Rönesans, Reform, Coğrafi Keşifler ve nihayetinde Sanayi Devrimi ile birlikte kendi kalkınmasını mazlum milletler üzerinden sağlayan Avrupa; ilerleyen süreçte hem sömürdüğü halkların bir bedeli olarak hem de dünya düzeninde değişen güç dengelerinin aleyhine cereyan etmesi realitesi ile boğuşmaktadır. Bunların ötesinde kendi içinde sosyolojik ve sosyo-psikolojik travmalar da Avrupa’nın gerçek gündemidir.
Peki, Fransız İhtilalinden bu yana devam Avrupa’nın yükseliş serüveni acaba ne durumda? İlerleme devam edebilecek mi? Devam edemeyecekse Avrupalıları nasıl bir süreç bekliyor? Avrupa toplumu, aile kurumu, dini inançlar ve diğer moral değerler açısından ne vaziyette? Kiliselerdeki sapkınlıklar ne düzeyde? On binlerce göçmen çocuğu nasıl kayboluyor(!)? Ülkelerindeki Müslümanları nasıl görüyorlar? Nelerden korkuyorlar? Niçin Hristiyanlıktan hızla uzaklaşıyorlar? Müslümanların oransal artışı Avrupa için ne anlama geliyor? 2050 ve sonrası…
Bütün bu sorulara cevap bulmak için genişçe bir fotoğraf çekmeye çalıştık. Batılı resmî kurumlar ve saygın uluslararası araştırma kuruluşlarının, istatistik, anket, rapor ve araştırmalarını inceledik. Ortaya çıkan tablo, Avrupa açısından son derece tehlikeli bir süreci işaret ediyor. Küresel güç dengelerinin hızla değişmeye başladığı, uluslararası sistemin kurumları, kuralları, aktörleri ve figüranlarıyla topyekûn değişeceği şu eşiğinde olduğumuz süreçte Avrupa’nın durumunu gösteren bu tabloyu meraklılarının dikkatine sunuyoruz.
Yukarıda belirtilen tüm değerlendirmelere ulaşmak için tıklayınız.