AA
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Dışişleri Bakanlığı Resmi Konutu'nda ortak basın toplantısı düzenledi.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de hidrokarbon arama faaliyetlerine ne zaman başlayacağına ilişkin bir soruya, "Bu bölgede, Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin ekonomik alanı var. KKTC'nin de kıta sahanlığı ve karasuları var. Biz her ikisinin korunması için KKTC'nin de talebi üzerine gerekli tedbirleri her zaman aldık ve alıyoruz." yanıtını verdi.
Bu bölgede daha önce Türkiye'nin bazı sondajların başlamasını da engellediğini hatırlatan Çavuşoğlu, "Şimdi biz de platform aldık ve sondajlara başlayabiliriz. Bunun hazırlığını Enerji Bakanlığımız gayet güzel yapıyor. Hazine ve Maliye Bakanımız olan Berat Bey özellikle bu platformun alınmasında büyük gayreti oldu ve gerekli hazırlıkları yaptılar. Sonbaharda böyle bir sondaj başlayabilir." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de sondaj yapabilecek ülkelerin şirketleriyle Avrupa Birliği (AB) ile ve garantör Yunanistan ile de bu konuyu görüştüğünü, yarın Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias ile İzmir'de bir araya geleceğini belirtti.
Kocias ile Kıbrıs meselesi dahil bazı konuları gayriresmi bir şekilde de zaman zaman görüştüklerini vurgulayan Çavuşoğlu, yarınki görüşmede de bu konuları ele alacaklarını kaydetti.
Çavuşoğlu, Rum tarafının hem çözüme yanaşmadığını hem de Kıbrıs Türk halkının haklarını görmezden gelerek tek taraflı faaliyetlerde bulunduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun kendilerine bir faydası yok. Böyle devam ederlerse biz de her türlü tedbiri alacağız, almaya da devam edeceğiz. Sondajlara da başlayacağız. Biz de Kıbrıs Türk halkının hakkını, ekonomik çıkarlarını elbette koruyacağız ama Doğu Akdeniz'de Türkiye Cumhuriyeti'nin de hakları var. Bu hakkımızı da elbette arayacağız ve gereğini de yapacağız."
"Doğu Akdeniz'de mevcut güç dengeleri değişti"
KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay da yaptığı açıklamada, Çavuşoğlu’na "son derece kritik bir dönemde" kendisini davet ettiği için teşekkür ederek, dünyanın diğer bölgelerinde olduğu gibi Doğu Akdeniz'de de mevcut güç dengelerinin değiştiğini dile getirdi.
Özersay, bölgesel ve küresel aktörler arasındaki ikili ilişkilerin yeniden şekillendiğinin altını çizerek, Doğu Akdeniz bölgesinde konumlanan siyasi, askeri ve ekonomik gelişmeleri son derece yakından takip ettiklerini belirtti.
Bu konuları müttefik, stratejik ortak ve garantör Türkiye ile bu ziyarette detaylı şekilde ele alacakları bilgisini paylaşan Özersay, değişen dünya konjonktüründe Kıbrıs adasının stratejik konumunun daha da önem kazandığı değerlendirmesinde bulundu.
Hidrokarbon çalışmaları
Özersay, Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon çalışmalarına ilişkin olarak, bölgedeki doğal kaynaklarda Kıbrıs Rum halkı kadar Kıbrıs Türk halkının da hak sahibi olduğunu, KKTC olarak her zaman uzlaşı ve iş birliği arayışında olduklarını kaydetti.
Özersay, "Tavrımız, sadece çözüm müzakereleri için değil, aynı zamanda olası bir çözümsüzlük durumunda da iki taraf arasında ve ada etrafındaki farklı aktörler arasındaki iş birliğinin desteklenmesi şeklinde oldu. Doğu Akdeniz’deki doğal kaynaklar ve Kıbrıs’a dair diğer konularda Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye’nin hak ve menfaatlerine halel getirmeyecek bir iyi niyet anlayışı ortaya koyduk ve bundan sonra da bu yaklaşıma devam edeceğiz." ifadesini kullandı.
Özersay, "Türkiye ile birlikte bu bölgede ekonomide ve enerjide ilgili tüm aktörlerin arasında yaratılacak karşılıklı bağımlılığın, barış ve istikrarın en önemli güvencesi olacağına inanıyoruz." diyerek bu bağlamda uluslararası aktörlere büyük görevler düştüğüne işaret etti.
"(Rum tarafında) Zihniyet değişimi şart"
"Rum tarafının hem çözüm, hem de iş birliğine sıcak bakmasını sağlayacak bir zihniyet değişimi yaşaması için yerleşmiş kalıpların aşılması adına bazı adımların atılmasının şart olduğunu düşünüyoruz." ifadesini kullanan Özersay, New York’ta yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu sırasında da Kıbrıs meselesine ilişkin Çavuşoğlu ile derinlemesine fikir alışverişi yapacaklarının altını çizdi.
KKTC’nin her konuda Türkiye ile tam bir fikir birliğinde olduğunu dile getiren Özersay, "Sayın Çavuşoğlu’na zamanlaması ve içeriği son derece kritik olan bu daveti yaptığı için teşekkür ediyorum." dedi.
Özersay, Kıbrıs Türk tarafı olarak Kıbrıs’ta kapsamlı bir çözüm bulunmasa bile iki taraf arasında diyalog yoluyla kaynakları birlikte araştırma ve kullanma çağrısının halen geçerli olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kıbrıs Rum tarafı, eğer Kıbrıs Türk halkının iradesini hiçe sayarak bölgede tek taraflı sondaj çalışmalarına devam edecekse ve bazı şirketlere lisans vererek bu çalışmaları ileriye taşıdı ve kazı aşamasına geldiyse biz de Türk tarafı olarak, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına daha önce lisans verdiğimiz çerçevede kazı çalışmalarına yakında başlayacağız."