Erdoğan-Sisi İttifakı'nın Derin Mesajları

 Bu yazı 10.09.2024 tarihinde yayınlanmıştır.

*Bülent Erandaç/SDE Medya ve Sivil Toplum Koordinatörü

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın davetlisi olarak Ankara'ya geldi.

Sisi'nin Türkiye'ye yaptığı bu ilk ziyaret, Ankara-Kahire ilişkilerinde "büyük dostluğa" geçişin sembolü olacak.

Amerikan'ın tetikçisi olarak masum Gazzelilere İsrail'in soykırım uyguladığı, gaddarca katliamlarına devam ettiği, ateşkes görüşmeleri manevralarının tırmandığı çok kritik bir zamanda, Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile Ankara'da derinlikli görüşmeler yaptı.

Dünyanın gözü kulağı Ankara'daki Erdoğan-Sisi buluşmasına çevrilmiş durumda.

Özellikle Erdoğan-Sisi buluşmasını başta Amerika-İngiltere-Avrupa çok yakından, Çin ve Rusya'nın da görüşmeleri dikkatle takip ettiğini görüyoruz.

Gazze'de son duruma göre, ABD Başkanı Biden'ın ateşkes teklifini, savaş suçlusu Netenyahu, baltalamak için, kirli çıkışlarda bulunmuştu.

Mısır'ın egemenliğini engelleyen Philadelphi (Selahattin )Koridorundaki işgalini sürdürme, Mısır ile Gazze'nin ilişkisini koparma, Gazze'yi ortadan bölen Netzarım koridorunda işgale devam haksız, hukuksuz kirli taleplerinin ateşkes görüşmelerini tıkandığı bir zamanda Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Başkan Erdoğan'la Ankara'da buluştu.

Erdoğan-Sisi Hattı'nın Küresel ve Bölgesel Derin Mesajları Var

1)Ana Gündem Gazze

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sisi ile görüşmesinin başlıca gündem maddesi Gazze oldu…

İsrail'in saldırılarının durdurulması, bölgede ateşkesin sağlanması ve Netanyahu hükümetinin yargılanması konusunda Erdoğan-Sisi ittifakı, özellikle Amerika ve siyonist İsrail'in nefesini kesecek derinlikte gerçekleşti.

Refah Kapısı'nın yeniden açılması için Türkiye-Mısır ortaklaşa olarak ortaya bir plan koyacak.

Gazze konusunda aynı görüşe sahip bulunan Erdoğan-Sisi ittifakı gündeme giriyor. Başkan Erdoğan, hem Katar Emiri Tamim bin Hamad El Sani hem de Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile beraber etkili aktör olarak devrede bulunuyor.

Nitekim, Başkan Erdoğan geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan Veliahtı Muhammed bin Selman ile görüştü. Katar emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ile Ankara'da buluştu. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'nin de Ankara'da Erdoğan ile gizli birçok bilgiye sahip olarak, derinlikli görüşmesi önemli parametreleri gündeme taşıyacak özellikler gösteriyor.

2)Bölgesel Meseleler Masaya Geldi

Filistin başta olmak üzere Suriye, Libya, Sudan, Somali başta olmak üzere bölgesel meselelerde; kalıcı istikrar, barış ve huzurun tesisi iki ülkenin yapabilecekleri ele alındı. Ortaklaşa girişimlere hız verilecek.

3)Doğu Akdeniz-Enerji
Kritik zirvede yenilenebilir enerji ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) konusunda da iş birliğinin derinleştirilmesi planlandı.

Türkiye-Mısır diyaloğu Doğu Akdeniz deniz yetki alanlarına yansıyacak.

Türkiye, Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasını 27 Kasım 2019’da Libya’daki Ulusal Birlik Hükümeti ile imzaladı. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kayıt altına alınan anlaşma, kıyıları karşılıklı Türkiye ve Libya’nın arasında kıta sahanlığının eşit uzaklık (equidistance) temelinde belirlenmesini öngörüyordu.

Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının kesinleştirilmesi için benzer karakterde bir anlaşmanın Türkiye ile Mısır arasında yapılması mümkün olacak.

Mısır ile Yunanistan arasında 6 Ağustos 2020’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması imzalanmıştı. Söz konusu anlaşmada Mısır için kıta sahanlığı esas hatlardan başlatılırken, Yunanistan bakımından Girit ile Rodos arasında düz bir hat/çizgi çekildi ve bu çizgi esas hattın başlangıcı kabul edildi. Yunanistan için esas hatları Girit ve Rodos arasına çizilen çizgi esas alınarak başlatıldığı için paylaşımda Mısır’ın deniz yetki alanı kaybı 21 bin kilometrekare civarındaydı.

Girit ile Rodos arasına çizilen çizgiyi esas aldığı için hukuki bakımdan kadük olan Yunanistan-Mısır deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması geçerliliği yitirdi.

Türkiye Mısır’ı, anlaşma ile uğradığı kayıplar ve anlaşmanın deniz hukuku bakımından sorunlu olduğu konusunda bilgilendirmişti.

Söz konusu anlaşmanın Mısır tarafından feshedilmesi ve yerine Türkiye ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasının yapılması gündeme girecek.

4)Savunma Sanayii Alanında İş Birliği

Türkiye ve Mısır, geçen yıl karşılıklı olarak büyükelçilerini yeniden atadı ve Ankara, Kahire'ye silahlı insansız hava araçları sağlayacağını açıkladı. Ziyaretin öne çıkan gündem maddelerinden birisi de Mısır'ın Türkiye'den SİHA (Silahlı İnsansız Hava Aracı) tedariki oldu.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ile Görüşme gerçekleşirken TUSAŞ'ın ürettiği yerli ve milli eğitim ve yakın hava destek jet uçağı HÜRJET de Mısır semalarında uçtu. Mısır’ın İskenderiye şehri yakınında bulunan Uluslararası El Alamein Havaalanında ilk kez gerçekleştirilen Uluslararası Mısır Havacılık Fuarı'na katılan HÜRJET, fuarın ikinci gününde bir gösteri sergiledi.

5)Hedef 15 Milyar Dolar Ticaret Hacmi

Taraflar, Türkiye-Mısır serbest ticaret anlaşmasının kapsamının genişletilmesine karar verdi.  İki ülke arasında 10 milyar dolar seviyesindeki ticaret hacminin beş yıl içinde 15 milyar dolara çıkarılması karara bağlandı.

Mersin-İskenderiye Ro-Ro seferlerinin tekrar başlatılması konusunda mutabakata varıldı.

Evet. Büyük devlet, büyük düşünür. Büyük oyun kurar. Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Türk devlet aklı, 2016 yılından bugüne, derin Amerika ve Avrupa'nın Doğu Akdeniz ve Ortadoğu'da kurguladığı oyunları tek tek bozarak yürüyor.

Bugün Başkan Erdoğan ve Türk devlet aklı birçok oyun planı kuruyor. Değişen koşullara göre farklı planlarını başarıyla devreye sokabiliyor.

Türkıye-Irak, Türkıye-Mısır beraberliği ve önümüzdekı aylarda Türkiye-Suriye ilişkilerinde yeni dönem, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz jeopolitiğinde yeni denklem sağlayacak parametreler içeriyor.

Son gelişmeler, ABD ve Avrupa'ya gerekli derin mesajları veriyor.

Yakın Coğrafyamızda Türkiye Olmadan Oyun Kurulamaz.

Erdoğan'dan 2 Yeni Jeopolitik Hamle Daha...

Dünya, uluslararası normların, insani ve ahlaki değerlerin dibe vurduğu bir süreçten geçiyor.

Şuan dünyanın farklı bölgelerindeki sıcak çatışmalar, ekonomik savaşlar, ideolojik kutuplaşmalar, insani krizler, Gazze'de gerçekleştirdiği barbar soykırım ve katliamlar, mevcut uluslararası düzenin çöküşünü gösteriyor.

Amerika ve Avrupa'nın egemen olduğu eski dünya düzeni işlevini yitirdi. Artık küresel siyaseti kontrol edemiyor.

Krizler dünyanın çeşitli bölgelerinde kontrol edilemeyen bir kaos dalgasına yol açmış durumda.

Haliyle mevcut dünya düzeni çökerken yeni dünya düzeni inşası sürüyor.

Güç ekseni değişiyor... Dünyada yeni bir denge oluşuyor. Küresel dengeler yeniden kuruluyor. Yeni Dünya Düzeni sürecini çok iyi okuyan Başkan Recep Tayyip Erdoğan-Türkiye'de öncü bir aktör olarak içinde yer aldığı bu yeni küresel güç ve adalet ittifakına yönelik etkili jeopolitik hamleler yapıyor.

Başkan Erdoğan, Eylül ve Ekim'de 2 jeopolitik hamleye hazırlanıyor.

1) 25 Eylül'de Birleşmiş Milletler Zirvesinde yapacağı konuşma-göstereceği resimlerle dünyanın vicdanını canlandırmaya hazırlanıyor.

2) Rusya'nın 2024'teki BRICS başkanlığı çerçevesinde 22-24 Ekim tarihlerinde Rusya'nın Kazan kentinde gerçekleşecek BRICS Zirvesi çerçevesinde Türkiye dünyada ses getirecek hamle yapmaya hazırlanıyor.

BM'de Erdoğan...

Geçen yıl Başkan Erdoğan, dünya daha adil olabilir başlıklı konuşması ve önerileri ile BM zirvesine damga vurmuştu.

2024 yılında, Dünya milletleri adaleti daha çok arıyor. Başkan Erdoğan'da BM'de dünya daha adil olabilir görüşünü detaylandıracak.

Türkiye BRICS üyesi olursa...

Önceki günlerde ABD'li Bloomberg Yayın Grubu, Türkiye'nin BRICS'e üyelik başvurusu yaptığını iddia etti. Bloomberg’ün özel haberine göre küresel nüfuzunu artırmak ve müttefiklik ilişkilerine yenilerini eklemek isteyen Türkiye, birliğe resmen üyelik başvurusu yaptı.

