Güney Afrika BRICS Zirvesi’nde Dolarsızlaşma Vurgusu
Bu yazı 24/08/2023 tarihinde yayınlanmıştır.
*Prof.Dr.Abuzer PINAR/SDE Ekonomi ve Finans Koordinatörü
Güney Afrika BRICS Zirvesi’nde Dolarsızlaşma Vurgusu
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın İngilizce isimlerinin baş harflerinden oluşan BRICS’in 2023 zirvesi Güney Afrika Cumhuriyeti’nde başladı. Jeopolitik konuların yanı sıra, ekonomik işbirliği, çok taraflı ticaret ve kalkınmaya odaklanan grubun bu zirvedeki ana teması iki temel başlıktan oluşuyor: Kuruluşun genişleme politikası ve ekonomilerin dolardan arındırılması.
Birinci tema her zaman gündemde yer alır. BRICS 2009'da Amerika Birleşik Devletleri ve Batılı müttefiklerinin hegemonyasına karşı bir platform oluşturmak amacıyla Rusya'nın girişimiyle kuruldu. 2010 yılında ekonomik hacmi ve nüfusu itibariyle en küçük üyesi olan Güney Afrika da gruba katıldı. Dünya nüfusunun %40’ını temsil eden grup küresel gelirin yaklaşık 1/3’üne sahip. Diğer uluslararası kuruluşlar gibi henüz formel bir yapı olmasa da üye ülkeler dönüşümlü olarak başkanlığı üstleniyor ve bu ülkelerin devlet ve hükümet başkanları yılda bir kez bir araya geliyor.
İkinci tema ise çok daha dikkat çekici. Dolarsızlaşma da diyebileceğimiz ekonominin dolardan arındırılması açıkça dile getirildi. Salı günü başlayan zirvede Rusya devlet başkanı Putin bir konuşma yaptı. Mart ayında Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından Ukrayna'da savaş suçu işlediği iddiasıyla hakkında çıkarılan tutuklama emri nedeniyle zirveye video konferansla katılan Putin üye ülkeler arasındaki ticaretin ABD dolarından ulusal para birimlerine kaydırılması konusunun detaylı bir şekilde ele alınacağını söyledi. Grubun ekonomik ilişkilerinin dolarsızlaştırılmasına yönelik “nesnel ve geri döndürülemez” sürecin hızlandığını sözlerine ekledi.
Dolarsızlaşma bir süredir gündemde. Rusya varlık fonundaki doları zaten sıfırlamıştı. Başta Çin olmak üzere bazı ülkelerin milli paralarla ticaret yapması zaten gün geçtikçe yaygınlaşmaktaydı. Ancak BRICS zirvesinde özellikle ana tema olarak seçilmesi ciddi bir adım.
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ise BRICS Liderler Zivesi İş Forumuna katılmayan tek lider oldu ve konuşmayı da bir bakanına yaptırdı. Çin Ticaret Bakanı Wang Wentao dünyada "ABD hegemonyasına" karşı bir metin okudu. Metinde ABD'den doğrudan söz edilmese de "hegemonyasını sürdürme saplantısı içindeki bir ülkenin, yükselen piyasaları ve gelişmekte olan ülkeleri felce uğratmak için elinden gelen her şeyi yaptığı" ifadesine yer verilmişti.
BRICS ülkeleri küresel ticaretin yaklaşık %20’sini kontrol ediyor. Hızlı büyüyen bu ülkeler küresel ekonomik kararlarda da söz sahibi olmak istiyor. En önemli konu da uluslararası ticarette esas alınan para birimi. Şu an bu esas ABD doları. Konu basitçe ekonomik gücün doğal bir sonucu olarak geçiştirilemez. Zira para sadece ekonomik değil, siyasi bir güçtür. Son dönemlerde ortaya çıkan gelişmeler konunun ciddiyetini daha açık olarak ortaya koyuyor.
Rusya-Ukrayna krizinde yaptırımlar gündeme geldi ve Rusya’yı asıl zora sokan dolar hegemonyası oldu. Suudi Arabistan ile ilişkileri gerilen ABD, ülkenin varlıklarını dondurabildi. Bu varlıklar ülkenin sattığı petrolden elde ettiği dolarlardı ve ABD hazinesinde ve finansal kuruluşlarında duruyordu. Hatta Türkiye ile ilişkileri gerilen ABD, devlet başkanlığı düzeyinde “ekonominizi mahvederim” diyebilmişti. Üstelik ABD, Türkiye’nin en büyük ticaret ortaklarından birisi olmadığı halde neye dayanarak bunu söyledi. Elbette parasının gücüne dayanarak.
Asya ekonomilerindeki yükseliş ve ABD’nin küresel ekonomik payındaki belirgin düşüş mevcut küresel ekonomik düzenin ciddi bir şekilde sorgulanmasına yol açtı. Üstelik “dolarsızlaşma” kavramı en üst düzeyde ve ciddi toplantılarda dile getiriliyor. BRICS tamamen formel bir yapı olmasa da ciddi ölçüde genişleme niyetinde ve birçok ülkenin katılım talebi var. Zirvede Güney Afrika Dışişleri Bakanı BRICS ülkelerinin liderlerinin yeni üyelerin değerlendirilmesi mekanizmaları üzerinde anlaştıklarını söyledi. Yetkililer, 40'tan fazla ülkenin BRICS'e katılmak istediğini ve aralarında İran, Venezuela ve Cezayir'in de bulunduğu 22 ülkenin resmen kabul edilmeyi talep ettiğini açıkladı. Katılmak isteyen ülkeler arasında Türkiye, Endonezya, Sudan, Afganistan ve Lübnan da var. Nitekim son toplantıda Suudi Arabistan, İran, Mısır, Arjantin, Etiyopya ve Birleşik Arap Emirlikleri gruba katılım için davet edildi.
Yeni bir para birimi ile ticarete yönelme elbette zorlu bir konu. Teknik olarak üzerinde çalışılması gerekli birçok yönü var. Lakin siyaseten kararlılığın ortaya konulması halinde sürecin işlemesi mümkündür.
Bu süreçte yeni hegemon Çin ve Yuan olabilir mi ve eğer olursa para üzerinden ortaya çıkan sömürü yeni bir para birimi ile devam etmeyecek mi? Bu endişelerden dolayı Çin ısrarla ve en üst düzeyde ülkesinin hegemonyaya karşı olduğunu söylüyor. Siyaseten bunu söylüyor da olabilir. Ancak insanlığın konuya ilişkin ciddi bir tecrübesi var. Mevcut düzenin olumsuz taraflarını ortadan kaldıracak mekanizmaların geliştirilmesi mümkündür.
Uluslararası iktisadi düzenin tamamen değişmesi olmasa da tekelin kırılması bile önemli bir gelişme olarak değerlendirilmelidir.
Kelime Ara
Konular
- Uluslararası İlişkiler
- Savunma-Güvenlik
- Teknoloji-Siber Güvenlik
- Enerji
- Ekonomi
- İklim-Çevre
- Sağlık
- Toplum
- İnsan Hakları
- Çatışma
Bölgeler
- Asya
- Afrika
- Avrupa
- Amerika
- Okyanusya
- Orta Doğu ve Mağrib
- Türkiye
- Rusya
- Körfez Ülkeleri
- Avustralya
- Kuzey Amerika
- Batı Afrika
- Batı Avrupa
- Kafkasya
- Merkez Asya
- Doğu Avrupa
- Doğu Afrika
- Latin Amerika ve Karayipler
- Yeni Zelanda
- Levant Bölgesi
- Kuzey Afrika (Mağrib)
- Diğer Okyanusya Ülkeleri
- Orta Afrika
- Balkanlar
- Doğu Asya
- Güney Afrika
- Çin
- Güney Asya
- İskandinav-Baltık Ülkeleri
- Güney Doğu Asya