Lübnan’daki Barış Gücü: İsrail Kasıtlı Olarak Bize Saldırdı
İşgalci İsrail Ordusu, dün Lübnan'ın güneyindeki UNIFIL karargahına ateş açtı, iki Endonezyalı barış gücü askeri yaralandı.
UNIFIL, İsrail güçlerinin sınır hattındaki mevzilerine "kasıtlı olarak" ateş açtığını söyledi.
İşgalci İsrail ordusu ise bölgedeki BM güçlerine korumalı alanlarda kalmaları talimatını verdikten sonra birliklerinin UNIFIL üssü yakınlarında ateş açtığını söyledi.
Türk Dışişleri Bakanlığı, "İsrail'in Gazze, Batı Şeria ve Lübnan'da sivillere yönelik katliamlarının ardından BM güçlerine saldırması, suçlarının cezasız kaldığı algısının bir tezahürüdür" dedi.
Bakanlık yaptığı açıklamada, "Uluslararası toplum, İsrail'in uluslararası hukuka uymasını sağlamakla yükümlüdür" ifadelerini kullandı.
Olayın ardından dünyadan saldırıya yönelik tepkiler geldi.
BM Barış Operasyonlarından Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Jean-Pierre Lacroix, BM Güvenlik Konseyi'ne yaptığı açıklamada, Lübnan'daki BM barış güçlerinin "güvenliği ve emniyetinin giderek tehlike altında olduğunu" söyledi.
İsrail'in 23 Eylül'de Lübnan'daki Hizbullah kalelerine yönelik saldırı dalgası başlatmasının ardından operasyonel faaliyetlerin fiilen durduğunu söyledi.
Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi yaptığı açıklamada, saldırıda iki Endonezya barış gücünün yaralandığını ve daha ileri gözlem için hastanede olduklarını doğruladı.
"Endonezya saldırıyı şiddetle kınıyor," dedi ve "BM personeline ve mülküne saldırmak, Uluslararası İnsani Hukuk'un büyük bir ihlalidir." İfadelerini kullandı.
Beyaz Saray Sözcüsü, İsrail'in Güney Lübnan'daki BM barış gücü karargahına ateş açtığı yönündeki haberlerden "derinden endişe duyduğunu" belirterek "İsrail'in Hizbullah'ın altyapısını yok etmek için Mavi Hat yakınlarında hedefli operasyonlar yürüttüğünü ve bunun İsrail vatandaşlarını tehdit etmek için kullanılabileceğini anlıyoruz" dedi. "Bu operasyonları gerçekleştirirken, BM barış güçlerinin güvenliğini ve emniyetini tehdit etmemeleri kritik önem taşıyor." İfadelerini kullandı.
İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto, UNIFIL üslerine yapılan saldırıyı “tamamen kabul edilemez” olarak nitelendirdi ve "Bu bir hata ya da kaza değildi" dedi.
"Bu bir savaş suçu teşkil edebilir ve uluslararası askeri hukukun çok ciddi bir ihlalini temsil eder" dedi.
Fransa tarafından yapılan açıklamada saldırı kınanarak, İsrail'den saldırının neden yapıldığına ilişkin bir açıklama beklendiğini ifade edildi. Yapılan açıklamada "Fransa, İsrail'in UNIFIL'i vuran atışları sonrasında derin endişe duyduğunu ifade ediyor ve UNIFIL'in güvenliğine yönelik her türlü saldırıyı kınıyor" dedi.
İspanya Dışişleri Bakanlığı saldırıyı "uluslararası hukukun ağır bir ihlali" olarak değerlendirirken yapılan açıklamada, "İspanya hükümeti, Nakura'daki UNIFIL karargahına isabet eden İsrail ateşini şiddetle kınıyor" ifadelerini kullandı ve barış güçlerinin güvenliğinin "garanti altında" olduğunu belirtti.
İrlanda Başbakanı Simon Harris saldırıyı kınayarak, "UNIFIL birliklerinin veya tesislerinin yakınında herhangi bir ateş açılması pervasızlıktır ve durdurulmalıdır" ifadelerini kullandı.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell, pozisyonları iyi bilinen barış güçlerine yönelik saldırının "hiçbir gerekçesi olmayan, kabul edilemez bir eylem" olduğunu belirterek
X üzerinden yaptığı açıklamada “İki Mavi Miğfer yaralandı ve bu kabul edilemez. Barış güçlerine yönelik herhangi bir kasıtlı saldırı, Uluslararası İnsani Hukuk ve BM Güvenlik Konseyi Kararı 1701'in ciddi bir ihlalidir: İsrail'in her ikisine de saygı gösterme yükümlülüğü vardır. Tam hesap verebilirlik gereklidir,” ifadelerini kullandı.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Çin'in İsrail ordusunun "UNIFIL mevzilerine ve gözlem noktalarına düzenlediği ve UNIFIL personelinin yaralanmasına yol açan saldırıdan" "derin endişe duyduğunu ve güçlü bir şekilde kınadığını" söyledi.
Hindistan Dışişleri Bakanlığı, “Mavi Hat boyunca kötüleşen güvenlik durumu” konusunda endişelerini dile getirerek, “BM tesislerinin dokunulmazlığına herkes tarafından saygı gösterilmeli ve BM barış güçlerinin güvenliği ve görev alanlarının kutsallığının sağlanması için uygun önlemler alınmalıdır.” Açıklamasını yaptı.
Kanada Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, "Kanada, barış gücü ve insani yardım çalışanlarının korunmasını ve tüm tarafların uluslararası insani hukuka uymasını talep ediyor" dedi.
Geçtiğimiz hafta ise İsrail Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan yazılı açıklamada, Dışişleri Bakanı Yisrael Katz'ın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'i "istenmeyen kişi" ilan ettiği ifade edilmişti.