"Bütün Yönleriyle Sarıkamış Harekatı" Konferansı

Emekli Tümgeneral Dr. Güray Alpar, Sarıkamış Harekâtı’nı tüm yönleriyle değerlendirdi. Alpar, Sarıkamış’ta kaybımızın 90 bin değil, en fazla 50 bin kişi olduğunu belirtti.

  1. Anasayfa /
  2. Tüm Faaliyetler
  3. /
  4. Konferans & Panel
SDE Editör | 20 Aralık 2018
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

SDE tarafından düzenlenen "Bütün Yönleriyle Sarıkamış Harekatı Konferansı"nda konuşan Emekli Tümgenereal Dr. Güray Alpar gerçekleştirdiği konuşmada, “Eğer tarihçi, sadece olayları nakleder ve zamanın ilkeleri, şartları, siyasi kuralları ve toplumsal şartlarını dikkate alarak hüküm vermez ve günümüzdeki durumlarla karşılaştırmazsa yanlışa düşmekten kurtulamaz” dedi. İbn-i Haldun’un konuya ilişkin olarak, “Tarihçinin görevi doğruyu doğru olmayandan ayırarak, doğru olanları bir düzen içinde bir araya getirmektir” dediğini belirten Alpar, “Sarıkamış Harekâtı üzerinde en fazla tartışma yaşanan harekâtlardan birisidir. Burada karşımıza iki önemli soru çıkmaktadır. Sarıkamış Harekâtı mükemmel bir plan mıdır? Yoksa bir hezimet midir?” dedi.

Sarıkamış Harekâtının genel olarak, soğuk iklim koşulları ve teçhizat eksikliği dikkate alınmadan, bir macera hevesi ile “tek kurşun atılmadan verilen 90.000 şehit kalıbına sığdırılarak anlamlaştırılmaya çalışıldığının altını çizen Alpar, “Şüphesiz hiçbir harekâtın kusursuz olduğu iddia edilemez. Ancak bilimsellik; yaşananı somutlaştırma yanında, zaman ve mekân çerçevesinin de göz önüne alınmasını gerektirir” dedi.

Alpar’ın konuşmasında öne çıkan kısımlar şu şekilde;

Sarıkamış Algısı -  90 bin askerin donma hadisesi doğru mu?

Ders kitaplarında bu harekâtın tam bir bozgun olduğu konusu işlenir. Örneğin, Kara’ya göre;

“Kafkas Cephesinde savaşın ilanı ile birlikte Ruslar saldırıya geçerek Türk topraklarına girdiler. Başkomutan Enver Paşa’nın yönettiği karşı saldırı felaketle sonuçlanmış, 150.000 kişilik Osmanlı Ordusundan 90.000 kişi soğuk, açlık ve tifüs nedeniyle hayatını kaybetmiştir.

Lise kitaplarını incelendiğinde de benzer hususlar öne çıkar. Buradaki ifadeler şu şekildedir;

“Ruslar Doğu Anadolu’ya saldırdılar. Burada Enver Paşa’nın yürüttüğü karşı taarruz şiddetli soğuklara yeterince hazırlıklı bulunmamak yüzünden başarısızla sonuçlandı. 100.000’e yakın askerimiz donarak öldü.”

Meslek liseleri için yazılan bir diğer tarih kitabında da benzer ifadeler ve tek bir kurşun bile atamadan 100.000 askerin donarak öldüğü ibareleri vardır.

Diğer kitaplar ve üniversite ders kitaplarında da benzer ifadeler görülebilir. Buralarda kayıplarda yine 100.000 olarak verilir ve Enver Paşa sorumlusu olarak gösterilir.”

“Sarıkamış’ta kaybımız en fazla 50 bin kişi”

“Tarafsız kaynaklar değerlendirildiğinde bu muharebeler esnasındaki Türklerin kayıplarının söylendiği gibi 90.000 değil,  en fazla 50.000 olduğu görülür. Bu harekât her iki taraf için oldukça fazla zayiata neden olmuştur. Bu kayıpların telafisi Ruslar için de bir yıldan fazla bir süreyi bulacaktır.”

Sarıkamış Harekâtını Kim Çarpıttı?

“Enver Paşa’yı sevmeyenler, Sarıkamış konusunda çarpıtmalara ve yanlış bilgilendirmelere yol açmışlardır. Bunlardan birisi, 9. Kolordu Kurmay Başkanı Yarbay Şerif İlden’dir. İlden, yaş olarak Enver Paşa’dan büyüktür. Sarıkamış’ta esir düşmüştür ve 3 yıl Sibirya’da kalmıştır. İlden, 31 Mart 1918 tarihinde Ordudan atılmıştır. İlden, 1922 yılında Sarıkamış’la ilgili bir kitap yazmış, hemen ardından o yıl Afganistan’a elçi olarak atanmıştır. Yine de Enver Paşa’nın Ordunun gelişmesi için yaptığı hizmetlere övgüler dizmiştir.”

“Diğer yandan Ruslar Orta Asya Türklerinin Enver Paşa’ya olan hayranlığının bilincindedirler var ve bunun kırılması gerektiğini ifade etmişlerdir. Rus Viladimir Kordin, “Enver, Türk Halkının Düşmanı” söylemini 1920-1930 yılları arasında her yerde yaymıştır.”

“Öte yandan İtilaf Devletleri Enver Paşa’nın yarattığı direniş sayesinde çökmüş ve zaman, emek ve malzeme kaybetmiştir. Bu durum Enver Paşa’nın onlar tarafından kötü gösterilmesine neden olmuştur. Balkan savaşı sonunda orduyu gençleştirmesi sebebiyle ülke içinde ona düşman olanlarda çarpıtmalarda bulunmuştur.”

“Son olarak Ermeniler, yaptıkları zulüm ve katliamlardan sonra güvenlik için alınan göç ettirme kararından onu sorumlu tutma ve bu kinlerini Sarıkamış üzerinden istismar etme çabalarına giriştiklerinden bu çarpıtma sürecinde önemli rol oynamışlardır.”

Harekâttaki Hatalar

7. Tümen Bağdat’tan yürüyerek Erzurum’a gelir ve başarılı olamaz. 10. Kolordu Erzurum’dan Samsun’a 400 km gider sonra 400 km daha yürüyerek tekrar Erzurum’a gelir. Yiyecek, giyim, silah ve cephane ihtiyacı önceden planlanmamıştır. Demiryolu ve karayolu şebekesi zayıftır. 29 Ekim tarihinde gerçekleşen Novorosisk, 30 Ekim Odesa’nın yerine Rus savaş gemilerinin etkisiz hale getirilmemesi önemli hatalardır. Bunların yanı sıra, emirlerin geç ulaşması, iyimser zaman planlaması, zayıf düşman beklentisi, yetersiz destek, haritalar eksikliği ve bakımsız yollarda harekât sürecini sekteye uğratan etkenlerdendir.”

"Sonuç olarak harekât stratejik açıdan hedefine ulaşmış, Rus ordusu geciktirilmiş, zayiat verdirilmiş, İstanbul’u kuzeyden tehdit etmesi engellenmiştir. Sarıkamış İstanbul’u derinlikte savunma planıdır. Düşman hazırlıklarını bozucu ve geciktirici bir plandır."

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA