Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) Salı günü yayımladığı rapora göre, ekonomik büyümenin yavaşlamasıyla borç seviyeleri arttı.
Geçen yıl küresel borç 7 trilyon dolar artarken, bu rakam 2023 yılındaki artışın yarısından az oldu. 2023'te ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimine gideceği beklentisi, borçlanmada büyük bir artışa neden olmuştu.
Ancak IIF, bütçe açıklarının artmaya devam etmesi durumunda, finans piyasalarının hükümetleri cezalandırabileceği konusunda uyardı.
Siyasi Belirsizlikler ve Artan Bütçe Açıkları Risk Yaratıyor
IIF raporunda, “Özellikle siyasi kutuplaşmanın yüksek olduğu ülkelerde, bütçe dengelerinin artan şekilde incelenmesi son yılların belirleyici bir özelliği haline geldi” ifadelerine yer verildi.
Birleşik Krallık’ta maliye politikalarına yönelik piyasa tepkileri, 2022 yılında Başbakan Liz Truss’un kısa süren görevini sonlandırmıştı. Benzer baskılar Fransa’da da yaşanmış ve geçen yıl Başbakan Michel Barnier’in görevden ayrılmasına neden olmuştu.
Hükümetlerin borç seviyeleri 95 trilyon dolara ulaşırken, yavaşlayan enflasyon ve ekonomik büyüme nedeniyle borcun GSYİH'ye oranı 1,5 puan artarak %328'e yaklaştı.
IIF, devam eden küresel ekonomik politika belirsizliği ve yüksek borçlanma maliyetleri nedeniyle, bu yıl borç artışının yavaşlamasını bekliyor. Ancak, Avrupa’da mali teşvik çağrıları ve artan askeri harcamalar nedeniyle hükümet borçlarının bu yıl 5 trilyon dolar daha artabileceği konusunda uyardı.
Geçen yıl küresel borç artışının yaklaşık %65'i gelişmekte olan piyasalardan kaynaklandı.
Bu ülkeler, 2024 yılında 8,2 trilyon dolarlık borçlarını yeniden finanse etmek zorunda kalacak. Bu borcun %10’u yabancı para cinsinden olduğu için, küresel ekonomik dalgalanmalar ve siyasi riskler, gelişmekte olan ülkelerin borç yönetimini zorlaştırabilir.
Raporda, ABD'de Donald Trump yönetiminin dış yardımları dondurma ve USAID fonlarını kesme kararı alması durumunda, gelişmekte olan ülkelerin likidite sorunları yaşayabileceği ve döviz cinsinden borçlanmalarının risk altına girebileceği ifade edildi.
Türkiye’de geçen yılın son çeyreğinde borçların GSYH'ye oranlarında düşüş yaşandı. Hanehalkına ait borçlar %11,3’ten %10’a gerilerken, finansal olmayan şirketlerin borç oranı %47,5’ten %39,7’ye düştü. Kamu borçları %33,8’den %26,6’ya, finansal kuruluşların (bankalar gibi) borçları ise %17,3’ten %16,3’e indi.
Diğer İçerikler