Bir gün sonra, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyıp Erdoğan'ın Kazan BRICS Liderler Zirvesine  katılacağı açıklandı.

Türkiye'nin BRICS'e üyelik için başvurduğuna dair basında çıkan iddialara Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, "Evet, Türkiye BRICS'e katılmaya ilgi gösteriyor. Bu gerçekten de böyle" yanıtını vermekle yetindi.

Peskov, Türkiye'nin bu ilgisini çok uzun süre önce açıkladığını da kaydetti.
İddianın Türkiye'yle yakın ilişkilere sahip Rusya'nın BRICS dönem başkanlığı sırasında gündeme gelmesi dikkat çekti.
Geçen hafta, canımız ciğerimiz  Azerbaycan, Rusya lideri Putin ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'in Bakü'de görüşmelerinin ardından BRICS'e resmen üyelik başvurusu yapmıştı.

Malezya, Tayland ve Filistin de BRICS’e katılmayı düşünen ülkelerden.

30 ülkenin daha katılmaya hazır olduğu BRICS, G20’ye alternatif olabilir mi?

BRICS, Batı’nın hakim olduğu küresel kurumlara karşı jeopolitik bir alternatif olarak oynayacağı rolü pekiştirıyor. BRICS, küresel ekonomide önemli konuma sahip ve dünya düzeninde alternatif birlik olma yolunda ilerliyor.
Gelişen dünyanın beş büyük ülkesi Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın baş harfleriyle oluşan BRICS, Batı'nın tek taraflı ekonomik işbirliğine alternatif olarak ortaya çıkan ve üye ülkeler arasında Asya'dan Ortadoğu'ya, Afrika'ya ve Güney Amerika'ya kadar genişlemiş jeoekonomik-jeopolitik bir güç olarak büyüyor.

BRICS’in genişleme kararı, yeni dünya düzeni örgütünün kurulduğu anlamına gelıyor.

BRICS Türkiye'yi bekliyor

Türkiye'nin de BRICS'e yönelik ilgisi tekrar gündeme gelirken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kremlin Sarayı'nda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile yaptığı görüşmede, Türkiye'nin de BRICS'e yönelik gösterdiği ilgiden memnuniyet duyduğunu belirtti.

Putin, "Bu birlik ülkeleriyle birlikte olma isteğini mutlaka her şekilde destekleyeceğiz." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin, çalışmalarını yakından takip ettiği ve önemli zirvelerine de katılım gösterdiği BRICS'e katılması halinde birliğe kritik alanlarda fayda sağlayabileceği ifade ediliyor.

Avrupa, Kuzey Afrika, Asya ve Orta Doğu bölgelerinin kritik kesişim noktasında bulunan Türkiye'nin stratejik konumunun BRICS'in jeopolitik önemini artıracağı belirtiliyor.

Güçlü sanayisi ve pazar yapısıyla dünyanın önde gelen gelişen ekonomilerinden Türkiye'nin, BRICS'in ekonomik gücüne ve ticaret hacmine de katkı sağlayacağı öngörülüyor.

Türkiye'nin olası BRICS üyeliğinin, birliğin pazar büyüklüğünü ve ticaret hacmini genişletmesi, üye ülkeler arasında yatırım, ticaret ve ekonomik işbirliği için yeni fırsatlar yaratacağı değerlendiriliyor.

Altyapı geliştirme konusundaki uzmanlığıyla Türkiye, BRICS'in kritik altyapı açıklarını giderme ve bölgeler arasında ekonomik bağlantıları tamamlayıcı bir rol oynayabileceği ifade ediliyor.

BRICS üyeliğinin, Türkiye'ye dünyanın en büyük gelişen pazarlarından bazılarını içeren geniş ve dinamik bir ekonomik bloka daha fazla erişim fırsatı sağlayabileceğini, bunun da Türk ihracatçılar için avantajlar yaratabileceğini konuşuluyor.

BRICS ülkelerinin toplam yüzölçümü 2024 itibarıyla yeni ülkelerin katılımıyla birlikte 45 milyon metrekare, nüfusu ise 3.4 milyar kişiye ulaşmış durumda.

Formun Üstü

BRICS, yeni üyelerle birlikte dünya nüfusunun %46,5’ini oluşturuyor. Küresel GSYİH’nin yaklaşık %30’una tekabül edeceği sonucuna varabiliriz.

Sonuç

Evet. Adalet kavramı Batı'ya yabancı.

Bu nedenle dünyanın masum ve mağdur milyarlarını oluşturan insanlar, yükselen yeni güçlerin küresel adaleti sağlayacağına ilişkin umudu satın almış görünüyor.

İnşallah, Türkiye'nin de öncü bir aktör olarak içinde yer aldığı  yeni küresel güç ve adalet ittifakı, Batı'nın yok ettiği insani ve ahlaki değerleri dünyada yeniden hâkim kılabilir.

Başkan Erdoğan'ın ısrarla takip ettiği, dünya daha adil olabilir paradigması için yürüyüş hızlanıyor…