Gökberk DURMAZ

Gökberk DURMAZ

Tüm Yazıları

ABD Başkanı Biden’ın Kore ve Japonya Ziyareti

26 Mayıs 2022, Per
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, 20-24 Mayıs 2022 tarihleri arasında Kore Cumhuriyeti ve Japonya’yı kapsayan bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Bu yazımızda, söz konusu ziyaretler mevcut uluslararası siyaset bağlamında değerlendirilecektir.

Geride bıraktığımızı umduğumuz pandemi günleri, dünya siyasetindeki karşılıklı lider ziyaretlerini de geciktirmiştir. Bu süre zarfında uluslararası siyaset sıcak ve yoğun gündeminden bir şey kaybetmemiş, bilakis yeni gelişmeler uluslararası kamuoyunu hareketlendirmiştir. Asya-Pasifik yahut moda tabiri ile Hint-Pasifikteki gelişmeler ayrıca daha da dikkat çekici hale gelmiştir.

Asya’daki gelişmelere bir adım geriden bakarak yaşanan olayları hatırlamamız gerekirse;

-Siyasetten uzak, sade bir imparator olarak Japon siyasi tarihine geçen İmparator Akihito 2019 Nisan’ında görevden kendi isteği ile çekilerek tahtını oğlu Naruhito’ya bırakmıştır.

-ABD, 2021 Ağustos’unda Afganistan’daki işgalini başarısız bir şekilde geri çekilerek sonlandırmak zorunda kalmış, bu durum ABD’nin küresel güç olma iddiasını yaralayan olumsuz bir vaka olarak tarihe geçmiştir.

-Pakistan, Çin ile ilişkilerini oldukça ilerletmiştir.

-Türk Devletlerinden Kazakistan’da Ocak ayında başlayan ayaklanmalar bastırılmış, ayaklanma devlet içerisindeki tasfiyeleri hızlandırmış, “Yeni Kazakistan” söylemi ve Cumhurbaşkanı Tokayev’in iradesi ile bir Türk Devleti olduğu vurgusunu arttırmıştır.

-Özbekistan, yeni Cumhurbaşkanı Mirziyoyev ile dünyaya kapılarını tekrar açmış ve Türk Devletleri Teşkilatı’nın temel unsurlarından biri haline gelmiştir.

-Türkmenistan, Mart ayında yeni Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhammedov’un seçilmesi, akabinde de eski Cumhurbaşkanı Kurbankulu Berdimuhammedov’un TDT Aksakallılar Üyesi olması ile tarafını TDT lehine ilan etmiştir.

-Hindistan’da Hindu milliyetçisi Narendra Modi hükümetinin, iç politikadaki Müslümanları ötekileştirici tutumu iç barışını tehdit etmektedir. Savunma politikalarında Rusya ile yaptığı S-400 ticareti ile birlikte ABD’nin tepkisini alsa da; dış politika açısından QUAD müttefiki ABD için hala vazgeçilmez bir konumdadır. Bu konum, ABD tarafından Çin ve Pakistan’a karşı hazırlanan nüfuzlu ve nüfuslu bir güç olmasındandır.

-Çin, Trump dönemindeki yaptırımların Biden döneminde vites küçültmesi ve patlak veren Ukrayna-Rusya savaşında Batı’nın ilgisinin Rusya’ya odaklanması ile krizi ülke büyümesini arttırabileceği bir fırsata çevirme eğilimindedir.

-Çin’in, Pakistan tarafından İslam dünyasına yakınlaştırma çabaları da kapsayıcı bir doğu ittifakı gayretinin sinyallerini vermektedir.

-Rusya ise Batı’nın tuzağına düşmüş, Ukrayna’ya saplanmıştır. Yaptırımların da etkisi ile Rusya’nın Ukrayna’da askeri, ekonomik ve siyasi kaynakları tükenmektedir.

İşte tam da böyle bir siyasi ortamda gerçekleşmiştir Biden’ın Kore ve Japonya Ziyaretleri.

Güney Kore Ziyareti

Kaynak: ntv.com.tr

Biden, Kore-Japonya gezilerine teamüllerin aksine bu kez Kore’den başlamıştır. Sonra Japonya’ya geçmiştir.

Kore Ziyareti sırasında ise ilkin askeri bölgeleri ziyaret etmek yerine Samsung yarı-iletken Üretim Üssü’nü ziyaret etmesi ABD açısında Kore’deki öncelikleri açısından fikir vermektedir.

Biden ziyareti sırasında, Kore Cumhuriyeti geçtiğimiz aylarda seçtiği yeni Cumhurbaşkanı Yoon Seok-youl ile görüşmüştür.

Peki, Kore neden öncelikli hale gelmiştir?

Çünkü ABD, Asyalı müttefiklerinde Japonya, Avustralya ve Hindistan ile QUAD oluşumu dahlinde, İngiltere ve Avustralya ile de bunun dışında bir de yeni ilan ettiği AUKUS dahlinde ilişkilerini ilerletmeye gayret etmiştir.

Kore ise her iki oluşumun da dışında kalmıştır. Kore’yi (şimdiye kadar) bu yapıların dışında tutan etmenler ise:

-Kore’nin diğer ülkeleri göre Türkistan coğrafyası ile daha yoğun ve köklü ilişkiler içerisinde olması.

-Kore’nin adı geçen müttefiklerden Japonya ile yaşadığı tarihsel sorunların ülkeyi sadece ABD üzerinden bir müttefiklik ilişkisi içerisine tutması, bir başka ifadeyle doğrudan ve karşılıklı sağlıklı bir müttefiklik ilişkisinin olmaması.

-ABD’nin gözünde Kore’nin, Hindistan, Japonya ve bir Anglo-Sakson ittifakı olan AUKUS ile kendisini bağladığı Avustralya ile mukayese edildiğinde görece daha “az önemli” ve “periferi” bir ülke konumunda olması. (ABD’nin Kore’ye uzunca bir süredir bir büyükelçi atayamamış olmasını da göz önüne almak gerekmektedir.)

İşte tüm bu gerekçelerle, dünyanın pek çok bölgesinde olduğu gibi Asya’da da işleri istediği gibi gitmeyen ABD, Kore’ye verdiği önemi arttırarak ve bunu QUAD üyeliği vaadi ile de destekleyerek Kore ile ilişki düzeyini arttırmayı hedeflemektedir.

Ancak, ABD’nin unuttuğu bir şey vardır, Kore 1950’lerdeki gibi savaştan çıkmış, ABD’nin her türlü desteğine “muhtaç” yoksul ve bitap bir ülke değildir.

Figür: Kore Cumhuriyeti’nin GSYH Artışı (Trilyon Dolar (USD))

Kaynak: data.worldbank.org

Bilakis bugün Kore Cumhuriyeti 30.000 doları (USD) aşan kişi başına düşen milli geliri, 1.64 trilyon dolarlık (USD) gayrisafi yurtiçi hasılası ile artık yeni arayışlar içerisinde olan bambaşka bir ülkedir.[i]

Ayrıca, Kore’nin Çin ile olan dış ticaretinde 110 milyar dolarlık (USD) ithalatına karşılık, 131 milyar dolarlık (USD) ihracatı ile Çin’e karşı dış ticaret fazlası veren nadir ülkelerden biridir (2020 verileri).[ii]

Japonya Ziyareti

Kaynak: dw.com

Biden Asya turundaki ikinci ziyaretini, II. Dünya Savaşı sonrası ABD yönetimi tarafından asimetrik diplomatik ilişkilerin bir sonucu olarak tabir-i caizse “cepte” olarak görülen Japonya’ya gerçekleştirdi.

Daha önce İmparator Naruhito, Veliaht Prensliği döneminde, Obama’nın Başkan Yardımcılığı görevinde bulunan Biden ile 2013 Aralık ayında bir görüşme gerçekleştirmişti. Başkan Biden ayrıca yeni Japon Başbakanı Kishida ile de bir görüşme gerçekleştirmiştir.

Ukrayna-Rusya savaşı sonrası Almanya ile birlikte savunma harcamalarını arttıran Japonya; son günlerde Rusya’ya karşı sert söylem ve yaptırımlarını devam ettirmekte, ayrıca başta Kuril Adaları olmak üzere pek çok hak iddiası ile ilişkileri sertleştirmektedir.

Öte yandan, dış güvenliğini teslim ettiği ABD’nin uluslararası arenada kaybettiği itibar ve müttefiklerine karşı güvensiz yaklaşımları, QUAD sonrası AUKUS hamlesi ile derinleşmiştir. Her ne kadar Biden, AUKUS ilanı sürecinde iletişim hataları yaptığı kabul ederek Fransa ve diğer müttefiklerinden özür dilediyse ve QUAD üyelerinin de muhtelif görüşmelerde gönlünü almaya çalıştıysa da, tam anlamıyla başarılı olamamıştır.

Bu geziyle birlikte Kore sonrası ikinci sırada gerçekleşen ziyarette şüphesiz ilgili Japon makamları tarafından kaydedilmiştir.

Unutulmamalıdır ki, ABD’nin gücü ve uluslararası saygınlığı tartışılır hale geldikçe; Asyalı müttefikleri ile de hali hazırdaki ilişkileri daha da kırılgan bir vaziyet alacaktır.

 

[i] https://data.worldbank.org/indicator/NY.GDP.MKTP.CD?end=2020&locations=KR&start=1960&view=chart

[ii] https://oec.world/en/profile/bilateral-country/chn/partner/kor

Bu site içeriğinin telif hakları Stratejik Düşünce Enstitüsü’ne ait olup 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek kısmen yapılacak alıntılar dışında önceden izin alınmaksızın hiçbir şekilde kullanılamaz ve yeniden yayımlanamaz. Bu sitede yer alan SDE'nin kurumsal bilgileri ile SDE Akademik Personeli'nin çalışmaları dışındaki diğer görüş ve değerlendirmeler, yalnızca yazarının düşüncelerini yansıtmaktadır; SDE'nin kurumsal görüşünü temsil etmemektedir.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA