Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

Filistin Coğrafyasında Yaşanılanlar ve Türkiye'nin Gelecek Yüzyılını İnşa Ederken Gerekli Olan Zihin Berraklığı

Bu yazı 01/12/2023 tarihinde yayınlanmıştır.

*İlyas SÜPÜRGECİ/Yazar

 

Filistin coğrafyasında bugün yaşanmakta olan ve insanlığın geleceğine ilişkin umutları karartan vahim gelişmelerin özünün aslında ne olduğunun bugün doğru bir şekilde anlaşılmasına ihtiyaç vardır. Bu maksatla kritik sorular sormak ve soruların cevabını yazmak suretiyle zihinlerin berraklaştırılması hedeflenmiştir.

Soru-1: Taraflar arasında savaş ve/veya silahlı güçlerin çatışması hangi durumda kaçınılmaz hale gelir?

Cevap-1: Taraflar hayati çıkarlarının ciddi bir tehdit altına girdiğini algıladığında, silahlı güçlerin çatışması ve/veya savaş kaçınılmaz hale gelir.

Soru-2: Filistin coğrafyasındaki mevcut durum kısaca nasıl değerlendirilebilir?

Cevap-2:

a. Siyonizm idealinin bir parçası olarak Filistin coğrafyasını Yahudileştirme ve başkenti Kudüs(Yeruşalayim) olan ve Yahudilere ait bir Yahudi Devleti'nin kurulması hedefi doğrultusunda; dünyanın farklı coğrafyalarından Filistin'e göç ederek gelen Siyonistler tarafından Filistin coğrafyasında binlerce yıldır yaşamakta olan Filistin halkının topraklarının sürekli ve sistemli bir şekilde gasp edilmesi, işgal edilmesi, egemenlik ve yaşama hakkının yok edilmesi ve soykırıma maruz bırakılması karşısında; Filistin Halkının içinden çıkan ve gücünü esasen kendi halkından alan Filistin Direniş Örgütlerinin nefsi müdafaa hakkını(var olma mücadelesi) kullanmasıdır.

b. Siyonistler bir taraftan, Filistin coğrafyasını hukuksuz ve tamamen silahlı güce dayanarak, Yahudilere ait bir yurt yaparken; diğer taraftan Filistin coğrafyasını Filistinlilerden arındırmaya ve/veya köleleştirmeye çalışmaktadır. Siyonistler Filistin coğrafyasında iki devletli bir çözüme kesinlikle karşı çıkmaktadır. Bu bağlamda gayri meşru gerekçeler üretmektedir.

Sonuç ve Yapılan Tespitler

Filistin’deki Siyonist yapının hukuka dayanmayan ve silahlı şiddete dayanan varlığı insanlık vicdanında gayri meşrudur ve yaklaşık yüz yıldır gerçekleştirdiği eylemler terör eylemleridir ve sistemli bir soykırımdır. Buna rağmen Siyonistler; Filistin halkının en temel hakkı olan var olma mücadelesini (Filistin Direniş Örgütlerinin Direniş Eylemlerini) kendi varlığına yönelik ciddi bir tehdit olarak görmektedir. Kısacası; taraflar mevcut durumda silahlı çatışmayı veya savaşı kaçınılmaz olarak görmektedir.

Ne yazık ki ABD liderliğindeki Batı dünyasının mevcut yönetimleri büyük çoğunluğuyla, gayri meşru varlık olan Siyonist terör örgütünün yaptığı soykırıma göz yummakta ve destek vermektedir. Bu desteği arkasına alan Siyonist terör örgütünün hedeflerine ulaşmak için insanlık tarihinde eşi az görülen terör faaliyetlerini, çok kanlı bir vahşeti ve soykırımı sürdüreceği çok açıktır. Bununla birlikte dünyada meşruiyeti sorgulayan, haklıyı ve hukuku savunan herkes “Yahudi karşıtlığı” ile suçlanmakta ve bedel ödemek zorunda bırakılarak susturulmaya çalışılmaktadır; bu yapılan da aslında Siyonistlerin küresel ölçekte sürdürmekte olduğu bir terör eylemidir.

Eylemlerindeki maksadı sadece kendi topraklarında var olma mücadelesi vermek, soykırımcıya ve işgalciye karşı direnmek olan Filistin Halkı ve Filistinli Direniş Örgütleri ise ne yazık ki zalim karşısında son derece yetersiz bir donanımla gittikçe ağırlaşan çok ağır bir bedel ödemekle karşı karşıyadır.

Filistin uzakta bir yer değildir, sınırımızdadır. Siyonist terör örgütü, Türkiye'nin düşmanlarıyla örtülü veya açık olarak omuz omuzadır ve Türkiye'nin bekasını hedef alan bütün projelerin, stratejilerin ve eylemlerin tam merkezinde oturmaktadır. Bölgede ve dünyada barışı, güvenliği ve tüm insanlığın refahını savunan bir ülkenin vatandaşları olarak zihinlerimiz çok net olmalıdır. Yeni yüzyılımızı inşa ederken izlenecek güvenli ve istikrarlı yolun tayininde bu faktörle ilgili zihinsel berraklık hayati öneme sahiptir.