Gökberk DURMAZ

Gökberk DURMAZ

Tüm Yazıları

Shangri-La Diyaloğu’nda Ne Konuşuldu?

17 Haziran 2022, Cum
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Hint-Pasifik olarak nitelendirilen genişletilmiş Asya coğrafyasının strateji görüşmelerinden biri olarak 59 farklı ülkeden yaklaşık 600 siyasetçi, diplomat ve araştırmacıları bir araya getiren[i] Shangri-La Diyaloğu (Singapur) sona erdi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy’nin (çevrimiçi) yanı sıra üst düzey katılımcılar ve anahtar konuşmacılar arasında Japon Başbakan Kishida Fumio, Singapur Başbakanı Lee Hsien Loong ve ABD Savunma Bakanı Lloyd J. Austin III ‘de vardı. Ayrıca Malezya, Endonezya, Çin, Filipinler, Güney Kore, Kanada, Katar, Avustralya, Kamboçya, Vietnam, Japonya, Fransa gibi ülkelerin savunma bakanları da etkin katılım sağladı.[ii]

Kishida, Hint-Pasifik’teki gelişmeleri değerlendirdiği konuşmasında Kuzey Kore ve Çin’in bölgedeki uluslararası güvenliğe tehdit olduğuna vurgu yaptı. Kishida Vizyonu olarak sıraladığı maddeler ise:

-Kanunlara dayalı serbest uluslararası sistem.

-Müttefik ülkeler arasındaki uluslararası güvenlik bağlarını güçlendirmek üzere Japonya’nın askeri kapasitesini arttırması.

-Nükleer silahlardan arındırılmış bir dünya için gerçekçi adımlar.

-BM’nin yapısını ve işlevini derinden değiştirecek BMGK reformu.

-İktisadi güvenliğin tesisidir.

Kanaatimce, Kishida’nın konuşmasında dikkat çeken yenilikler ise BMGK reformu ve ekonomik güvenlik başlıklarıdır. Öyle ki, bugüne değin ABD Japonya’nın BMGK daimi üyeliğine yaklaşımı negatifti. Ancak, başta Sn. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın BM’de bir süredir sembolize ettiği “Dünya beşten büyüktür!” manifestosu, pek çok ülkede bu farkındalığın oluşmasına sebep oldu. Ve nihayetinde (önceki yazımızda da değindiğimiz üzere) Japon Dışişleri Bakanı’nın Türkiye ziyaretinde Japonya’nın, ülkemizin BM’nin yapısına yönelik değişim taleplerini desteklediğini söylemişti. Shangri-La Diyaloğu anahtar konuşmalarında ise bu yaklaşımın Başbakan Kishida’nın siyasi ajandasına girdiği gözlemlenebilir.

Öte yandan, Japonya uzunca bir süredir beklenilen düzeyde büyüme atılımları yapamayan ekonomi kapasitesi ile boğuşurken, Rusya’ya karşı uygulanan ekonomik yaptırımların bir geri dönüşünün olmasından endişe ediyor olacak ki, doğrudan Japon Başbakan’ın siyasi ajandasına bu konu dâhil olmuştur.

ABD Savunma Bakanı Lloyd J. Austin III ‘de: Geniş bir Hint-Pasifik değerlendirmesinin ardından, ABD’nin AUKUS ve QUAD girişimlerini ASEAN işbirliği ile arttırması gerektiğine vurgu yaparak; “Bugün Hint-Pasifik, ABD büyük stratejisinin kalbindedir…” (Today the Indo-Pacific is at the heart of American grand strategy…) diyerek, bu yüzyılda Hint-Pasifikten daha önemli bir coğrafya olmadığı üzerinde durmuştur.

Son olarak dikkat çeken bir husus: ABD “Tek Çin” politikasını desteklese de Tayvan’ın savunma kapasitesini arttırmaktan geri durmayacağını beyan ederek ikircikli politikalarını devam ettirdiğini teyit etmiştir.

Çin Halk Cumhuriyeti Savunma Bakanı General Wei Fenghe ise: Pandemi krizinin devam ettiğini ve bir taraftan da Ukrayna Savaşı’nın alevlendirildiğine dikkat çekerek, Dünya’yı yeni bir savaş alanına sürükleyecek hamlelerden kaçınılması gerektiğine vurgu yaptı. Her iki dünya savaşının da insanlığa acılar getirdiğini hatırlatan Bakan, işbirliğinin gerekli olduğuna değinerek, ABD’nin Hint-Pasifik stratejisinin bölgede ayrıcalıklı bir grup ihdas etme çabasında olduğuna işaret etti.

Çin kalkınmasının hiçbir ülkenin aleyhine gerçekleştirilmediğine temas ile Çin ordusunun da ülke sınırlarını savunmanın ötesinde bir operasyon gayretinde olmadığının altını çizerek Güney Çin Denizi’nin bir barış denizi olması gerektiği söylemlerine konuşmasında yer verdi.

Endonezya Savunma Bakanı General Prabowo Subianto: Diğer “büyük güçler” gibi Çin’in de Endonezya için önemli bir “büyük güç” olduğunu ve Hint-Pasifik’te dengeleri bozacak denklemleri desteklemediklerinin altını çizmiştir.

Malezya Savunma Bakanı Dato’ Seri Hishammuddin Tun Hussein: Malezya açısından uluslararası güvenlik ittifaklarını gerekli kılacak dört önemli hususu:

-Sınıraşan suçlarla mücadele

-Terör grupları ve aşırıcı grupların internet tabanlı dezenformasyonu

-Biyolojik savaş tehditleri

-Dünya genelinde istikrarsızlığa neden olan gıda güvenliği olarak sıralamıştır.

Katar’ın Savunmadan Sorumlu Başbakan Yardımcısı Dr Khalid bin Mohammad Al Attiyah: Katar’ın Lübnan, Afganistan ve Filistin’in maruz kaldığı uluslararası sığınmacı krizlerinin çözümünde güvenilir bir partner olarak işbirliğine açık olduğunu beyan etmiştir. Bir başka ifadeyle uluslararası kamuoyunun yok saydığı sorunları tekraren Shangri-La Diyaloğu’nda da kayıtları geçilmesini sağlamıştır.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy Shangri-La Diyaloğu’na çevrimiçi hitabında: Rusya’nın saldırılarının yalnız Avrupa güvenliğini değil aynı zamanda küresel güvenliği de tehdit ettiğini vurgulamış ve tıpkı Japon Başbakan gibi BM Güvenlik Konseyi’nin aciz, tarafgir ve kifayetsiz yapısına atıf yaparak; dünya üzerindeki insanların çoğunluğunu temsil edemediğine işaret etmiştir.

Sonuç:

Shangri-La Konferansı, tanıtım yazımızda[iii] etraflıca değindiğimiz üzere, Asya-Pasifik ya da güncel ve maksatlı tabiriyle Hint-Pasifik coğrafyası üzerine yapılan en kapsamlı ve üst düzey diyaloglardan biridir. Her ne kadar Çin gibi Doğu bloğu ülkeleri katılıyor olsa da, organizasyonun arkasındaki akıl, tesisindeki amaç ve sonucundaki çıktılar Batı bloğu ülkelerine aittir.

2022 yılı konuşmalarından anlaşılabileceği üzere, her ne kadar Ukrayna-Rusya savaşı ile bir süredir uluslararası kamuoyunun dikkati Avrupa’ya yönelmiş olsa da ABD Savunma Bakanı’nın konuşmasından hareketle ABD’nin 21. Yüzyıl hedefinin hala ve ısrarla Hint-Pasifik olduğu aşikardır. Bu doğrultuda tesis edilen AUKUS ve QUAD gibi ittifakların da bu hedefe hizmet ettiği anlaşılabilir.

Öte yandan, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in ve ABD’nin ünlü eski Dışişleri Bakanı Kissinger’ın bu konudaki son söylemlerinden de anlaşıldığı üzere Ukrayna – Rusya savaşından Batı’nın arzuladığı murat elde edilmiş ve süratle, bir geçici formülle Avrupa’daki alevleri azaltarak ilgi odağını tekrar Hint-Pasifiğe kaydıracağı açıkça görülmektedir. Bu süreçte, Tayvan ve Malaka Boğazlarındaki arttırılan Batı donanma unsurları ve Hindistan üzerine oynanan oyunlar Hint-Pasifik’teki yeni kriz alanları olacaktır.

 

[i] https://www.brookings.edu/blog/order-from-chaos/2022/06/14/america-and-china-present-dueling-narratives-at-shangri-la-dialogue/

[ii] https://www.iiss.org/events/shangri-la-dialogue/shangri-la-dialogue-2022

[iii] https://www.sde.org.tr/gokberk-durmaz/genel/shangri-la-diyalogu-asyanin-munih-guvenlik-konferansi-kose-yazisi-26725

Bu site içeriğinin telif hakları Stratejik Düşünce Enstitüsü’ne ait olup 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca kaynak gösterilerek kısmen yapılacak alıntılar dışında önceden izin alınmaksızın hiçbir şekilde kullanılamaz ve yeniden yayımlanamaz. Bu sitede yer alan SDE'nin kurumsal bilgileri ile SDE Akademik Personeli'nin çalışmaları dışındaki diğer görüş ve değerlendirmeler, yalnızca yazarının düşüncelerini yansıtmaktadır; SDE'nin kurumsal görüşünü temsil etmemektedir.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA