İran Eski Büyükelçisi Ferazmend: Suriye’de Kutsal Mekanlara Baskın Yapılmadı, Azınlıklar İnfaz Edilmedi

İran'ın eski Ankara Büyükelçisi Muhammed Ferazmend, Suriye’deki son gelişmeleri ve bu durumun İran-Türkiye ilişkilerine olan etkilerini değerlendirdi. İran ve Türkiye arasında Suriye meselesinin geçmişte önemli bir gerilim kaynağı olduğunu belirten Ferazmend, iki ülkenin bu krizleri yönetme kapasitesine dikkat çekti. Ayrıca, Suriye’de yaşanan son gelişmelerin Ankara ve Tahran arasında iş birliğini güçlendirebileceğini ifade etti.

  1. Anasayfa /
  2. Tüm Haberler
  3. /
  4. Ekonomi ve Finans
editör1 | 31 Aralık 2024
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

İran'ın eski Ankara Büyükelçisi Muhammed Ferazmend, Suriye’deki son gelişmeleri ve bu durumun İran-Türkiye ilişkilerine olan etkilerini değerlendirdi. İran ve Türkiye arasında Suriye meselesinin geçmişte önemli bir gerilim kaynağı olduğunu belirten Ferazmend, iki ülkenin bu krizleri yönetme kapasitesine dikkat çekti. Ayrıca, Suriye’de yaşanan son gelişmelerin Ankara ve Tahran arasında iş birliğini güçlendirebileceğini ifade etti.

Suriye meselesinin İran-Türkiye ilişkilerine zarar vermemesi gerektiğini vurgulayan Ferazmend, iki ülke arasında üst düzey diplomatik temasların başladığını belirtti. Ferazmend ayrıca, “Bazıları İran ile Türkiye arasında Suriye meselesi için temasların başlayıp başlamayacağını merakla bekliyor. Gerçek şu ki temaslar başlamıştır. Suriye’de yaşananlar öylesine meydana gelmedi, kutsal mekanlar baskın yapılmadı ve herhangi bir azınlık keyfi infaza maruz kalmamıştır,” ifadelerini kullanarak iki ülkenin bu konuda aktif bir diplomasi yürüttüğüne dikkat çekti.

Beşar Esad yönetiminin düşüşü ve muhalif güçlerin Şam’a çatışmasız bir şekilde giriş yapması, Suriye’nin siyasi sahasını kökten değiştirdi. Bölgedeki bu gelişmeler, yalnızca İran ve Türkiye’yi değil, diğer bölgesel aktörleri de derinden etkiliyor. Ferazmend’e göre, Türkiye’nin Suriye’deki üstünlüğü, Arap ülkeleri arasında memnuniyetsizlik yaratıyor. Bununla birlikte, İran ve Türkiye’nin Suriye’deki çıkarları örtüşmese de iki ülkenin diyalog yolunu açık tutması, bölgedeki istikrar açısından kritik bir rol oynuyor.

Astana süreci, İran, Türkiye ve Rusya’nın iş birliğiyle oluşturulan ve Suriye’deki çatışmaları azaltmayı hedefleyen bir mekanizma olarak öne çıktı. Ferazmend, bu sürecin bölgesel ve uluslararası aktörler tarafından oluşturulan diğer girişimlerden daha etkili olduğunu vurguladı. Ancak, Suriye’deki çatışmalar tamamen sona ermese de, Astana süreci şiddetin azalmasına önemli katkılar sundu.

Ferazmend, Suriye’deki gelişmelerin baş aktörü olarak Türkiye’nin pragmatik yaklaşımını ve tarihsel sorumluluklarını ele aldı. Türkiye’nin Suriye’deki Kürt gruplarla ilgili endişeleri ve toprak bütünlüğü konusundaki hassasiyeti, bölgesel diplomaside öncelikli konular arasında yer alıyor. Bununla birlikte, Türkiye’nin bölgedeki etkisi, bazı Arap ülkeleri tarafından tehdit olarak algılanıyor.

 

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA