Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

F-35’lerin Yetersizliği Konusunda Bitmeyen Raporlar ve Hayal Kırıklıkları

Bu yazı 22/03/2021 tarihinde yayınlanmıştır.

*Doç. Dr. Güray Alpar/SDE Başkanı

 

F-35’lerin Yetersizliği Konusunda Bitmeyen Raporlar ve Hayal Kırıklıkları

Öncesi: F-35 Savaş Uçağı Projesi,1 trilyon doları aşan maliyetiyle dünyanın en pahalı ve uzun süren silah üretim projesi olarak tarihe geçmiştir. F-35A uçakları normal pistlere iniş kalkış yapabilirken, F-35B uçakları kısa pistlerden kalkış yapabiliyor ve dikey iniş gerçekleştirebiliyor, F-35C tipi uçaklar ise uçak gemilerine iniş kalkış yapabilecek şekilde tasarlanıyor.

Uçağın parçaları, aralarında Türkiye’deki firmaların da bulunduğu 1500’den fazla tedarikçi firma aracılığı ile üretiliyor. Lockheed tarafından ilk F-35 savaş uçağı 2006 yılında tamamlanmış, testlerden sonra ilk defa 2011 yılında uçuşa başlamıştır. 2001 yılında üretimine başlanan uçak, aradan neredeyse 10 yıldan fazla bir zaman geçtikten sonra teslim edilebilmiştir. İhtiyaca göre sürekli yapılan eklemelerle uçak giderek hantallaşmış ve zaman içinde uçakta yüzlerce eksiklik ve hata tespit edilmiştir.

İnceleme: F-35 Projesinin parça ve tedarik sorunları, bizzat ABD Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanan raporlarda yer almış, ABD Hükümet Sorumluluklar Ofisi (GAO) tarafından Kongre için hazırlanan ve internette yayınlanan 81 sayfalık raporda ise ilave birçok sorun gündeme getirilmiştir. Bu sorunlar arasında öne çıkanlar ise bir savaş uçağından beklenen performansın gerisinde kalması, çoklu görevleri yerine getirememesi, sürekli güncellemeler nedeniyle birçok parçanın ihtiyaca cevap verememesi yanında; parçaların temininde yaşanan gecikme ve sıkıntılar ile lojistik kanallardaki yetersizliklerdi.

Daha sonraları uçakla ilgili; güvenlik açıklarının bulunduğu, siber saldırılara karşı hassas olduğu, bilgisayar ve silah sistemlerinin sık sık arızalandığı, bakımının ancak belli yerlerde yapılabildiği, dönüş, tırmanış, menzil ve süratinin yeterli olmadığı gibi eksiklikler çeşitli raporlarda yer almış,  yüksek maliyeti nedeniyle birçok NATO ülkesi F-35 projesine katılmamış, Kanada Başbakanı parlamentoda “şimdi ve gelecekte bu uçaklar bir işe yaramayacak” şeklinde beyanatta bulunmuş, bir Alman şirketi bu uçakları radarda görüntülediğini bildirmiş,  Alman Hava Kuvvetleri Komutanının ise projeyi desteklemediği için görevden alındığı iddia edilmiştir. Uçağın tek motorlu olması stratejik bir hata olarak kabul edilmektedir. Bu hususlar SDE’de 21 Temmuz 2019 tarihinde yayınlanan “SD ANALİZ- Havadaki Rekabet: F-35 mi Su-57 mi?” başlıklı ayrıntılı bir analizde yer almıştı. (https://www.sde.org.tr/genel/sd-analiz-havadaki-rekabet-f-35-mi-su-57-mi-analizi-10531).

Eski ABD Savunma Bakanı Christopher Miller, F-35 savaş uçakları için “beş para etmez” imasında bulunmuştu. F-35 Lightning II ile ilgili sorunları değerlendiren Rus askeri uzman Aleksey Leonkov ise F-35 savaş uçağının, L-bandı (desimetre dalgaları) ve Ka-bandı (milimetre dalgaları) ile çalışan radarlara karşı etkisiz olduğunu ortaya koyarken bariz arızalara dikkat çekmiş ve ABD, bu başarısız projeler yüzünden bilimsel ve teknik altyapısı ile teknolojilerini kaybetti ve artık Rusya'yı yakalayamıyor” değerlendirmesini yapmıştı (Cohen Amir, Reuters, 16.03.2021).

Diğer yandan Forbes, ABD Hava Kuvvetleri'nin yeni hafif savaş uçaklarına ihtiyaç duyduğu yönündeki açıklamalarıyla, F-35 Lightning II programının başarısız olduğunu üstü örtülü bir biçimde kabul etmiş olduğunu yazdı. David Axe imzalı yazıda, F-35 Lightning II programının, 1960'larda tasarlanmış orta menzilli stratejik bombardıman, keşif ve taktik saldırı uçağı F-111 Aardvark'u andırdığı kaydedildi. Yazıda, bir yandan Pentagon'un yeni savaş uçağının geliştirilmesine izin vererek F-35 Lightning II üretimini kısıtlayabileceği ifade edilirken diğer yandan da yeni uçak programının da son 5. nesil savaş uçağı programı gibi başarısız olabileceği ihtimaline yer veriliyordu.

Bazı uzmanlar, ABD’nin görünmez uçak geliştirmek için 1978 yapımı sistemleri incelediğini ve buna göre sistemler geliştirdiğini, ancak bunun yeni teknoloji ve sistemler karşısında yetersiz kaldığını iddia ediyor. Rusya'nın Suriye'ye S-300 hava savunma sistemleri konuşlandırmasının ABD ve İsrail'de alarma neden olduğunu yazan Eurasian Times, ABD'nin en pahalı avcı uçaklarından biri olan F-35 için ek test yapma kararı almasının S-300 kaynaklı olabileceğini vurgulamış ve "ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'un ek testler yapacağını açıklaması tesadüf değil. Bu, bizzat ABD'lilerin F-35'lere S-300'ler karşısında inanmadığının kanıtı" ifadelerini kullanmıştı (EurAsian Times (@THEEURASIATIMES) October 8, 2018).

F-35 Uçak Projesi ile ilgili en önemli eleştiriler arasında bir de uçağa ait bilgilerin çalınmış olma ihtimali gelmektedir. 2013 yılında ABD Senatosunda yapılan bir duruşmaya çağrılan üst düzey bir Pentagon yetkilisi, F-35 programına ait bazı verilerin, ABD’nin büyük bir avantajını ortadan kaldırdığını itiraf etmişti.  Devralma şefi Frank Kendal ise birçok sınıflandırılmamış detayın korunamadığını belirttikten sonra, bu durumun rakiplerine kendi gizli uçaklarını geliştirme fırsatı verdiğini vurgulamıştı. ABD’de yıllardır devam ettiği bilinen, ancak 2020 yılında ortaya çıkarılan siber saldırılar sonrası, yeni Başkan Biden tarafından: “Bilmediğimiz çok fazla şey var. Kontrol altında olduğuna dair de bir delil yok. Hasarın boyutlarını bilmiyoruz.” açıklaması sonrası, 2002 yılından beri süren projede hangi bilgilerinden ne kadarının elde kalındığı artık bilinmiyor.

Yine de F-35 Uçakları konusunda olumsuz raporlar birbiri ardına gelmeye devam ediyor. Son olarak ABD Sayıştayı tarafından Kongre’ye sunulan yıllık raporda (20.03.2021.AA) Pentagon’un F-35 savaş uçaklarını yenileme projesinin 2 milyar dolar ek maliyet getirdiği bildirildi. Raporda, 20 yıldır devam eden ve şimdiye kadar yaklaşık 400 milyar dolara mal olan, F-35 Programının gerçekçi olmadığı, yazılım ve donanım çalışmalarının güncellenemediği belirtilerek, F-35 programının; satın alma, bakım ve on yıllar sürecek operasyonları içeren yaklaşık 1,72 trilyon dolarlık “yaşam döngüsü” maliyetine ilişkin endişelere işaret ediliyordu.

F-35’ler konusunda bir çarpıcı eleştiri de İngiltere eski Genelkurmay Başkanı Lord Richard Dannatt’tan geldi. Dannatt, The Mirror gazetesine, “İngiltere Savunma Bakanlığı, F-35B uçakları yüzünden iflas etti, her biri 80 milyon pound'a satın alınan bu uçakların saat başı çalışma maliyetinin 90 bin poundun üzerinde” diyerek açıklamada bulundu. ABD Hava Kuvvetleri’nin bile daha ucuz savaş uçağı arayışına girdiğini söyleyen Dannatt, ülkesinin 138 adet F-35B satın alma planını bu yüzden büyük ihtimalle 48’e düşeceğini dile getirdi. F-35’lerin artan maliyetleri, saatlik uçuş maliyetinin yüksekliği, işletim ve parça maliyetleri, NBC News Savunma Sanayi yazarı Sebastien Roblin ve Washington Examiner yazarı Tom Rogan imzalarıyla yazılan yazılarda da açıkça dile getirilmiş ve “Pentagon ve Lockheed Martin F-35 rezaletini aşmalı, F-35 programı, stratejik başarısızlığın bir başyapıtıdır” denilirken, “bu projedeki başarısızlık tecrübesinden bundan sonraki projelerde yararlanılabilir” değerlendirmesinde bulunulmuştur.

Projeden şikâyet eden başka bir ülke ise “Singapur” oldu. Hâlbuki bu ülkenin 2020 yılı başında 2 milyar 750 milyon dolar karşılığında ABD’den 12 adet F-35B uçağı alacağı, ABD Savunma, Güvenlik İşbirliği Ajansı tarafından açıklanmıştı. Uçakların adedi yaklaşık 230 milyon dolara geliyordu (F-16 savaş uçağının maliyeti yaklaşık 30 milyon dolar) ve bu uçakların Singapur için bir oyun değiştirici özelliğine sahip olacağı yorumları yapılıyordu (Yeo Mike, Defencenews, 10 Şubat 2020).

Ancak gerçekte durum hiç de öyle olmadı. Singapur’un bu uçakları almadan hemen önce Hava Kuvvetlerine F-35 uçakları ile ilgili hazırlattığı raporda, ABD’nin ALIS (Autonomic Logistics Information System) sistemi ile bütün F-35’leri izlediğini ve bu uçaklara istediği an müdahale imkânı bulunduğunun belirtilmesi ortalığı karıştırdı. Raporda; bu sistemin büyük riskler içerdiği, potansiyel olarak uçakların kullanılmasına engel olabileceği ve ABD ile bir kriz olması durumunda her şeyin bu ülkenin insafına kalacağı da belirtiliyordu. ALIS (Otonom Lojistik Bilgi Sistemi) uzmanlar tarafından imal eden ülkeye bağımlı hale gelmeyi sağlayan bir yazılım olarak değerlendiriliyor ve “bu sistem devrede olduğu sürece, F-35ler ABD isteği dışında bir amaçla kullanılamaz” deniliyor. ALIS, uçak havadayken herhangi bir sorun yaşamışsa veya bir parçasında arıza varsa bunu direkt olarak yer ekiplerine bildiriyor ancak bu bilgi aynı zamanda Lockheed Martin'in Texas'taki ana bilgisayarına da işleniyor ve bu şekilde uçakların durumu anbean takip ediliyor. Bu sistem ABD için o kadar önemli ki, geliştirilmesi için hiçbir masraftan kaçınılmıyor ve proje içindeki değeri 17 milyar dolar civarında.

Sonuç ve teklifler:

ABD öncülüğünde gerçekleştirilen F-35 Savaş Uçağı Projesinin başarısızlığına ilişkin bizzat ABD içerisinden birçok rapor yayınlandığı ve gün geçtikçe benzer rapor ve eleştirilerin birçok ülke ve uzmanlardan da geldiği görülmektedir.  Projenin hedeflerinin tam olarak önceden belirlenmediği ve her türlü görevde kullanılması düşüncesi ile sürekli olarak geliştirilen uçağın giderek daha hantal ve karmaşık hale geldiği de açıkça bilinmektedir. Böyle bir ortamda, büyük bir maliyeti içeren F-35’ler konusunda yeniden gerçekçi bir analize ihtiyaç olduğu da ortaya çıkmaktadır.