatının iki ülke arasındaki ulaştırma-iletişim ilişkilerinin yoğunlaştırılmasına önemli katkı sağlayacağını belirtirler.”

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı açıklamada, “Bu coğrafyadan geçecek kara ve demir yolu hatları sadece Azerbaycan ve Türkiye için değil tüm bölge ülkeleri için ekonomik ve ticari fırsatlar doğuracaktır.  Gün gelecek Zengezur'dan çıkıp İstanbul'a kadar gidebileceğiz, Iğdır, Kars’a gidebileceğiz ve bölgenin transit lojistik merkez olma konumu perçinlenecektir.  Bu gelişmeden İran, Gürcistan, Ermenistan dahil Azerbaycan'ın tüm komşuları istifade edecektir” diye konuştu.

İran'ın tavrına dikkat!

Kimi İran uzmanları; İran’ın projeyi, Ermenistan ile sınır bağlantısını tehlikeye atacak bir gelişme olarak gördüğü yorumunu yapıyor. Göründüğü kadarıyla İran'ın, Azerbaycan'ın daha da güçlenmesinden rahatsız.  Türkiye'nin Kafkasya'daki gücünün artmasından da kaygı duruyor.

Rusya’nın tutumu?

Azerbaycan ve Ermenistan dışındaki en önemli aktör Rusya lideri Putin, ateşkes anlaşmasının garantörü olarak Azerbaycan ve Nahcivan arasında genel olarak yeni ulaşım yolları açılmasını destekliyor. Anlaşmanın 9. maddesinde “Ulaşım kontrolü, Rusya Federasyonu Federal Güvenlik Servisi Sınır Muhafıza Servisi organları tarafından gerçekleştirilecektir” ifadesi de yer alıyor.

Yani herhangi bir yeni ulaşım projesinde denetim, Rus güçlerinde olacak. Bu şu demek Rusya sadece Dağlık Karabağ’da barış gücü misyonu olarak bulunmakla kalmıyor. Karabağ dışında da koridorda da bir konum elde ediyor”

SONUÇ

Yeni Dünya Düzeni kuruluyor. Yeni Dünya mimarisinde bölgesel güç-küresel aktör başkan Erdoğan hem Doğu'da hem Batı'da jeopolitik ve jeoekonomik hamlelerini sürdürüyor. Dünya haritasını önümüze koyalım. Batı'da Amerika, Avrupa solda Çin-Rusya, tam ortada merkez konumda bölgesel küresel oyuncu Türkiye var.

Türkiye’mizin önünde büyük fırsatlar ve imkânlar var. Bu fırsatları çok iyi değerlendirip büyük Türkiye olmak elimizde. Birlik ve beraberlikle Türk-İslam medeniyetini yeniden kurmak önümüzde duruyor.

Zafer inananların olacaktır!